49 entry daha
  • helikopter yayınları'ndan, kaya genç'in fevkalade türkçesinden okunmasını önerdiğim minör başyapıt.

    dosto'nun insancıklar'ının (ilk romanıdır) 9. dereceden devlet memurlarını, çehov'un taşrada bir hayalet gibi sır olan içe kapanık memurlarını (memurun ölümü adlı trajik öyküsünü anımsayın), kafka'nın şatoların kıyılarında gölgesi kadar iz bırakamayan memurlarını (kasvetli şato) bir bir anımsayarak yapılabilecek birinci okuma dahi melville'in özgünlüğünü çıkarsamaya yetecektir.

    mezkûr öykü ve romanlarda memurlar cücelerin bürokrasininin küçük vidalarıdır ve eylemleriyle tanınabilirler ancak. onlar yaptıkları iş olmadan birer hiçtir. aslında bürokratik mekanizma onların kimliğini tek tek silmiştir ve geriye devletin temsil ettiği yasalar, yazışmalar ve emirler kalmıştır. devlet söz konusu olduğunda birey bir hiçtir ya da onun silik bir uzantısıdır, mottosu.

    katip bartleby ise bir anarşist olarak belirir. kendisine dikte edilen eylemlerin önüne kalın bir duvar örerek kişiliğini ortaya koymaya, varlığını anlamlandırmaya çalışır. şu haliyle bartleby sözünü ettiğim memur tipolojisinden orijinal rengiyle ayırt edilir.

    octavio paz'ın kısa ama şaşırtıcı hayal isimli şiiri:

    "insan toz ise
    ovadan geçmekte olanlar
    insan olmalı."

    böyledir işte yaşamdaki varlığımız. bir "insan" mı olacağız, yoksa bir "toz" zerresi mi? yani: devletin gölgesinde silinip gidecek miyiz, yoksa varoluşumuzu gerçekleştirerek birer özne mi olacağız?

    işte melville'in yapıtı bu soruları da kuşatarak zenginleşir ve ikinci bir okumayı hak eder.
  • "insanın kendi iyiliğini isteyen her şeye karşı mücadele edebilecek güce sahip olması gerekir. katip bartleby'ye "i would prefer not to!" (yapmamayı tercih ederim) dedirten sessiz bir yadsımaya."
    (baudrillard, "karnaval ve yamyam"dan)
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap