• çevremizdeki asıl görevi bizi korumak olan devletin organları bunu beceremediği ve yetersiz kaldığı için, ya da zaten korunulması gerekenlerden birisi de bu güçler olduğu için kişinin kendini ve ailesini korumak zorunda kalması durumunda sığınacağı haktır.
  • ortalikda belinde atesli/kesici silahi ile dolasan ve bunu gostermekten cekinmeyen insan evlatlari varken aksi yonde iddialarda bulunmanin gereksiz oldugu hak.
    tamam kimse kullanmamali ancak burasi turkiye yok oyle mantalitesinde yasayan insanlara karsi da eli bos durulmamali..
  • hayatın ne kadar ucuz olduğunu tüm çıplaklığı ile göz önüne seren durum.
  • (bkz: #6229449) gibi durumlarda du$unmeden edilemeyen hak.. burasi turkiye derken canimizi korumak pahasina kar$i taraftan bir farkimiz kalmiyor o ayri...
  • (bkz: cattle prod)
  • en basitinden araba kullanmak bile ciddi bir iştir. bir aracı kullanan kişinin üzerinde kendisinden başka onlarca insanın sorumluluğu vardır. amma velakin daha bu kadar basit bir bilginin/bilincin bile verilmediği bir ülkede/dünyada insanların silahlanması, daha da kötüsü "bunu kendimi, ailemi, namusumu korumak için
    alıyorum" demesi ileride doğacak binlerce probleme gübre dökmekten başka da bir şey olamaz. hele ki bu ülkede "töre cinayeti" hafifletici sebeplere sahipse, bu hakkın amerika'daki kadar serbest dağıtılması durumunda olacakları düşünmek bile istemiyorum.

    ayrıca, bireysel silahlanma hakkı denen şey, devletin insanlara "ben seni koruyamazsam, sen kendini koruyabilirsin hakkı" vermesi değildir. zaten devletin bunu demek hakkı yoktur, dediği anda devlet olmaktan çıkar. eğer birey, devletin kendisini koruyamadığını düşünüyorsa kendi kendini silahlandırarak değil, devletin yetkili mercilerine başvurarak sorunu çözmeye çalışması gerekir. en basitinden beni karşı komşum, benden korunmak için silahlanırsa, ben de silahlanırım, sonu gelmez bu işin (ki devletlerin silahlanması da benzer bir şekilde gider ya neyse)..

    silahın eğlence olarak sunulması, "abi ben poligonda ateş ederken rahatlıyorum" diye savunulması ise ayrı bir lezzet. zira o poligonda neye ve hangi duygular ile ateş edildiği önemlidir. "poligonda ateş edip rahatlıyorlar, üzerlerindeki stresi atıyorlar" ise korkutucu bir söylem olur: adam poligona gidemez ve stresini atamazsa bizim kıçımızda mı talim yapacak, kendisini rahatlatacak? (aklıma cem uzan'ın villarından çıkan silahlar geldi. adam bu bireysel silahlanma hakkını o kadar sevmiş ki ordu kurmuş neredeyse. acep o silahlar poligonda hedef tahtası parçalamak için miydi?)

    kaldı ki silahların (özellikle de ateşli olanlarının) ne amaçla üretildiği ortadadır. dolayısıyla çıkıp "bir vazo da ölümcül bir silah olabilir" demek azıcık çamura yatmaktan öteye gitmez. özetle, bireysel silahlanma hakkı, bireysel öldürme hakkından başka da bir şey değildir.
  • anton cehov'un guy de maupassant'la hikayecilik uzerine yaptigi bir tartismanin en can alici laflarindan biri; "duvarda asili silah oyunun sonunda mutlaka patlar"... hangi nedenle olursa olsun, eger bireyler silahlanirsa, "hayatin bir yerinde patlamasi olasiligi" yuksektir... siddetle karsi cikilmalidir bu nedenle silahlanmaya...

    (bkz: silahlanma yarisi)
    (bkz: benim cici silahim)
    (bkz: silahsizlanma)
  • az gelen hak, bu hakkında yanında kişinin bireysel roketlenme hakkıda olması beklenir
hesabın var mı? giriş yap