• 1959 doğumludur. izmir'de bir dağ evinde yaşar. genellikle roman eleştirileri yazar. geniş bir beğeni yelpazesi vardır. son derece üretkendir. kitap dünyasını yakından izler ve yeni çıkan telif romanların hemen hemen hepsini okur. özellikle yerli ve yabancı polisiye romanlar hakkında uzman sayılabilir. şu sıralarda 'everest yayınları'nın yeni polisiye dizisinin danışmanlığını yapmaktadır. yazıları periyodik olarak 'virgül' ve 'akşam-lık' dergilerinde ve 'pandora kitabevi'nin internet sitesinde (www.pandora.com.tr) yayımlanır.
  • elestirmen, kulturlu, entellektuel kisiliginin yaninda dagci, maceraperest bir kimse olarak da bilinir kendileri. deniz deseniz var dag bayir deseniz var efendim. kendileri odtu makine mezunu olup meslegini basariyla icra etmemekte, bunun yerine kitap elestirileri yazmaktadir, radikal kitap eki gibi populer urunlerden virgul gibi edebiyat dergilerine kadar pek cok yerde rastlariz kendisine. efsanelerde cekilmis oldugu bir dag evinde,kemalpasa'da, oturup simdiye kadar yazilmis tum polisiye kitaplari okumakta oldugu ve bunlara elestiri yazdigi;ve bu esnada disardan, dunyanin dort bir yanindaki yayinevlerinden hergun kolilerce kitap geldigi soylenir. esprituel yonuyle gonullerde taht kuran bu mega insan, seslere olan hassasiyeti ve ayarmator bunyesi ile ayni gonullere ve tanidik tanimadik baska bir cok gonule korkuyla karisik bir saygi zerketmistir. gereksiz yere ve en onemlisi rahatsiz edecek bicimde ses eden seda eden ne kadar insan varsa bir gun elbette onun elinden ya da dilinden nasiplerini alacaklardir,ki o adalet dagitandir...
    bunun yaninda felsefe ve dunya gorusu konusunda bizlerle*** bikmadan sikilmadan konusmus, bircok seyden habersiz bizlere yeni ufuklar kazandirmis, ve korpecik beyinlerimizi*efendim boyle olmadik fikirlerle yikayip bizleri* birer anarsik bolucu haline getirmistir, bu nedenle kendilerine nasil tesekkur edecegimi bilemem, buyuk olasilikla da asla bilemeyecegim...
  • hayvanat bahçesi gezilerimin organizatörü, elimden tutup götürdüğü ayı filmiyle beni sinema kurumuyla tanıştıran, kütüphaneme sayısız kitap katan, ufkumu genişleten, dağ evinin balkonunda mangalda pişirdiği balığın yanında şarap içerek saatlerce konuştuğum, konuşmaktan asla tükenmeyecek bir zevk aldığım, tekneyle açılıp denizin ortasında kaldığım, gazete ya da dergide adına rastlayınca çocukça bir gurur, safça bir huzur hissettiğim, arkadaşlarımda uyandırdığı hayranlıkla içten içe böbürlendiğim, her bir köpeğini kuzenim saydığım, o kadar kitabın arasında delireceğinden korktuğum, kıbrıs şehitleri caddesindeki çay ocağının önünden geçerken gözlerimin aradığı bilir kişim, kendime hep örnek aldığım ama benzemeyi bir türlü başaramadığım aykırı insan. "perşembe uğrarım" demesi herhangi bir perşembe için geçerli olabilir, ayrıca, tutup 2.5 ay sonra bir salı günü kapıyı çaldığında "bugün perşembe mi?" diye düşünmenize bile sebep olabilir. bir hayli huysuz, bir o kadar da ukala olan pipolu kahramanım*.
  • 27.12.2002 tarihli radikal kitap ekinde, yerli fantezi yazarlari ve eserleri hakkinda bir yazi yazarak cok hayirli bir i$ yapmi$, takdirimi kazanmi$ ki$idir.
  • tam adı ali ömer türkeş olup, iki halife adının ona yüklediği sorumluluklardan ve soyadının sebep olduğu çağrışımlardan hayli uzakta olan kişi*.
  • küçüklüğümden bu yana bir bilgi abidesi olarak gördüğüm, bu yüzden de itiraf etmek gerekirse o yaşlarda saygıyla birlikte bir hayli çekindiğim, ancak yaşım ilerledikçe bana öğrettiklerinden dolayı çekincemin yerini daha büyük bir saygının ve minnettarlığın aldığı, halen edebiyat olsun, felsefe olsun, siyaset olsun merak ettiğim bir şey varsa başvurmak istediğim başlıca insanlardan olan, ancak bu emelimin gerçekleşmesine genelde ket vuran bir dağ evinde yaşayan, çeşme açıklarında tekneyle geri geri gelebilen kuma nın kaptanı, denizin ortasında her kalışımızda kahramanlık türküleriyle durumun vehametini inceden yeğenlerine sezdiren, hemen her gün kendisine yollanan kitapların çoğunu eşe dosta dağıtan, bir şeye "kötü" dediği zaman o şeyi (film, şarkı, kitap vs.) on ayarmatör, on beş yergici gücünde kötüleyen, o olmasaydı okuma alışkanlığımı kazanamazdım herhalde diye düşündüğüm "mega" insan.
  • bir gün gazetesinin pazar ekiyle birlikte vermeye başladığı kitap eki'nin yayın yönetmeni.ayrıca yazıları da var dergide.eleştirilerinin hayranıyım.
  • yayınevleri delirmiş gibi roman basıyor. çeviriler, telifler gırla gidiyor. paniğe mahal yok. a. ömer türkeş tüm halkımız adına hepsini okuyor, eleştiriyor. biz de onun yazdıklarını okuyoruz, böylece döngü tamamlanıyor.
  • çok dengeli bir eleştirmendir, kitapları hakkını teslim ederek eleştirir. güzel yazar ama en güzeli sıkça yazar. rastladığımda yazılarını okumadan geçmem. kendisi, zamanında beni çok da güldüren bir kitabı, murder at the margin'i yazmış. buradaki margin, iktisattaki margin, çünkü yazarlar iki adet iktisatçı. hem polisiye sevip hem iktisatçı olanların genelde okumuş olduğu bir kitap, bana da zamanında tez hocam tavsiye etmişti.

    kendisi artık burada sık sık yazacakmış.
    http://www.cinairoman.com/?p=372
  • kendisi bana polisiye yi sevdirmiş adamdır. aslında ondan hep (bkz: ernest mandel) hoş cinayet gibi; polisiye ve onun sosyal temelini anlatan bir kitap yazmasını dilemişimdir. tabii bunu da türk polisiye romanları üzerine oturtmasını da beklemişimdir (belki kendisini tanımadığımdandır, tüm bu beklentilerim). radikal kitap ve cinairoman daki yazıları hiç kaçırılmaması gereken yazılardır. özellikle türk polisiye roman ve yazarları hakkındaki görüşleri müthiştir. onun yazdığı eleştiriye göre daha piyasaya çıkmamış kitapları aradığım bile olmuştur. ne diyim; ömer türkeş, erol üyepazarcı ile beraber (gerçi e.üyepazarcı ile siyasi fikirlerim uyuşmasa da) bu ülkeyi güzel ve yaşanabilir kılan bir avuç insandan ikisidir.
hesabın var mı? giriş yap