• yönetmenliğini grigori çukray'ın yaptığı savaş karşıtı bir başyapıt..
  • yapım yılına, pek bilinmemesine aldırmayın gayet benjamin toschak'lı bi filmdir. elbet tesadüfler; fd'nin 'anladım kral tesadüfler/hiç sevmiyor beni tesadüfler' çizgisinde ilerliyor ve bu doğrultuda yenisinemaizleyicisine gerçekçi gözükmeyebilir. ama yenisinemaizleyicisine bir, gerçekçiliğe iki. film nefis, üstelik dönemine göre aşmış bile diyebilirim. bu filme laf edenin alnını karışlıyor yahut 05314634483 adlı numaradan arayıp kontör istiyorum..` : olamaz mı, olabilir`
  • (bkz: grigori chukrai) in yönettiği ve başrollerini alyosha rolünde (bkz: vladimir ivashov) ile shura rolünde (bkz: zhanna prokhorenko) nun oynadığı film sadece sovyetler birliğinde değil, soğuk savaş koşullarına rağmen batıda da büyük ilgi görmüş ve aşağıdaki ödülleri kazanmıştı

    1960 cannes film festival - special jury prize
    bucharest film festival, 1960 - golden wolf for best film
    5th san francisco international film festival, 1960 - golden gate award for best film and golden gate award for best director
    bafta award for best film from any source, 1961
    bodil awards for best european film, 1961
    nominated for academy award for writing original screenplay, 1961 - grigori chukhrai, valentin yezhov

    alyosha ve shurayı canlandıran vladimir ivashov ile zhanna prokhorenko ikisi de 19 yaşında deneyimsiz oyunculardı, fakat yalınlıkları, samimiyetlikleri ve gençlikleri ile filmin başarısına büyük katkıda bulunmuşlar ve bir gecede ünlü olmuşlardı.

    iki alman tankını yokettiği için ödüllendirilen alyosha komutanından yakınlardaki köyüne gidip annesini görmek için izin alır. film alyoshanın yol boyunca karşılaştıkları çerçevesinde savaşın yarattığı yıkımı betimlemektedir. alyoshanın trende karşılaştığı shura ile arasında başlayan alabildiğine sıcak ve romantik yakınlaşma da böyle bir arka alanda gelişmektedir.
  • bir başka efsanevi rus yapımı daha (tarkovski den hem de)
    (bkz: ivanovo detstvo)
  • --- spoiler ---
    19 yaşında bir çocuk, mucizevî bir şekilde kotardığı izinle cepheden annesini ziyarete gider. yolda aksaklıklar çıkmıştır ve geç kalmamak için annesini ancak birkaç dakikalığına görebilir. anne, oğlunu cepheye kim bilir kaç yıl önce yollamıştır. uzun uzun inceler, yüzüne dokunur. “artık tıraş mı oluyorsun?” der, “sigara içiyor musun?”

    allah belanızı versin bütün politikacılar, bütün generaller!

    --- spoiler ---
  • savaş karşıtı harika bir rus filmi. filmde unutamadığım sahne shura'nın musluktan su içme sahnesidir.
  • insanın naif yanına bakan, sımsıcak bir film. askerde arkadaşının kendisine verdiği ve eşine ulaştırmasını istediği sabunu verilen adrese götüren ve arkadaşının eşinin bir başka erkekle olduğunu gördüğünde, sabunu vermeyen sahne unutulmaz.
  • yamuluyor da olabilirim ama varoluşçuluk vurgusu ile süslü güzelim film. ağrılar içinde kıvranırken izlediğimden olsa gerek yerli yersiz de olsa hislendirdi beni. dönemsel yansıtıcılığı bir kenara bırakıldığında bile "askerin türküsü" her dönemden birilerini yakalayacak kadar güzel kurgulanmış bir film.

    --- spoiler ---

    günlük haberler verilirken gar çevresindeki halkın tedirginliği zamanına göre figüran seçiminde bile ne kadar usta olduklarının göstergesi. kızın ürkekliği, alyosha ile saman dolu vagonda yanak yanağa ilk sahneleri, susamalarından dolayı yaşadıkları kopma ve yeniden buluşmaları o kadar güzel kurgulanmış ki insan etkilenmeden edemiyor.
    --- spoiler ---

    zaten siyah beyaza karşı zaafı olan bir adet ben guluyor muyum kişisini etkilemek için bundan güzel hikaye olamazdı. seviniz sevdiriniz.
hesabın var mı? giriş yap