şans
-
her zor durumdan bir güç sayesinde kurtarmak, asla kötü kaptırmamak, bal içinde yüzmek falan... hayatımda nerdeyse ilk defa ifade güçlüğü çekiyorum; belki de şans nedir bilmediğim, hiç karşılaşmadığım içindir.
ya da, şans zaten yoktan varedilmiş bir nitel varsayımdır. yoktan varetmelerin, sanmaların ve varsayımların sonu yoktur. dolayısıyla şans bir ihtimalse, şans ihtimali sonsuzdur. sakin olmak, beklemek lâzım. -
bahtsiz bedevinin karsilastigi kutup ayisinin iktidarsiz olma hali.
-
şans hazırlıklı olandan yanadır demiş düşünür
-
kaderden farkli olarak, default iyi $eyler getirdigine inanilan, bu nedenle de kotusune kor talih falan gibi daha uzun ve aciklayici kavramlar yaki$tirilan soyut olgu.
-
kendisiyle ilgili en ilginc tezlerden birinin larry niven'in halka dunya'sinda anlatildigi kavram .
-
sizin olmasını istediğiniz şeylere başka kişiler sahip olduğunda hiç düşünmeden, nedeni olduğunu sandığımız şey.*
-
(bkz: masumiyetin sonu)
-
bir de (bkz: sans hayaleti)..
-
kemal kenan ergen'e gore burnunuzda zeytin ezmesi bulmaktir sans.
-
şimdi kimdi o birisi hatırlamıyorum ama ünlü bir bilim adamıydı sanırım; işte o birine sormuşlar "şansa inanır mısınız?" diye, o'da "tabiki inanırim yoksa rakiplerimin başarılarını nasıl açıklayabilirdim." cevabını vermiş.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap