• şuradan esinlenilmiş gibi duruyor ya da bana öyle geldi. keşke yalnız bunun için sevseydim bu başlığı.
    (bkz: iki kalp)
  • barış bıçakçı'nın son romanı. "aynı soyadı etrafında toplanmış bir grup insan"ın anıları...
  • barış bıçakçı'nın iletişim yayınları'ndan çıkmış hikaye kitabı. bir çocuğun, meraklı ve incelikler peşinden koşan bir çocuğun gözünden yazılmış; 80'lerde çocukluğunu, 90'larda ilk gençliğini geçirmiş olanların kendilerinden çok şey bulabilecekleri hikayeler bunlar.
    ayrıca (bkz: herkes herkesle dostmuş gibi)
  • hatırlamak üzerine yazılmış, insanın içini acıtabilme potansiyeli yüksek kitap.
  • "dogru parcasi" dir.
  • "arkadaşlık böyledir işte, her şeyi bir oyuna dönüştürebilir," gibi sımsıcak cümleler ile gözlerimi peşpeşe doldurabilmesiyle beni şaşırtmış, bir çırpıda okunup mestedebilecek eser.
  • isteyerek yada engel olamayarak koydugumuz mesafedir.
  • bir bulut gibi yanağımızı okşayıp geçen incecik bir nefestir, ağrı bırakır geride, sessizlik bırakır, her şeyi daha da bir uzaklara sürükler. gidersin gidersin bitmez, bir koku olur kaybolur, bir ses olur duyulmaz, bir bakış olur silinir, oradasındır sadece. baktıkça uzaklaşır uzaklaşır uzaklaşır. kendini bölersin dilim dilim birbirine ekleyip de yaklaşayım diye. bölündüğünle kalırsın. ulaşamazın. isteksiz yapılmış bir iltifat gibidir, parlar ve söner yakar ve uyuşturur, hiç kapanmaz...
  • mesafenin o kadarda kısa olmadığının görüldüğü roman.
    biz üç kardeş, yaptığımız herşeyi, ızgaradaki köfteleri çevirmeyi, kokoreçin üzerine kekik ve pulbiber serpmeyi, buzdolabından sütlaç çıkarmayı seyredildiğimizi bilerek yapıyoruz. hayatın yükünü erken yaşta omuzlamış üç delikanlıyız. dükkanın iki sokak aşağısındaki evimizden gece kazanlarla çorba taşıyoruz. cümlelerini söyletir barış bıçakçı kahramanına.
hesabın var mı? giriş yap