anxiety

• ing. korku.. (bkz: high anxiety).. enzayti diye okunur..
• bilincdisi,kisice tanimlanamayan icten gelen tehlikelere karsi karsi tepki,bunalti
• manisali garip bir grup. vokalinin simdi istanbul univ. guzel sanatlar fakultesi tiyatro bolumunde okumakta olmasi lazim.
• anxiety, psikiyatri kitaplarinda “kaynagi bilinmeyen sikinti, endise durumudur” seklinde aciklanir, turkce karsiliginin da “bunalti” olabilecegi soylenir.
• korkudan (“fear”) farki da korkuda kaynagin bilinmesidir seklinde aciklanir. dogrusu turkce karsiliginin “anksiyete” olmasi gerektigini dusunmusumdur.
• rollo may'e gore:
  "anksiyete, zevk alma ya da uzuntu gibi diger duygulanim sekillerinden farklidir. cevresel bir tehdit olmayip, insanin varolusunun merkezine olan bir tehdittir." rollo may, anksiyeteyi yaklasmakta olan varolmama durumunun tehditi olarak nitelendirir. korkuyla farki su ornekle aciklanabilir. caddede onem verdiginiz birisi sizi selamlamadan gecerse hissettiginiz duygu anksiyetedir, disci koltugunda dis hekiminin disinizi tedavi ederken hissettiginiz aci kadar da yogun degildir. ancak, koltuktan kalktiginiz anda aciniz ve korkunuz sona erer, oysa onem verdiginiz kisinin sizi selamlamadan gecmesi, uykularinizi kacirip zihninizi gunlerce mesgul edebilir. bir baska deyisle anksiyete insanin benlik-saygisina ve kendilik degerine carpar ki bunlar insanin kendi varolusunun en belirgin yasantilaridir. korku ise varolusu cevresel bicimde tehdit eder. anksiyete ile basa cikmak cogu zaman guctur ve insanlar bedensel acilari yeglerler.
• anksiyetenin bir diger temel ozelligi hemen daima bir icrel catismayi icermesidir. iste bu icrel catisma tam da varolma ve varolmama durumlari arasindaki catismadan koken almaktadir. birey, yeni olasiliklarin varolusunu tamamlayacak olasiliklarin ortaya cikmasiyla karsilastiginda anksiyete ortaya cikar,ancak bu yeni olasilik bireyin varolan guvenligini tehdit eden bir durumdur ve iste bu noktada birey bu yeni olanagi yadsima egilimi gosterir.
• otto rank, anksiyeteyi dogum travmasina benzetmis, kierkegaard ise “anksiyete ozgurlugun bas donmesidir” demistir. anksiyetenin dogru anlasilmasi, insanin varolusunu tamamlayacak yeni olanaklarin farkina varilmasi ve bunlarla yuzlesmeyi getirecektir. bu yuzlesmeden kacinildigi ya da yadsindigi noktada da sucluluk duygusu ortaya cikacaktir.
• askerde kafa izni tabir edilen izinlerin gerekçesi hastalık.. askerin bi boku yoktur ama kıyak yapılacaktır.. gider revir'e, komutanının verdiği mektupla.. doktor (genelde asteğmen olurlar) çıkarır sevk kağıdını, üzerine kocaman "anksiyete" yazar.. gidersin evine..
• bir futbolcunun yillarca duslerini kurdugu buyusel bir ortama (gs) katilmasi, her ne kadar varolusunu butunleyecek altindan bir olanagi ona sunmus olsa da, birlikte gelen sorumluluklar, beklentiler, bunlarin ustesinden gelip gelemeyecegi endisesini beraberinde getirebilir ve onda onceden varolan guvenlik duygusunu temelden tehdit edebilir. olan biteni anlama ve yuzlesme cabasinda performansinin dusmesi kacinilmazdir. iste umit karan olayinin altinda yatan psikolojik gerceklik.