• genelde bir dakikadan az süren saygı duruşu.
    (bkz: bitse de gitsek)
  • saygi duru$u'nun default hali.

    (ara: saygi duru u)
  • bir dakikadan kısa süren, sembolik olarak "bir dakikalık saygı duruşu" denmiş saygı duruşu.
  • saygı duru$unda kıpırdanmadan durmak gerektiğinden; törende genellikle 1 dakikalık sürenin bittiğini tahminen i$aret eden bir yetkili olur ve bu yetkililerin göreceliliğindedir zamanın bitmesi.
  • 80 eylül.ü. ayın 12sinde o malum darbe oldu. akabinde o güne kadar tanımadığımız, adlarını bile bilmediğimiz kuzey deniz saha komutanı, komodor vs. gibi kişiler kasabanın en önemli figürleri haline geldiler. bir hürmet bir tırsma anlatılır gibi değil. okulun sembolü sayılabilecek kadar eski bir takım hocaları adını duymadığımız yerlere sürülürken bizler aval aval yeni tayin edilen 24 yaşındaki öğretmenlerimize bakıyorduk. müfredata dahil edilen "milli güvenlik" dersine gelen binbaşı kapının önünde en az 3 kere "dikkkkaaaat" diye bağırtırdı sınıfa girmeden. bizler de topuk selamı verip "nasılsınız çocuklar?" sorusunua avazımız çıktığı kadar "saol" diye bağırırdık. eğer sınıf başkanı yeterince haşin bir sesle "dikkaaat!" diyememişse hoca küplere binerdi. işte ortam böyleyken, istiklal marşını söylerken detone olmanın vatan hainliğiyle yargılanma sebebi olabileceği o günlerde 1 dakikalık saygı duruşu çok sık yapılan birşeydi. e yeni nesil inanmayabilir ama vallahi de 60sn. sürerdi. müdür sabahattin bey saat tutardı. ben 6 yıllık ortaokul + lise hayatımı düşünüce kendimi saygı duruşunda hatırlıyorum. 23 nisan, 19 mayıs filan stresli günlerdi. saygı duruşunda sırıtan hain disiplinde bulurdu kendini. kasabanın kaymakamı ve tabii ki en üst düzey askeri -ki bu kişi amiral olurdu ve soyad+paşa formülüyle anılırdı halk arasında- bizleri selamlardı. ilginç kişiliklerdi hepsi de. bir 29 ekim günü havalar soğumuş, tir tir titriyoruz sabahın köründe çarşıda. saat 8:30da okulun önünden çarşı meydanına bando eşliğinde uygun adım yürümüştük. yağmur başladı. ama biz vatansever evlatlardık ve selamlanmadan asla dağılmazdık. selamlanmak çok mühimdi. beden eğitimi öğretmenimiz sinire kesmişti. dik durmuyoruz diye. o gün selamlamaya gelecek şahıs kürsüden şöyle seslendi "hep 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuyoruz" halbuki cumhuriyete saygımız 1 dakika içinde ifade edilemez. hepinizi 3 dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum" "vay be" demiştim "2 dakika çok şey değiştirebiliyormuş".
  • 10 kasımlarda gerek trafikte gerek yolda duyarsızların, saygısızların yapmadıkları eylem.

    yılda bir dakika bile ayıramamak.. yazık bu kadar emeğe. ters döndü adam mezarında..
  • bunu yapilmamasi, ataturk'un mezarinda ters donmesi icin 6526636656322987. neden..

    yillardir oldugumuz yerde duruyoruz, bir dakika durmamisiz lafi mi olur?
  • bir dakikalık saygı duruşunda ben kim için saygı duruşunda bulunuyorsak onu düşünürüm. kimdir, nedir, neden saygı duruşunu hak etmiştir? gerçekten benim için önemli, şahsen saygı duyduğum biriyse ve benim için önemli şeyler yapmışsa ona teşekkürlerimi iletirim. tabi ki içimden, kalben.

    şimdi bunun neresi saygısızlık. ben bugün atatürk için saygı duruşunda bulundum. o süre boyunca hayatını neler için nasıl harcadığını düşündüm. yaptıklarının kendi hayatına olan yansımasına baktım. ve içten büyük bir teşekkür ilettim kendisine. ama bir o kadar da mahcup hissettim, onun yaptıklarına ve kendi yaptıklarıma bakınca.

    bana "sen bugün atatürk'e saygısızlık ettin" diyen varsa gelsin neden ve nasıl saygısızlık ettiğimi anlatsın. edemiyorsa da sussun ve kaybolup gitsin.
  • 10 kasımda yapılmaz. 10 kasımda iki dakikalık saygı duruşunda bulunulur.

    (bkz: iki dakikalık saygı duruşu)
hesabın var mı? giriş yap