• (bkz: april)
    (bkz: eee)
  • fransız elektronika aleminin mirwais'den sonraki yeni yıldız adayı. ilk albümü that horse must be starving ile, yakın gelecekte adını geniş kitlelere duyurması olasıdır.*
  • (bkz: w32 lirva c)
  • bir müzisyen olarak avril kafayı french kiss ile bozmuş bir arkadaştır. albümünde parçanın kendince yeni bir düzenleme/remixi yer alır, bununla da kalmaz bir single'ında b-side olarak da french kiss esintili bir başka parça yapmıştır. adı daa... adı da... hatırlayamadım galiba...
  • unreal tournament 2004 silahlarından birisi; anti-vehicle rocket launcer anlamına gelmektedir**
  • en guzel ay.
  • unreal tournamet 2004'te yer alan,yalnızca araçlara karşı etkili olan bir silah.ateslediği misiller hedefe kilitlenebilme özelliğiyle dikkat çekerler.raptor adi verilen araçla dere tepe giderken birden ekranda "missile lock on" ibaresinin belirmesiyle sizin beyninizde de "mina koyyim" ibaresinin belirmesi isten bile değildir.anlasılır ki bir avril füzesi size doğru yoldadır.bu tür durumlarda yapılacak olan sey,eğer kullanılan arac pek hızlı değilse,derhal o aracı terketmek olacaktır.
  • avril roketleri havada vurularak imha edilebilmektedir. hele birde manevra kabiliyetiniz iyi ve nişancılığınızda aşmışsa tınmazsınız bile. tabii 3 roket birden kitlenirse bırakın kendinizi 15000ft'ten, daha acısız olur..
  • paris combo nun en guzel sarkilarindan biri
    fransizcada nisan demektir

    c'est par un jour d'avril
    qu'elle se promène en ville
    sereinement, au milieu des bâtiments
    au milieu des plans et des aménagements
    des chantiers et des terrains urbains

    lui, c'est un homme habile
    au front court, à l'affront facile
    un sanguin, qui depuis tôt ce matin
    depuis tôt, dès son lever, a décidé
    que sa vie devait changer de main

    c'est le vide
    dans cette ville
    on est avide
    de changement, de changement

    il est bien là, à l'heure
    où le soleil demeure
    un instant, entre deux immeubles récents
    entre deux, il s'est installé au comptoir
    et il boit un café noir.... dans un rayon de soleil

    elle regarde la ville
    du douzième étage, elle a une vue facile
    elle embrasse d'un coup d'œil les environs
    toute l'agglomération, mais un rayon
    de soleil l'appelle dehors...elle sort

    elle s'arrête attentive
    devant une vitrine attractive
    il reprend sa monnaie, d'un geste lent
    puis, d'un pas pressé, perdu dans
    ses pensées
    il l'a croise au magasin de jouets
  • live performansini dinledikten sonra jori hulkkonen icin bile bir daha seyretmeye asla degmeyecegine kanaat getirdigim "be yourself"ci.
hesabın var mı? giriş yap