ancak

• "su zamana kadar" gibi bir anlam da icerir. mesela: bu kadar zamandir evliyiz nasil bir adam oldugunu ancak anlayabildim seklinde bir cumlede kullanabiliriz.
• "yalnızca", "sadece" anlamında da kullanılır, mutlak bir koşulu ifade eder..
  
  "ancak ben karar verirsem olur bu iş" gibi..
• anayasamızın (t.c.) en sık kullanılan kelimesi.
  "kişinin şu hakkı korunur, bu hakkına dokunulamaz, ancak devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünün tehlikeye düştüğü hallerde bazı şeyleri yapmak mübahtır" mealinde epey cümle var. işkencecilerin terörle mücadeleden sorumlu emniyet müdür yardımcısı olmasıyla gündeme gelen işkenceleri anlatan haberler eşliğinde okumayınız ancaklı şeyleri. işkenceye maruz kalmış olanların, bu anayasayı değiştirmek isteyip aynı zamanda keyfi bir şekilde uygulayanlardan "bak hanefi avcıyı yargıladıkları gibi sedatı da de tıkabilirler içeri" diye medet umarken, sedatı da aynı uygulayıcıların yeni görevine atadığını unutmuşçasına, öfkelerini sadece işkenceciye yönlendirmeleri de okumanızı zorlaştırabilir.
  ben burda kalayım. ancak'ın kurtulması için kimseden değil, hukuktan ve insanlıktan medet umanlarınız çok olsun.
• lakinin ikamesidir
• ama ve fakat kelimelerinden daha naif geliyor bana.
  
  mehmet ali birand da icap ettiğinde hep bu kelimeyi kullanırdı.
  nur içinde yatsın...
• artik hic ama demiyorum. onun yerine ancak kullaniyorum. sizlere de tavsiye ederim. konusurken daha bilgili bir insanmis havasi veriyor.
  
  cahilligimi bu kelimeyle kamufle ediyorum.
• kullanılması halinde cümleye olumsuzluk katacak kelime. ancak kelimesi var olmasaydı sigorta sektöründe hiç bir iş özelinde ilerleme kat edilemez ve e-mail gönderilemezdi. neyse ki ancak kelimesi var ve sektör çalışanları cümlenin geri kalan kısmını olumsuzlaştırarak taleplerini rahatça ifade edebiliyor.