*

  • az sayida olan.
    turkiyede ermeniler, rumlar, suryaniler vs. bu kesimi olusturur.
  • bir butunun en fazla %49'unu olu$turabilecek kisim.
  • türkiye'de nüfusu 2 binden az olan etnik gruplardır. ikibini geçtiği takdirde artık azınlık sayılmıyorlar..
  • (bkz: ekalliyet)
  • (bkz: minority)
  • bir ülkede, o ülkeyi kuran ve onun asıl vatandaşları olan, sayısal olarak da çoğunlukta bulunan unsurun -din, milliyet gibi bir ayırıcı faktöre dayanarak tanımlanmıştır bu unsur- dışında kalan unsurlar. mantık olarak türkiyede bulunmaması gereken bir şeydir. şöyle ki:
    türkiye cumhuriyeti bir ulus devlet olarak kurulmuştur - ya da bu açıklama bunu esas almaktadır-. ulus devletin kuruluşu ise ortak bir amaç, bir dava etrafında örgütlendiği kabul edilen bir ulusu gerektirir. bu ulusa dahil olmayı sağlayan kişinin dini ya da ırkı değil temel olarak kabul edilmiş olan amacı benimsemiş olmasıdır. bu çerçevede bakıldığında türkiye cumhuriyetini kuran ulus milli mücadele döneminde ülkeyi işgalden kurtulma ve bu topraklarda kendi bağımsız devletini kurma amacıyla bir araya gelmiş olan tüm bireylerin toplamıdır. ki bu yalnızca sünni türklerden değil;ortodokslar, yahudiler, aleviler, rumlar, kürtler, çerkesler, boşnaklardan ya da listeye ekleyebileceğiniz herhangi bir dini ya da etnik kökene bağlı insanlardan oluşan bir topluluktu. bildiğim kadarıyla milli mücadelede yunanlılara karşı savaşmış rum taburları bile mevcuttur. antepteki direnişte de kürtler ve aleviler ve bölgenin diğer toplulukları yer almışlardır diye tahmin ediyorum. sonuçta bu "ulus" cumhuriyeti kurmuş ve tüm vatandaşlarını eşit kabul eden bir anayasayı kabul etmiştir. bu noktadan sonra ulusun bir parçası ve vatandaş olmayı belirleyen tek bir kriter kalmaktadır: bu ortak amacı kabul etmek ve buna kendi hizmetini vermek.
    bu gözle bakıldığında kendini ulus devlet olarak tanımlayan ve anayasal vatandaşlık ilkesini benimseyen türkiye cumhuriyetinde ana unsur diye bir şey yoktur. her vatandaş bir ve aynıdır. bu nedenle bir azınlık tanımlamak da mümkün olmamaktadır.

    tabi ki bu tamamen teorik bir yaklaşımdır ve pratikte iişlerin hiç de böyle yürümediğini söylemek mümkündür.
    burada şuna kafa yormak verimli olabilir. bu prensibe bağlı kalınıp tüm vatandaşların aynı hak ve imkanlardan yararlanmasına imkan verilmiş olsaydı azınlık meselesi tartışılmak zorunda kalmayabilirdi. sorumuz şudur belki: bu ulusu oluşturan temel ilkeler mi değişti yoksa bu ilkelerin milli eğitim aracılığıyla yeni kuşaklara aktarılmasında mı bir problem var.

    biraz kafa yormak gerek.
  • turkcede ve turkiye de sadece etnik kokene gore insanlari tanımlamak icin oldukça dar anlamda kullanılan bir sozcuktur. oysa bati, ve ozellikle amerikan terminojisinde bu*, belirli bir topluluk içinde çoğunluktan farkli olanı tanımlamak için kullanilir. ve azinlik haklari bu küçük kesimlerin ayrımcılığa maruz kalmamasi için yapılan çalışmalardır. genelde eskiden kadinlar, irklar*** ve escinseller azinlik olarak sınıflandirilirken günümüzde kadın egemen bir işyerinde çalışan erkekler bile azınlık olarak nitelendirilebilmektedir. onemli olan, veya amaçlanan, bir topluluktaki tüm bireylerin çoğunluktakilerden farkli olduklari icin farkli bir uygulama ile karşılaşmamasıdır.
hesabın var mı? giriş yap