dante 01
-
marc caro'nun la cite des enfants perdus ve delicatessenden sonra tek başına yönetmen koltuğuna geçtiği filmdir.
-
ahanda iste resmi internet sitesi:
http://www.dante01.com/
ve de iki ayri afisi:
http://www.wildbunch.biz/…46b3-aa65d06892115d19.gif
http://www.dante01.com/…/images/affiche_dante01.pdf -
delirmiş olması kuvvetle muhtemel filmdir:
http://www.wildbunch.biz/…435b-89680f5c2a721412.gif
http://blogs.allocine.fr/…510134941/img/dante01.jpg
http://www.aullidos.com/…es/peliculas/dante01-2.jpg
bu da teaser:
http://www.youtube.com/watch?v=yknqm36rxyo -
27. uluslararası istanbul film festivali festivali kapsamında ülkemizde gösterilecek filmdir. caro abimiz ile jeunet abimizin de favorisi olan dominique pinon bu filmde de boy göstermektedir. kaçırılmaması lazım gelmektedir.
-
marc caro film icin "deliler hakkinda bir delinin yaptigi film, umarim fazla delice bulmazsiniz" buyurmustur*, kendisine hak vermemek mümkün degil.
-
oyuncular arasında marc caro ve jean pierre jeunet nin de bizzat oldukları filmdir.
-
--- spoiler ---
27. uluslararası istanbul film festivali kapsamında gösterilirkene filmin başında ilk olarak yine caro ve jeunet ikilisinin bunker de la dernière rafale, le filmi gösterildi ve gariptir ki biraz uzun ve iç bunaltıcı olan bu film sonucu salondan bir kaç kişi çıktı...gerçek filmi o mu zannettiler bilmiyorum ama ben de bitsin diye bekledim gerçekten içimi bunaltan bir kısa filmdi. ardından esas filmimiz başladı ve esas filmin bana ilk bakışda hatırlattığı şeyler, başroldeki adamın insanları doğa üstü güçleriyle iyileştirip daha sonra acı çekmesiyle yeşil yoldaki zenciye benzemesini, mahkumların labirent gibi bir yerde dolanmaları ve gerektiğinde uyutulabilmeleri ile cube serisini ve son olarak da genel havasıyla pi filmini hatırlattı. ultrasonik sesler, görüntüler, nanoteknoloji, uzayan sahneler derken(özellikle en sonda adam uzay boşluğunda dönerken, cidden çok uzamış o sahne) sonlara doğru biraz bitsin diye bekledim. bekledim de sevgili okurlar biterse de "iyi bitsin hacı" diye bekledim, mamafih ben de tıpkı film bitince gülen ve çevresindekileri de kendisiyle beraber gülmeye sevkeden o şuursuz adam gibi sonunu sevmedim ama en azından gülmedim. zaten filmin sonunda caro abimiz çıkar diye bekledik o da belki bu sebepten çıkmadı bilemiyorum ama sonu olmamış. filmden akıldan kalan diğer şeyler ise, filmdeki herkesin kel ve genel olarak tüysüz olması, genel olarak oyuncuların caro veya jeunetin çeşitli filmlerinde oynamış oyuncuların olması ve filmin muhteşem görselliği...bakalım biz seyirci olarak carodan yeni filmler mutlaka bekliyoruz, delirmeden çekebilirse...
--- spoiler --- -
istanbul film festivalinde, yumurta'dan çıktıktan sonra kafamı duvarlara vurup da "keşke tercihimi bu yönde kullansaydım" diye delirmeme sebebiyet veren ve ardından 2 filme daha girmeme rağmen içimde ukte halinde kalan jeunet filmi. 2 gün geçti hala üzülüyorum ya.
(bkz: son pişmanlık neye yarar) -
onu olucam bunu olucam postmodern olucam derken ne ilginç, ne yeni ne de eğlendiren ya da düşündüren hiçbişey olamamış, türünün nerdeyse en kötü ve izlediğim en kötü filmlerden biri
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap