birikim

• (bkz: sermaye birikimi) (bkz: teraküm)
• sadece dergi degil, ayni zamanda iletisim yayinlari bunyesinde bir yayinevi.
• mevcut yayinlar icinde iyi sayilabilecek bir yere sahip olmasina karsin ece temelkuran gibi, ne birikimi oldugu henuz anlaşilamamis birinin orada ne isi olabilir dedirten dergi.
• (bkz: ömer laçiner)
• 1975 de ömer laçiner le türk solu na yeni bir perspektif (genelde siyasi liberalizm ve marx ın etik yanının bir kompozisyonu) kazandırmaya çalışan aylık sosyalist kültür dergisi.
• dergi 1980 oncesi donemde marksizmin degisik konu basliklarinda acimlanmasini amaclayan teorik-politik bir cizgi icersindeydi. daha sonraki donemde buna ek olarak aylik siyasi yorum degerlendirme yazilari da eklendi. murat belge, omer laciner bu cizgide bir cok yazi yazmistir. ilginc olan, bu ilk sayilarin icinde kimi can yucel siirlerine rastlamak da mumkunudur. su an itibariyle turkiye'deki sol-liberal kanadi teslim ettigini soyleyebilecgimiz dergi turkiye'nin en uzun zamandir cikan aylik teorik dergilerinden biridir.
  dergi 100. sayisinda kendisinin degerlendirildigi bir icerikle yayimlanmistir.
• düşünmeyi sevenlerin dergisi.
• (bkz: tasarruf)
• türkiye´de sosyalizm adina varoldugunu söyleyebilecegim belki de yegane dergi. dergideki acikfikirlilik, özgür düsünceye ve insanilige verilen önemin özgünlügü, dergi yazarlarinin sosyalist köklerinin ne kadar saglam olduguna isaret eder. yazilardaki dil ve düsünce dokusu da en üst entelektüel seviyede olmasina karsin, düsünmesini seven herkesin anlayabilecegi bir tarzda yazilmistir. ayrica salt teorik olarak gözükmesine karsin, aslinda bulabileceginiz en sicakkanli yazilardir birikim´deki yazilar. özellikle ömer laciner, (vaktiyle) murat belge ve ahmet insel´in yazilari bütün sayilarinin toplanip okuma zorunlulugu hissi veren, okudukca karanlik bir mahzende bulunmus kücük bir isik kaynagi etkisi yapan bulunmaz yazilardir. kanimca degil türkiye´de dünyada bile sosyalizmi böylesine özümsemis, insaniyet bilinci bu kadar gelismis, duygusalligi ve arkadasligi ayni zamanda akilla bu kadar güzel birsekilde harmanlayip okuyucularla böylesine yakinlik kurabilen yazarlara cok zor rastlanir.
• 1993 yılında okulumuzun kütüphanesinde 80 öncesi sayılarıyla tanıştığım, tüm bildiklerimi, bilebileceklerim için reddetmem gerekebileceğini öğreten okul. birkaç sene sonra dergi çalışanlarıyla tanıştığımda, benim gibi normal insanlar olduklarını farkettiğim bu yüzden afalladığım ama aynı zamanda onlar gibi olabilme fırsatını yarattıkları için sevdiğim insanlar. 80 sonrası kuşağın ayırdına pek varamadığı değerlerin peşinde koşan güzel insanlar. onlar da giderse bu hevesin-eşitlik, özgürlük, kardeşlik- peşinden kimlerin koşacağını bilemediğim ekip.