• sark= dogu, sarki=doguya ait
    turku (turki) =turke ait
    yani sanat muzigi felan die dinnediimiz seyler aslen islam etkisindeki bir edebiyatin urunleri olup sarki denen sey bizden deildir. aslolan turku dur, anadolunun ezgisidir.
  • soylemesi mutluluk kaynagi olan sey..
  • klasik türk edebiyatında bir nazım biçimi, aynı murabba, tuyuğ, gazel hatta kaside ve rubailer gibi. hangi akla hizmet, ayrım gözetmeksizin her melodi parçası için kullanılır bilemem.
  • divan şiirine türkler'in kazandırdığı bir nazım şeklidir. şarkıda ilk bendin dördüncü mısraı bütün bentlerde tekrarlanmaktadır. nazım birimi, kafiye şeması bakımından koşmaya benzer. ölçü, beste, dil ve anlatım yönünden koşmadan ayrılır. buna nakarat denir. şarkılar bestelenmek üzere yazılır. bu sahanın ustası nedim'dir.
  • bir orhan veli şiir'i

    şarkı

    felah bulmadi bir turlu derd u mihnetten
    ne turlu atese yanmis gonul muhabbetten
    mureccah olmali divanelik bu haletten
    ne turlu atese yanmis gonul muhabbetten
  • her ağızda, her telde fânilik dırıltısı
    sonunda tek bir şarkı, tabutun gıcırtısı...

    --- necip fazıl kısakürek ---
  • sana ben anlatırdım
    şarkıların dilini,
    sen burada, sen burada olsaydın
    gelirdi kulağına,
    unuttukça mutluyum,
    mutluyum unuttukça
    derdi bir ses, sıcacık..
    ama ben mutluluğa
    içimden inansaydım.

    --- özdemir asaf ---
  • bazen bir şarkının ortasında durup bakıyoruz.herşeye...ama herşeye...
  • nota yigini
  • şarkı sözcüğü, şark'a, doğuya ait anlamında, türkü (türk'e özgü) sözcüğüyle benzer şekilde türetilmiştir, yani asıl anlamı, klasik türk müziğinde bir formdur. sonra, anlam genişlemesine uğrayıp, ingilizcedeki song, almancadaki lied kelimesinin karşılığı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
hesabın var mı? giriş yap