• birgün'ün, hdp'ye destek veren yazısı nedeniyle akın olgun ile yollarını ayırmasının ardından gazeteden istifa eden birgün yazarı.

    veda yazısında "solculuğun kutsal kitabı yok. solculuk benim için önce vicdanlı olmak. yıllardır gazetede yazan, üstelik yazılarına duygularını da katarak yazan bir insanın emeğini nobran bir tavırla ve bu kadar kolayca gözden çıkarmamak gerekirdi. politika rasyonel kararlarla, stratejilerle olduğu kadar duygularla da ilintili. birbirimize nasıl davrandığımızla. bir insana değersiz olduğunu hissettirmek çok yıkıcı bir politik tavır" demiş.

    onurlu insan ne güzel şey.
  • son khk ile bu suça ortak olmayacağız bildirisine imza attığı için atılan akademisyen, ahmet şık'ın da kardeşidir.

    zulmünüz artsın!
  • "türkiye'yi kanser eden ürünleri devlet gizledi, biz açıklıyoruz" başlıklı yazı dizisi nedeniyle hakkında soruşturma açılmıştır.

    ilgili haberder, soruşturma gerekçelerinin "göreve ilişkin sırrın açıklanması", "yasaklanan bilgileri temin", "yasaklanan bilgileri açıklama" ve "takdir olunacak diğer suçlar" olduğu belirtilmiştir.

    (bkz: ahmet demircan)
  • ahmet şık'ın kardeşi olduğunu öğrendikten sonra bu gençleri yetiştiren anne babalarını çok merak ettim. nerden öğrenmişler mesleğini aşkla ve dürüstçe eğilip bükülmeden yapan çocuk yetiştirmeyi acaba?
  • türkiye'yi kanser eden ürünleri devlet gizledi, biz açıklıyoruz! işte zehir listesi başlıklı yazı dizisi nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan gıda mühendisi.

    https://twitter.com/…lgaz/status/998608109613568000

    --- spoiler ---

    sağlık bakanlığın şikayeti üzerine "göreve ilişkin sırrın açıklanması, yasaklanan bilgileri temin ve açıklama..." suçlamalarıyla hakkımda savcılık soruşturması açılmış.

    araştırma projesini yürüten kurum olan sağlık bakanlığı aynı zamanda şikayetçi olarak görünüyor. "göreve ilişkin sırrın açıklanması, yasaklanan bilgileri temin, yasaklanan bilgileri açıklama ve takdir olunacak diğer suçlar” diyor bana gelen savcılık yazısında.

    kapsamlı, sonuçları milyonlarca insanı ilgilendiren bir halk sağlığı çalışmasından elde edilen vahim sonuçlar karşısında sağlık bakanlığı tarafından önlem almaya vesile olacak bir ara rapor yazılmadığı gibi, ilgili kamu kurumlarını uyaracak herhangi bir girişim de yapılmadı.

    kamu adına iş görmekle mükellef kurumların yaptıkları çalışmaların sonuçlarını halka açıklamaları, halk sağlığını koruyucu çalışmaları yapmaları, gereken önlemleri almaları bir zorunluluktur.

    yapılan çalışmaların sonuçlarının gizlenmesi kabul edilemez.

    devletin, kamu kurumlarının bu kadar yıprandığı, halk ve çevre sağlığının bu kadar tahrip edildiği bir ülkede verilerin gizliliğinden, yasak verileri çalmaktan söz etmekse gülünçtür.

    bir akademisyenin asli sorumluluğu devlete ya da kurumlara değil halka karşıdır. bu sorumluluk içinde olduğumuz şartlarda ne kadar aşındırılmış ve baskı altına alınmış olsa da hatırlamamız gereken gerçek şudur: kamu sağlığını ilgilendiren konularda sır ya da yasak olamaz.
    --- spoiler ---
  • cumhuriyet'in cumartesi ekindeki yazilarina son verdigini duyurmus akademisyen, gida muhendisi, guzel insan:

    "cumhuriyet gazetesi'ndeki yönetim değişikliği akp yargısı eliyle gerçekleştirilen bir operasyondur. reddedilmelidir. cumartesi ekindeki gıda sorunlarıyla ilgili yazılarıma son veriyorum. yazıların yayın sürecinde emeği geçen gazetedeki arkadaşlara ve tüm okurlara teşekkür ederim."
  • artık hiçbir şeye şaşırmıyoruz. şansa bala hayatta kaldığımız da aşikar. adamlara bela okusak nefesimize yazık, çöpe atacağımız poşete yazık

    bülekt şık, halkın zehirlendiğine dair raporu halka açıkladığı için dava edilen bilim insanı. yeni türkiye'nin aydınlık yarınları...

    gökçer tahincioğlu'nun haberi bugün t24'te çıktı.

    bilim insanı bülent şık'a skandal dava: kanser raporunu halka açıklamaya 12 yıl hapis istemi

    kanserojen gıdayı, çevre kirliliğini açıklamak 'infial yaratma amaçlı' kabul edildi

    kocaeli, ergene çayı havzasında yer alan kırklareli, edirne, tekirdağ ile antalya’da yapılan, sağlık bakanlığı’nca sonuçları kamuoyuna açıklanmayan araştırmayı halka duyuran bilim insanı bülent şık hakkında 5 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldığı ortaya çıktı.

    araştırma, 8 milyon insanın yaşadığı bölgedeki çevre kirliliğinin gıdalarda ve suda kanserojen etkiler yarattığını ortaya koyuyor. raporu, önlem alması gereken kamu kurumlarına bile göndermediği ortaya çıkan sağlık bakanlığı'nın 'halkta infiale neden olduğu', 'dış alımları etkilediği” gerekçesiyle hakkında suç duyurusunda bulunduğu şık’a, 'gizli bilgileri temin etmek ve açıklamak' suçlamaları yöneltildi.

    dünya sağlık örgütü’nün verilerine göre, dünya genelinde kanserden ölümlerin oranı yüzde 16. türkiye’de ise her sekiz ölümden birinin nedeni kanser. yüzde 13’lük bu oran, bölgeden bölgeye farklılıklar gösteriyor. bülent şık’ın araştırma sonuçlarında yer verdiği bilgilere göre, tekirdağ, kırklareli, edirne’de her beş ölümden biri, kocale dilovası’nda her üç ölümden biri, antalya’da ise her on ölümden biri kanserden kaynaklanıyor.

    "izin almadan açıklamayın”
    8 milyona yakın insanın yaşadığı bu bölgelerde kanserden ölüm oranlarının yüksek çıkması üzerine sağlık bakanlığı, 2011-2015 yılları arasında kocaeli, ergeneke çayı havzasındaki kırklareli, edirne, tekirdağ ve antalya’da bir araştırma yapma kararı aldı. bu kapsamda şık’ın da o dönem görev yaptığı akdeniz üniversitesi ile protokol yapıldı. protokole, yetkili makamın izni olmadıkça araştırmanın sonuçlarının açıklanamayacağı hükmü de konuldu.

    binlerce gıda ve su örnekleri tarandı: ağır metaller, toksik bileşenler...
    araştırma kapsamında şık’ın da aralarında olduğu bilim insanları tarafından binlerce gıda, su örnekleri tarandı, atıkların insan sağlığına zararları araştırıldı.

    araştırmanın sonuçları vahimdi. çalışmalar, kocaeli ili ve ergene çayı havzasında yer alan kırklareli, tekirdağ ve edirne’de insan sağlığına zarar verecek ölçüde çevre kirliliği olduğunu gösteriyordu. çeşitli gıdalarda ve içme suyu olarak kullanılan bazı su kaynaklarında pestisitler, ağır metaller, poliaromatik hidrokarbonlar vb. gibi toksik bileşiklerin yüksek düzeyde kalıntıları tespit edildi. bazı yerleşim bölgelerindeki suların kurşun, alüminyum, krom ve arsenik kirliliği nedeniyle içilemez durumda olduğu belirlendi.

    rapor kurumlara bile açıklanmadı
    şık, barış bildirisine imza attığı gerekçesiyle ocak 2016’da görev aldığı bütün projelerden çıkartıldı. aynı yılın sonunda üniversiteden ihraç edildi. ancak insan sağlığı açısından sonuçları vahim olan çalışmayla ilgisini sürdürdü. raporun açıklanıp açıklanmayacağını takip etti, ara raporların bile yazılmadığını öğrendi.

    rapor, halk bir yana, önlem alması için kamu kurumlarına bile gönderilmemişti. şık, çalışmanın elindeki mevcut kısımları üzerinden hareketle bölgeyi araştırmayı sürdürdü ve etik olarak bu bilgilerin gizli kalamayacağını kanaat getirerek, cumhuriyet gazetesinde, 4 günlük bir yazısı dizisi ile kamuoyunu bilgilendirdi.

    nisan 2018’deki bu yazı dizisinin ardından sağlık bakanlığı’nın suç duyurusu üzerine şık hakkında soruşturma başlatıldı. bakanlık, gizli bilgilerin açıklanmasının halkta infiale yol açacağı ve dış alımları etkileyeceği gibi gerekçeleri savcılığa bildirdi.

    istanbul başsavcılığı da şık hakkında iddianame düzenledi. ilk iddianame, istanbul cumhuriyet başsavcılığı basın suçları soruşturma bürosu tarafından hazırlandı. şık, iddianamede, 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası öngören, tck’nın 258/1, 334/1, 336/1 maddeleri uyarınca, “açıklanması yasaklanan gizli bilgileri açıklama, temin etme, göreve ilişkin sırrın açıklanması” ile suçlandı. ancak bu iddianame mahkemeden savcılığa geri gönderildi ve aynı iddianame bu kez terör suçları bürosunca hazırlanarak mahkemeye iletildi.

    halkı infiale sevk edecek şekilde yayımlanan yazı sebebiyle suç duyurusunda bulunulduğunun anlatıldığı iddianamede, “bülent şık’ın, görevi nedeniyle kendisine verilen veya aynı nedenle bilgi edindiği, gizli kalması gereken belgeleri, kararları ve emirleri ve diğer tebligatı açıklayan veya yayınlayan veya ne suretle olursa olsun başkalarının bilgi edinmesini kolaylaştıran, yetkili makamların açıklanmasını yasakladığı, niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin ederek, cumhuriyet gazetesinde yayımladığı, bu nedenle atılı suçları işlediği anlaşılmaktadır” denildi.

    evrensel ilkelere uygun
    şık ise avukatı tora pekin aracılığıyla, savcılık aşamasında yaptığı savunmada, davanın sadece protokoldeki maddeye dayandırıldığını anımsattı. tck’daki gizli bilgileri temin etme ve açıklama suçlamasının dayanağının “sır” ve “yasaklanan bilgi” olduğunun belirtildiği savunmada, protokoldeki “idare izni” şartının bu kapsamda bulunmadığı kaydedildi. savunmada, kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanması yasaklanan bir bilgi de bulunmadığı ifade edildi.

    etik zorunluluk
    savunmada, dünya üniversiteler servisi’nin lima bildirgesi’nde, “akademik çevrenin araştırma işlevi ile ilgili tüm üyeleri bilimsel araştırmanın evrensel ilke ve yöntemlerine tabi olarak, herhangi bir müdahaleye maruz kalmaksızın araştırma çalışmalarını sürdürme hakkına sahiptir. bu kişiler aynı zamanda araştırmalarının sonuçlarını başkalarına özgürce iletme ve sansürsüz yayınlama hakkına da sahiptir” denildiği, yazı dizisinin de bu kapsamda yapıldığı vurgulandı. anayasanın çevre hakkı maddesine göre bilgilerin açıklanmasının zorunlu olduğu kaydedildi.

    şık hakkındaki davanın görülmesine şubat ayında başlanacak.

    t 24 linkiyim
  • hukuk iktidarların nesiydi? bir defa daha ispat etti.
hesabın var mı? giriş yap