belle and sebastian ^*

• (bkz: la belle et la bete)
• the boy with the arab strap...dinlemeniz gerek..
• "she had a stroke at the age of 24, it could have been a brilliant career.." diye giden bi sarkiyi bile mutlu soyleyebilen adamlar.. 23'ten 25'e atlanabilse keske direk..
• belle and sebastian is a novel by madame cécile aubry about a boy sébastien and his pyrenees mountain dog belle. (bkz: arka kapak yazilari)
• yeni albümden (fold your hands child.. ) the model ve there is too much love dinlenmeye deger muhtesem sarkılar.
• sahneye 14 kişi cıkan,insanlarla devamlı muhabbet halinde,elemanlarının hepsinin herseyi calabildigi bir grup..bi bakıyorsun piyano calıyo bi bakıyorsun flutu kapmis sonra da ayaklanmıs gitar calıyo..arada sarki soyluyo..sahnede hep bir hareket,kalabalıktan kaybolan enstrumanlar,sarkı sozlerini unutup bi dakka neydi diyip sarkıyı durduran elemanlar,sozlerini bilmedikleri sarkıları cover yapmalar..komik ve eglenceli grup belle and sebastian
• vokalistinin istanbul a tatile gelmeyi cok istedii grup.
• yagmurlu gunlerde dinlendikce daha da sevilen sarkilari yaratan grup.
  ozellikle 'don't leave the light on baby' insani hem gulumsetir hem uzer.
  kimi sarkilari da dehset eglenceli olur.
  'a space boy dream'deki iskoc aksani bile insani hayran etmeye yeter.
  
  'it's been a bloody stupid day
  my baby called me up to say
  don't call me love, don't call me
  it's not all she said'
• ingiltere c86 akımından bir topluluk. bu gece (aslında her zaman) sakinleşmek adına birebir. özellikle yaz aylarında insanın canı belle and sebastian çeker. aslında çoğu şarkıları acıklıdır ama yavaş yavaş ilerler ve kabul etmekten başka çareniz kalmaz. buruk bir gülümseme oluşur suratlarda fakat asla huzurunuz kaçmaz..
• neşeliyken güldüren,üzgünken ağlatan şarkıları yapan kalabalık ingiliz grup.vapurda dinlendiğinde hayata bağlayan bir etkisi olabiliyor bazen.
  bazı şarkıların sözleriyle müzikleri arasındaki tezat ise başlıbaşına ayrı bir güzellik.