*

  • efendim; augustus un elimize ulaşmış tek eseri. türkçeye ankara anıtı olarak çevirebiliriz. fakat bizim şu an kitaplaşmış halinde gördüğümüz kısmı, index rerum a se gestarumdur. (kendisi ytarafından yapılan işlerin listesi)
  • türkçeye "tanrısal augustus'un gerçekleştirdiği şeyler" şeklinde çevrilebilir.

    imparatorların tanrısallaştırılması erken imparatorluk döneminde görülen bir durum olmuş, iulius ve augustus bu mertebeye yükseltilmişlerdi zira.
  • augustus'un ozgecmisi, cv'si, hayat hikayesi de denilebilir. bu yazit roma imparatorlugunda uc yerde bulunur: roma'da augustus'un mauseleum'unda ve ankara'daki augustus tapinaginda. (ucuncusu nerdeydi hatirlamiyorum, biliyorsaniz bi zahmet siz ekleyiverin).
  • bir kısmı şudur efendim:

    tanrisal augustus'un, yeryuzunu roma halkinin egemenligi altina almak icin basardigi isleri, roma devleti ve halki icin yaptigi harcamalari gosteren belgenin bir kopyasi asagidadir. asil belge roma' da dikili iki sutun uzerine kazinmistir.

    i

    on dokuz yasimda, kendi ozel kararim ve ozel harcamalarimla bir ordu kurdum. bu orduyla devleti, altinda ezilmekte oldugu partinin gemenliginden kurtararak yeniden ozgurluge kavusturdum.
    bunlardan dolayi senato, c.pansa ile l.hirtius' un konsullukleri zamaninda, beni onurlandiran karariyla uyeleri arasina kabul etti. ayni zamanda, konsulluk yapmis olanlarla birlikte oy verme hakkini bagisladigi gibi, imperium da verdi.
    devletin bir zarara ugramasini onlemek icin propraetor niteligiyle benim de konsullerle birlikte onlem almami buyurdu.
    ayni yil her iki konsul de savasta olunce, halk beni konsul yapti ve devlete yeniden duzen verecek uc kisiden biri olarak secti.

    ii

    babami oldurenleri surgune gonderdim. boylece yasaya uygun olarak kurulmus mahkemelerle, cinayetlerinin ocunu aldim. sonradan devlete karsi savas actilarsa da, onlari savas alaninda iki kez yendim.

    iii

    butun dunyada, karada ve denizde, ic ve dis savaslara giristim. utku kazaninca, sag kalan butun yurttaslara acidim. tehlikesizce bagislanabilecek olan yabanci uluslari yok etmektense korumayi yegledim.
    bes yuz bin kadar romali yurttas, bana asker andiyla baglandi. hizmetleri sona erince, bunlarin uc yuz binden biraz cogunu kolonilere yerlestirdim ya da kendi municipium larina gonderdim. hepsine de tarafimdan satin alinmis arazi yahut arazi yerine kendi servetimden para verdim.
    uc sira kurekli gemilerden daha kucuk olanlari hesaba katilmamak uzere, alti yuz gemi ele gecirdim.

    iv

    iki kez ovatio zafer alayi yaptim, uc kez de curulis zaferi kutladim; yirmi bir kez "imparator" diye selamlandim. sonradan senato' nun onuruma yapilmasina karar verdigi bircok zafer alayini kabul etmedim.ayni bicimde, her savasta adadigim adaklari yerine getirirken defne dalindan celenkleri capitolium a koydum. tarafimdan ya da korumam altindaki legatlar tarafindan karada ve denizlerde kazanilan zaferlerden dolayi, senato elli bes kez ölümsüz tanrilara supplicatio yapilmasina karar verdi. zafer alaylarinda arabamin onunde dokuz kralla kral cocugu gidiyordu. bu satirlari yazmakta oldugum sirada, on uc kez konsul olmustum. tribunluk yetkimi otuz yedi yildir kullaniyordum.

    v

    m.marcellus ile l. arruntius' un konsullukleri zamaninda, hem yoklugum sirasinda , hem de roma' da bulundugumda, halk ve senato tarafindan onerilmis olmasina karsin diktatorlugu kabul etmedim. son derece buyuk bir yiyecek kitliginde, "yiyecek saglanmasi gorevi" ni ustlenmekten cekinmedim. bunu o denli basariyla yonettim ki birkac icinde harcadigim parayla butun ulusu korkudan ve ugradigi yikimdan kurtardim. ayni zamanda, her yil yenilenmek uzere yasam boyu verilen konsulluk gorevini kabul etmedim.

    vi

    m. vincus ile q. lucretius' un ve yine p. ile cn. lentulus' un ve ucuncu bir kez paulus fabius maximus ile q. tubero' nun konsullukleri zamaninda, senato ile roma halkinin elbirligiyle, beni en genis yetkiyle donatip yasalarin ve genel ahlakin koruyucusu olarak secmeye karar vermis olmalarina karsin, atalarimizin geleneklerine uygun olmayan bir memurlugu kabulden cekindim. senato'nun, tarafimdan alinmasini diledigi onlemleri tribunluk yetkime dayanarak aldim. bu yetkimde bana yardim etmek icin bes kez senato' dan bir calisma arkadasi istedim ve aldim.

    vii

    devlete yeniden duzen vermek uzere kurulmus olan ücler meclisi' nin araliksiz on yil uyeligini yaptim. bu satirlari yazmakta oldugum bugune dek, tam kirk yil princeps senatus konumunda bulundum.
    pontifex, augur, kutsal ayinlere bakan on bes uyeden biri, dinsel ziyaret hazirlayan yedi kisiden biri, arval kardeslerden "titii sodales" lerden biri ve fetialis oldum.

    viii

    besinci konsullugumde, halktan ve sanato' dan aldigim buyruk uzerine, soylularin sayisini artirdim. uc kez senato secimi yaptim. altinci konsullugumde, calisma arkadasim m. agrippia ile bir nufus sayimi yaptirdim. kirk bir yillik bir aradan sonra, iustrum yaptim. bu iustrumda dort milyon altmis uc bin romali yurttas sayildi. ikinci kez c. censorinus ile c. asinius un konsullukleri sirasinda, konsul yetkisiyle yalniz basima bir iustrum yaptim. bu ikinci iustrumda dort milyon iki yuz otuz uc bin romali yurttas sayildi. ucuncu bir kez sex. pompeius ile sex. appuleius' un konsullukleri sirasinda, yine konsul yetkisiyle oglum tib. caesar calisma arkadasim oldugu halde, iustrum yaptim. bu ucuncu iustrumda dort milyon dokuz yuz otuz yedi bin romali yurttas sayildi. yeni yasalar yaparak atalarimin eskiyerek uyulmaz duruma gelmis olan bircok gelenegini yeniden canlandirdim. kendim, bizden sonra gelecekler icin oykunmeye deger bircok ornek biraktim.

    ix

    senato, sagligim icin konsuller ve rahipler tarafindan yilda bir adaklar sunulmasina karar verdi. bu karara uygun olarak ben asarken, bircok kez, kimi zaman en yuksek dort rahip dernegi tarafindan, kimi zaman da konsuller tarafindan oyunlar duzenlendi. bunlardan baska, butun yurttaslar, ozel olarak ya da kasaba kasaba, butun tapinaklarda sagligim icin hic durmadan kurban kestiler.

    ...

    latinceden çeviren:
    hamit dereli

    kaynak:
    http://www.latince.net/

    ...idi bir zamanlar.
  • http://penelope.uchicago.edu/…/res_gestae/home.html adresinden latince / yunanca / ingilizce 'sine ulaşmanın mümkün olduğu anıt.
  • res gestae divi augusti, (latince: "tanrısal augustus'un fiiliyatı") roma imparatoru augustus'un kendi ağzından hayatını ve başarılarını anlattığı anıtsal kitabedir. türkçeye "ankara anıtı"olarak çeviremeyiz. monumentum ancyranum (ankara anıtı), ankara'daki augustus ve roma tapınağını ya da "res gestae divi augusti" olarak bilinen ve ilk roma imparatoru augustus'un yaptığı işlerin tekrar dökümünü yapan, tapınak duvarı üzerine kazınmış yazıtı kasteder.res gestae divi augusti'nin günümüze ulaşmış en iyi kopyasıdır.monumentum antiochenum, monumantum apolloniense ayrıca anadolu'dadır, yani res gestae divi augusti'nin kopyaları sadece türkiye'dedir ama diğer ikisi monumentum ancyranum kadar iyi durumda değildir.
  • roma imparatoru augustus'un kendi ağzından hayatını ve başarılarını anlattığı anıtsal kitabe.

    metin, olasılıkla, dört bölüme ayrılmış toplam 35 paragraftan, kısa bir giriş ve ölümünden sonra eklenmiş bir bölümden oluşur. res gestae'nin ilk bölümü (2. ve 14. paragraflar arası), augustus'un politik kariyeri, görev kayıtları ve elde ettiği onursal politik payelerle ilgilidir. ikinci bölüm (15. ve 24. paragraflar arası) augustus'un italya ve onun yurttaşlarına ve askerlerine bağışladığı para, hububat ve arazilerin listesiyle birlikte, bayındırlık işleri ve düzenlediği gladyatör gösterilerininde dökümünü içerir. metin tüm bu ödemelerin augustus'un kendi parasından ödendiği konusu üzerinde hassasiyetle durur. üçüncü bölüm (25. ve 33. paragraflar arası), askeri faaliyetlerini ve saltanatı sırasında diğer uluslarla nasıl ittifaklar kurduğunu tarif eder. son bölüm (34. ve 35. paragraflar arası) augustus'un yönetimde sahip olduğu istisnai durumu özetler. ek metin (muhtemelen augustus tarafından değil de, bir üçüncü şahıs tarafından yazılmıştır) tüm metni özetler ve augustus'un tamir ya da inşaa ettirdiği yapıları listeler. bu metinde yer alan bilgilere göre bayındırlık projeleri için kendi servetinden yaptığı harcamanın tutarı toplam 600 milyon denarius civarındadır. (bu miktar, günümüz işgücü piyasası paritesine göre yaklaşık olarak 100 milyar amerikan dolarına tekabül etmektedir.)

    metne göre, eser augustus'un öldüğü 14 yılından hemen önce yazılmıştır ancak belki de çok daha önceden hazırlanmıştı ve zaman içerisinde üzerinde değişiklikler yapılmıştı. augustus metni, senato tarafından yazıtlara geçirtilmesi talimatıyla mirasıyla birlikte bırakmıştı. metnin günümüze kadar ulaşamayan orijinali, bronz levhalar üzerine kazınmış ve augustus'un mozelesi'nin önüne yerleştirilmişti. metnin pek çok kopyası yapılmış ve roma imparatorluğu'nun her tarafında anıtlar ve tapınaklar üzeri kazınmıştır. bazıları günümüze kadar ulaşanlardan en dikkat çekici olanı, neredeyse eksiksiz olarak okunabilen latince orijinali ve yunanca çevirisinin bulunduğu ancyra (günümüzde ankara)'daki haci bayram camii yanındaki augustus tapınağı üzerindeki monumentum ancyranum (ankara anıtı) dır; diğerleri, her ikisi de pisidya'da bulunan apollonia ve antiocheia in psidia (gunumuzde yalvaç) şehirlerinde yer alır.

    res gestae doğası gereği objektif olmaktan uzaktır ve daha çok augustus tarafından tesis edilen principate'in bir propagandası niteliğindedir. metinlerde, augustus'un üvey babası jül sezar'ın suikate kurban gittiği tarih ile augustus'un tartışmasız lider haline geldiği aktium arasında kalan süre içerisinde meydana gelen olayların yaldızlanması amaçlanmıştır. julius caesar'sın katilleri brutus ve cassius'dan, isimleri ile anılmak yerine basitçe "babamı öldürenler" olarak bahsedilmişlerdir. filippi savaşı sadece passim olarak anılmış isim verilmemiştir. augustus'un doğudaki rakipleri olan marcus antonius ve sextus pompeius'da isimsiz olarak kalmışlar ve antonius, "savaşta dövüştüğüm adamla birlikte olan" şeklinde anılmış sonradan sadece "korsan" olmuştur.

    res gestae, politik kariyeri pek çok yönden deneysel olan roma'nın ilk imparatoru için benzersiz bir halkla ilişkiler hareketiydi. eğer bu metinler sonraki tarihçiler tarafından (antik ve modern) tarihsel veri olarak kabul edilmişler ve augustus'un kurguladığı gibi saltanatının karakteristiğini tanımlamak için kullanılmışlarsa, onlarda bu propagandanın bir parçası haline gelmişlerdir.

    kaynak
  • bu yazıtı ilk kez 1865'de yayımlayan theodor mommsen, buna 'antik yazıtların ecesi' der. çevirmeni hamit dereli'nin belirttiğine göre, pisidia antiokhia'da (yalvaç) ve apollonia'daki (uluborlu) eşleri tek dillidir. hem grekçe hem latince metnin bulunduğu tek yazıt sadece ankara'dadır.
  • roma imparatorluğu'nu tesis etmiş gaius iulius caesar octavianus'un "en saygın olan" anlamına gelmekte olan augustus unvanıyla onurlandırılmasıyla beraber kullanmaya başladığı bu ismin nelere kâdir olduğunu göstermesi açısından büyük ehemmiyet teşkil eden ve senelerce yaşadığım ankara'da bir kez gidip görememiş olmamla beni adeta kahreden yazıt, nam-ı diğer monumentum ancyranum.

    esasen augustus'un ustalıkla kurduğu principatus yönetim sisteminin akıllıca kaleme alınmış ve pek ayrıntılı olmasa da yine de ana hatlarıyla ve epeyce taraflı bir gözle anlatılmakta olduğu bir tanıtımı gibi görünüyor olsa bile bilhassa augustus'un bizzat kendi cebinden yaptırdığı tapınaklara, lejyon kışlalarına ve konutlara vurgu yapan ve kuvvetle muhtemel m.s. 14 senesindeki vefatından sonra kaleme alınan kısım, belki de bu metnin en mühim kısmını teşkil etmektedir. bu bölümde belirtildiğine göre toplam 600 milyon denarius tutarında bir harcamayı cebinden yapmış olan, halkını çok seven bir imparator figürü karşımıza çıkmaktadır.

    öte yandan, metnin daha gerilerine gittiğimizde bilhassa m.ö. 44 ilâ m.ö. 27 seneleri arasındaki dönemde, yani gaius julius caesar'ın katliyle augustus'un "augustus" olması arasında geçen dönemde imparatorun nasıl barışçıl ve savaş ile ikilikten kaçınmaya çalışan bir karaktere sahip olduğu vurgulanmaktadır ki m.ö. 42 senesinde marcus antonius ile birlikte girmiş oldukları proscriptio sürecini bile biraz olsun bilen biri, bunun babalar gibi bir propaganda olduğunu anlayabilmektedir. tıpkı manevî babası caesar gibi, augustus da propaganda konusunda tek kelimeyle dominant bir karakterdir, bunu da eklemeden geçmemek lazım geliyor.

    ankara'ya kim bilsin ne zaman gerçekleşecek bir dahaki gelişimde augustus tapınağı olarak bilinen altındağ'daki yapının duvarlarında yazılı dünya'daki tek örnek olan bu çekici, merak uyandırıcı, propagandist ve bir o kadar da dönemin ruhuna aykırı metne büyük bir hayranlıkla muhtemelen saatlerce bakacağım.
hesabın var mı? giriş yap