• i.ö. 680-645 tarihleri arasinda yasadigi tahmin edilen siirleri elimize gecmis en eski lirik ozan. kendisi paroslu'dur.

    647 yilinda hayatta oldugu kesinlikle bilinmektedir cünkü siirlerinden birinde 6 nisan 647 tarihinde gerceklesmis bir günes tutulmasindan bahseder. hicbir kaynakta yasamiyla ilgili bir bilgi yoktur, kendisi hakkinda bilinen her sey siirlerinden cikarilmistir.

    arkhilokhos paroslu aristokrat bir ailenin cocugudr. paroslular i.ö. 8 yüzyilin baslarinda thasos'a bir yerlesme kurmaya calisirlar. bu yerlesmecilerin basinda arkhilokhos'un babasi ya da dedesi bulunmaktadir. bu yerlesme thasos'da kolay kolay kurulamaz. ada yerlileriyle carpismalar yasanir. arkhilokhos bu yerlesme yerini korumakla epey ömür tüketmistir.

    siirlerinden anlasildigi kadariyla (bir siirinde saka yollu dilencilik yaptgini söyler) kendisi bir ara yoksul düsmüstür.

    hayatinin uzun bir süresi boyunca parali askerlik yapan arkhilokhos ege kiyilarini, karadenizi, güney italya'yi ve sparta'yi ziyaret etmistir. kendisi sparta kentinden korkak davranislar gösterdigi ve siirlerinde sehvet düskünlügü agir bir duygu olarak bastigi icin yasaklanmistir. askerlik dolayisiyla sert, öfkeli ve alayci bir kisilige sahip olan arkhilokhos ayni zamanda yumusak bir tarafa da sahiptir. bunu sevdigi kiz neobule'ye yazdigi siirlerden anliyoruz. yalniz neobule'nin babasi kizini arkhilokhos'a vermemis bunun üzerinde arkhilokhos neobule ve ailesini yerden yere vurdugu siirler yazmistir. bu yazdiklari o kadar agirmis ki efsaneye göre neobule ve ailesi kendilerini asarak intihar etmisler.

    arkhilokhos'un dili homeros'un diline cok benzer. siirlerinde kullandigi dil genellikle homeros'un etkisi altindadir. olmayan kisimlar ise ya kendine ya da halka özgüdür.

    hellenistik dönemde birkac kitaplik siiri oldugu bilinmektedir ancak roma döneminde kendisinden ancak antolojilerde bahsedilmistir. ve ne yazik ki hristiyanlik ve ahlakci düsünceler ozani bir kenara itmistir. i.s. 4. yüzyilda yunan düsüncesi ve kültürü hayrani roma imparatoru iulianus bile ozanin eserlerlnin okullarda okutulmasini yasaklamistir. platon, arkhilokhos icin "bilgeler bilgesi" sifatini kullanir. ozan romali ozanlar arasinda en cok horatius'a örnek olmustur.
  • ayrica kendisine göre insan ne sevincini ne de üzüntüsünü belli etmemelidir. cünkü üzüntüsü düsmanlarini sevindirecek, sevinci ise düsmanlarini kiskandiracaktir.
  • (bkz: kandaules)
  • trochilidae familyasından bir sinek kuşu cinsi. kuzey amerika'da hasıl olan ve orta amerika, meksika ve güney amerika birleşik devletleri'nde kışlayan iki küçük göçmen türe dayanır.
  • şair ve paralı asker. ilginç bir adam olduğu kesin yani.
  • "bir insan ölünce
    beklenmez artık hemşehrilerinden saygı
    şan şeref unutur onu.
    dirilerin sevgisini ararız biz yaşayanlar;
    ölüye sözümüz yok, sövgüden başka"
    dizesinin sahibi, paros'lu şair. yergi şiirinin de babasıdır aynı zamanda(kayınpederi sağolsun).
  • vasifsiz bir yazar. uzak durulmasi gerekir.
  • iambos türünü ilk kez kullanan ya da bir terim olarak ortaya çıkmasını sağlayan, bu vezinle yunan dünyasına çatıp duran bir şair, belki de bir eşekarısıdır. uzun küfürlerini buraya sıkıştırmak yerine birkaç kısa ve öz dizesini iliştireyim:

    "fır döner evde kösnül bir boşboğaz."

    "her biri içiyor dışarıda,
    oysa (içeride) bakkhos ayini."

    "yüreklendirin gençleri de tabii ki,
    ama zaferin ipleri tanrıların elindedir."

    (dizelerin çevirisi erman gören'e, küfürlü sözler'in çevirisiyse sevgili çiğdem dürüşken hocaya aittir.)
  • ibnenin zihniyle aynıdır aşağılık kevaşeninki,
    her ikisi de hoşlanır peşin para almaktan,
    hem tokuşmaktan hem tokmaklanmaktan,
    hem düzülmekten hem deldirtmekten,
    hem çivilenmekten hem perçinlenmekten,
    hem düdüklenmekten hem yere yapıştırılmaktan.
    çünkü ikisine de asla yetmez tek bir tokmakçı,
    daima zevk alırlar malafanın tamamını almaktan
    lülecilerden bir şununkini bir bununkini.
    denerler maslahatın daha büyüğünü, daha kalınını,
    ararlar daha da içlerini dolduranını,
    dibine kadar sokabilenini,
    müthiş çukurda girecek yer bırakmayanını,
    göbek deliğinin ortasına kadar kesintisiz girebilenini.
    ancak azgın zampara da gider aynı yöne
    azmış foldurfoşların soyuyla birlikte;
    bizim derdimiz tasamız mousa'lar olsun,
    iffetli bir yaşam olsun,
    budur bildiğimiz işte,
    budur zevkimiz, safiyane sevincimiz,
    budur serpilen hazzımız, bulaşmayız biz
    onların kepaze hazzıyla hazlanmaya.

    (homerosçu ilahiler’den pindaros'a arkaik yunan şiiri antolojisi)
hesabın var mı? giriş yap