• suat kamil aksoy'un 2019'da vivo yayınevi'nden basılmış iktisat felsefesi kitabı. karl marx'ın das kapital'inden yola çıkarak kapital, marx, sosyalizm, kapitalizm eleştirileri ve kavram sorgulamaları yapıyor. yazarı tanırım, kendine çok güvenir, iyi bir materyalist düşünür, hatta sanatçı damarı olan bir doktordur. bu kitabına ve düşüncelerine de çok güveniyor; yankı bulmayı, ilgiyle ve eleştirel okunmayı umuyor.

    "özetle insanlık en temel ihtiyaçlarından mahrum edilme şantajı olmaksızın üretmeyi başaramıyorsa kapitalizm ilelebet patidar olacaktır. (...) yani kapitalizmin şantajıyla komünizmin hayaleti hep bir arada varlığını sürdürecektir."

    "sosyalizm egemen hale gelen mülksüzlüğün, mülksüzleştirenlerin de mülksüzleştirilmesiyle son noktasına vardırılmasıdır. kapitalizm özel mülkiyetin kutsallığını topluma dayatarak kitleleri özel mülkiyetten arındırır, bu anlamda özel mülkiyetin fiilen inkarı sayılır. sosyalizm ise bu evrimin sonuna kadar ilerleyişiyle toplumsal mülkiyetin doğuşudur."

    "kapitalizm üretimin sermaye artı üretmeye odaklanmasıdır. halbuki üretim, toplumun ihtiyaçlarının karşılanması için vardır."

    "insanlık tarihi, yüzlerce yılın ve milyonlarca değiştokuşun ardından, özel bir metada, yani altında, para oluşun süreklileşmiş halini yakalamıştır. altın, takas işinin standart metası olarak kamudaki otoritesini oluşturmuştur. paranın aynı zamanda meta yetkin biçim halen altındır."

    "marx'ın üretimin toplam fiyatının değerine denk olduğu önermesi, değer kuramının doğrudan bir sonucudur ve matematik marifetiyle ortadan kaldırılamaz."

    "kâr, toplam sermaye ile bağıntısı içinde sunulan artı-değerin bir başka adından başka bir şey değildir."

    "sermaye, bir yandan kendisini genişletme güdüsüne sahip bir varlık gibidir, bir yandan da, kendisini çoğaltan değer niteliğiyle çalışmadan yaşama ihtiyacını realize eden bir kullanım değeridir."

    "gerçek meta üretimi yapan sermayelerden oluşturulan anonim şirketlerin hemen yanında, sanal metaları işleyip, sanal değerler üretmeye çalışan şirketler de kaçınılmaz olarak ortaya çıkar."

    "sanal değer, sanal artı-değer bir gerçek, finansal yatırıma duyulan ihtiyaç bir olgu iken, bunlarla ilişkili emek süreçleri de artık reel birer ihtiyacın karşılanması anlamına gelirler. bu emekler hem artı-değer üretimi açısından, yani kapitalizm açısından hem de değer üretimi açısından üretken kabul edilmelidirler."

    "fazladan çalışılan saatlere bir son vermek suretiyle veya bu saatlerin toplumun yaşam standardını yükseltmek için harcanması suretiyle insanlık boş hayallerle krizlerden de kurtulacaktır."

    "metaın iki yanı diye bahsettiği şey kullanım değeri ve değişim değeridir. meta bu iki yanı ile kendini gösterebilmek için yalıtık olmaktan çıkmalı ve bir değişim ilişkisi içine girmelidir. yalıtık haldeyken o sadece bir yararlılık nesnesi ve bir değer olarak kalır."

    "değer, insana bağımsız biçimi olan değişim değeri biçimi dışında açıkça görünmediği için, marx'ın tüm çabalarına rağmen, marksistlere de bu biçim dışında var olmayan bir şey olarak görünmektedir."

    "emek ürünlerinin insanlar arası değişimi koşullarında bu zorunlu emek zamanları değişim oranlarının temel belirleyeni olacaktır. insanlar arası değişim, yani alışveriş, yani pazar, yani piyasa bu yasa* tarafından yönetilir. gizli el, bu açıdan emekçinin elidir. ama her şey bu kadar basit değildir. bu yöneten el, emek değer ilkesi*, piyasanın ortadan kaldırıldığı bir durumda da geçerlidir."

    "reel sosyalizm deneyimlerinin iktisatçıları, değer olgusunu kapitalizmle sınırlama eğilimi taşımış, bunu da gayet devrimci, radikal hislerle yapmışlardır. bu lekeli yasayı savunmak kapitalizmi ve piyasayı yeniden hortlatma suçlamasının baskısı altında kalmıştır. yasayı, en azından, sosyalizm koşulları içinde savunma işi ise stalin'e düşmüştür."

    "değer yasasını, değişim ya da piyasa alanıyla sınırlayan bakış açısı, bu alanın dışındaki üretime ilişkin yaklaşım kriterlerini kaybetmiş plur."

    "kapitalist piyasada bile işler esas olarak iflasla değil, araştırma, analiz ve hesapla yürütülür. hatta bu açıdan kapitalist üretimde muhasebenin çok daha sofistike bir boyuta ihtiyacı vardır."

    "değer yasası, emekle üretim var olduğu sürece, ki hep var olacaktır, kaçınılabilir bir şey değildir. (...) marksistlerin değer yasasıyla ilgili yanılsamalarının esası, yasayı üretimin genel yasası değil, meta üretiminin yasası olarak görmeleridir."

    "meta, para esasen dolaşım alanına aittir. artı-değer ve sömürü ise dolaşımdan değil üretimden doğar. marx, kapital'in ilk bölümlerinde, sermaye bahsinde, artı-değerin dolaşımdan doğamayacağını kanıtlamakla konuya başlar. bu kanıtlamanın kendisi marx'ın temel iktisadi vargılarındandır."

    "bir yararlılık nesnesi, onun fiyatı ve karşıda para. yararlılık nesnesi ve onun fiyatı beraberce meta kavramına denk düşerler. bu durumda değişim kıpısı (momenti) her iki yönden de meta karşıda para olarak görünür."

    "kapitalizmin genetik kusurları arasına, yüksek nitelikli bir emek bölmesini, sanal alana doğru kaydırması eklenmelidir. bu emeğin toplam emek içerisindeki payı, üretkenliğin her yükselişiyle her ne kadar azalacak olsa da, bu olgu tüm emek türleri için geçerlidir."

    "[zaten], kapitalizm de toplumdan doğmuş olmak yüzünden toplumun varlığıyla çelişkiye düşemez. üretimi olanaksızlaştıran her gelişme kapitalizmi de olanaksızlaştırır. kapitalizm olanaksızlaştıkça, onun etkileri de olanaksızlaşır. etkiler olanaksızlaştıkça, kapitalizmin olanaksızlaşması olanaksızlaşır."

    "sömürüsüz bir kapitalizm olabilseydi kriz olmazdı. ya da amacı sadece artı-değer tüketimi olan, yani amacı sermaye olmayan bir kapitalizm olabilseydi, yine kriz olmazdı. ama böyle bir düzenin adı, türkçesiyle sermayecilik değil, artı-değercilik olurdu."

    "sermaye sınıfı, elde ettiği artı-değeri özel tüketime yönlendirdikçe kriz olasılığı azalır, birikime, yani yatırıma, yani perhize yönlendirdikçe kriz ihtimali artar."

    "krizler demektedir ki, ey emekçiler bu kadar çok çalışmanız gereksiz, ey sermaye sahipleri, bu kadar çok zenginliğe ihtiyacınız yok. krizin kullandığı dil ise kendi ana dilidir. bu dil, fazladan çalışılan emek zamanı ölçüsünde işçinin sokağa atılması, fazladan üretilmiş zenginliğe eşdeğer miktardaki sermayenin yok olması biçiminde konuşmaktadır."

    "değerli nesne, metayı, değer ise değişim değerini hem mantıksal hem tarihsel hem de maddi olarak önceler."

    "değer yasası, üretimin genel yasası olarak kabul edilmelidir. marksist olup bu kabulü reddedenler, kendilerine artık başka bir sıfat bulmalıdır."

    "yasa insanın öznel iradesindem bağımsız durumları anlatır. insan, bunların bilgisine erişebilir. ama etkileyemez. eğer etkileyebiliyorsa bahsi geçen şey yasa değildir."

    "kapitalizm üretim araçlarından yoksun olan bir kitleyi, kendiliğinden bir mekanizmayla üretirken, kendi temel koşulu olan artı-değerden vazgeçebilen emekçileri de yaratmış olur. emekçilerin yaşamak için artı-değere ihtiyaçları yoktur. kapitalizm nüfusun önemli bir bölmesini giderek mülkiyetten arındırır."

    "toplumsal bir ilişki olarak değişim değerinin aksine değer, insanın doğayla kurduğu ilişki olan emekten doğar."

    "yardımı üretici zenginliğe (sermaye) ya da üretilen zenginliğe (her zaman sermayeleştirilebilir rant) değil, bizzat zenginlik üreten ilkeye, emeğe dayandırmak gerekir." michel foucault - kliniğin doğuşu

    (bkz: artı değer/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap