• ayı demektir.bern i şehir kurulabilecek potansiyel alan olarak gören isviçreliler ne ad koyalım diye tribe girmişler, şehirin kurulacağı alanın yanı başında ki ormana girip ilk gördüğümüz hayvanın adını koyalım demişler.tahmin edileceği üzere ayı görülmüş ilk(sincap görülse idi en şirin şehir adı olacak idi)
    demişler ayı olsun şehrimizin adı.
  • sonra helvetia konfedarasyonunun başkenti olmuş, kırmızı çiçekli saksılarıyla dolu caddeleri gönlüme taht kurmuştur.
    şehrin merkezin de bir de derince bir kuyu-alan içinde bir takım ayılar yemek için süpper şaklbanlıklar yapmaktadır.
    bildiğin yalak olmuştur hayvanlar ama atarsın havucu yer, teşekkür eder falan.
    anlatılacak gibi değildir, inanmazsınız.
  • isviçre'nin başkenti, ülkenin hemen hemen ortası, demiryolu ağının merkezi...
  • adıma yakın olduğu için, inanılmaz yaratacılığımı( !) kullanarak uo oyunu ve bilumum online oyunlarda nick olarak kullandığım sonra burada "ayı" anlamına geldigini öğrendim, şimdilerde ben bu nicki ne ile nasıl değiştirsem diye beni düşündüren kelime.
  • eski almanların verona'ya verdikleri ad.

    germenlerin efsanevi kralı dietrich von bern'in adına bakarak isviçre'deki bern'in kralı olduğu sanılır çoğu zaman. halbuki, efsanede geçen bern şehri, gerçekte verona'nın almancalaşmış halidir.
  • sehrin katedralinin giris kapisinda cennet ve cehennem tasvirleri vardir. iceride de cok guzel vitraylar bulunur. arkasindaki bahcede de oturup keyif yapilabiliyor.

    ayilari gormek istiyorsaniz aksam saat 5ten once gitmeli, zira 5te iceri aliyolar hayvanlari.

    parlemento binasinin ici de cok guzelmis diye duydum. isvicre mitlerinin anlatildigi heykeller ve tablolar varmis... parlemento binasinin ustunde kiliselerde oldugu gibi bir hac vardir. hac yuksek tepelerin ustunde de yer alir. binanin onunde betonun ustunde cesmeler vardir bunlar havaya fiskirirlar. etrafinda insanlar bikinileriyle guneslenirler, bebeler de suyla oynar islanirlar. oradaki musluk sayisi isvicredeki kanton sayisiyla esittir. boyle de semboliktir yani...
  • isvicre'nin sirin baskentidir. sirindir alman bölgesinde olmasina ragmen ki bu nadir bir olgudur. bunun disinda u seklindedir. etrafini cizen aare nehri arasinda kalmisligidir u seklini veren. katedrali güzeldir, kulesinin sonuna kadar cikmayi basarirsaniz hos manzarayla karsilasabilirmissiniz. sahsen biz iki klostrofobik arkadas olarak o dönen dar merdivenlerin sonunu bulamadan panik icinde asagi indik. bunun disinda ayilari görmek eglenceli olabilir; cok sirindiler.

    ayilari görmeye giderken münstergasse boyunca bir sürü magaza ve magazalarin önünde sepetler dolusu meyveler, ickiler; hepsi bedava. müsterilere sunulan yiyecekler. zenginlik böyle bir sey olsa gerek diye geciriyor insan icinden. özel bir günmüs bu sonradan anliyoruz; tüm magazalar bir seyler sunma telasinda.

    bunlar disinda güzel sanatlar ve einstein müzeleri ilgiyi hak ediyor. isvicre'de gördügüm kentler icinde en cok kanimin isindigi kent diyebilirim. baskentlerdeki o boguk ve sikkin havanin olmadigi; kücük ve sevimli baskent.
  • icinden kucuk bir irmagin da gectigi, biblo misali, kucuk ve sirin kent. ama ne eglenen var ne o su kenarini degerlendiren. bizde olsa neler yapardik geyigi ile cok eglenmistik..
  • altıncı nesil bir yazar.
  • merkezinde kısa bir gezintinin ardından, hakkında şöyle bir bilmece türettiğim minyatür şehir:

    -bern'de hiç sorulmayan soru nedir?

    cevap: "saat kaç?".

    resmi binalarda, alışveriş merkezlerinde, kiliselerde, bilumum açık alanlarda o kadar çok saat var ki, birine sorana kadar kafanızı kaldırırsanız illa ki birer adet akrep ve yelkovan görüp sorunun cevabını alıyorsunuz zaten.
hesabın var mı? giriş yap