• m.s. 271 ile 275 seneleri arasında inşası tamamlanmış haliyle 17.8 kilometre uzunluğunda ve 11 metre yüksekliğinde olan, ancak üçüncü ve dördüncü yüzyıllarda yapılan eklemelerle uzunluğu 19 kilometreyi, yüksekliği de 13 metreyi bulan göz alıcı taş kaplama surlar.

    estetik olarak theodosius surları'ndan geride kalmış olsa da dönemi için bir mühendislik harikası olduğunu söylememek imkansızdır.

    üçüncü yüzyıl krizi esnasında italya içlerine kadar gelen barbarlar düşünülerek ve biraz da hem imparatorluğun hem deebedi şehir'in hala kuyruğu dik tuttuğunu göstermek için politik gayelerle inşa edilmiş olan aurelianus surları'nın aynı zamanda aurelianus'a boşu boşuna restitutor orbis payesinin verilmediğini de ispatlayacak şekilde tamı tamına bin altı yüz sene etkin olarak roma'yı koruduğunu ve gerçekten tam anlamıyla m.s. 1870'lerde aşılabildiğini belirtmekte yarar var. "ama m.s. 410 ve alaric" dediğinizi duyar gibiyim, orada şehrin kapılarının gotlar'a bizzat şehrin içindekilerce açıldığını unutmamak lazım.

    son bir not olarak da eklemek gerekir ki aurelianus'un m.s. 275 senesinde çorlu* yakınlarında öldürülmesinden sonra bu surların tamamlanması, imparator probus'a kalmıştır.

    (bkz: lucius domitius aurelianus/@ncpzbsn)
    (bkz: restitutor orbis/@ncpzbsn)
    (bkz: probus/@ncpzbsn)
  • "örneğin ebedi şehir'in tarihini ele alalım. tarihçiler en eski roma'nın; palatino'da bulunan, etrafı çitle çevrili roma quadrata adlı yerleşke olduğunu söylerler. ardından, farklı tepelerde kurulan yerleşkelerin ittifakıyla septimontium dönemi gelir. daha sonra şehir, servius surlarıyla çevrilir ve cumhuriyet dönemi ile ilk caesarların hükümdarlığında yaşanan değişimlerin ardından imparator aurelian, kendi duvarlarını örer." sigmund freud - uygarlığın huzursuzluğu

    (bkz: lucius domitius aurelianus)
hesabın var mı? giriş yap