• doğru kanallardan beslenemeyen ve beslenebileceği kısıtlı kaynaklardan da mahrum kalan/bırakılan ruhu, vücudu beslemesi beklenen gıda maddeleriyle doyurmaya çalışma eğilimi..

    bu gıda maddelerini vücudumuza aldığımızda salgıladığımız hormonlar geçici bir ferahlık ve mutluluk veriyor.. yani aslında kendi salgıladığımız kimyasallarla ilgili bir çeşit madde bağımlılığı bu.. meselelerimizi gerçek anlamda çözmeden kimyasalların geçici ve güvenilmez korunağına sığınıyoruz..

    bu arada kendisinden kaçınmak için basit de bir anahtar var galiba, yaklaşık şöyle bir şey;

    "bu çikolatalı keki yemek sorunlarımı çözecek mi ?"
  • stresle tetiklenen yeme..

    neden stres olduğumuzda daha çok yeriz?
    stres normalde iştahı kapatır. epinefrin (adrenalin) salgılanır. fight or flight response harekete geçer ve bir süreliğine yeme işi kenarda bekletilir.
    stres kronik bir hal aldığında ise bu sefer kortizol salgılanır. kortizol iştahı arttırır. bu durum uzun süreli ise kortizol seviyeleri de yüksek olarak kalabilir.
    stres, besin seçimi de etkilemektedir. bir çok çalışma ile strese bağlı beslenmede/duygusal yemede şeker veya yağı yüksek besinler tercih edildiği bulunmuş. yüksek kortizol seviyesi ile birlikte yükselen insülin de bu duruma katkıda bulunur.

    bu besinleri yedikten sonra bir süreliğine sakinleşir kişi ve her stresli durumda bu besinlere karşı "aş erer". * bunun dışında stresli olan kişilerin daha az uyuması, alkol tüketimini arttırma (eğilimi), daha az hareketli olmaları da kilo almalarına neden olabilir.

    (bkz: comfort food)

    stresle başa çıkmada cinsiyetler arası farklılıklar olduğunu gösteren çalışmalar var. kadınlar daha çok yiyeceklere yönelirken erkekler genelde alkol ve sigaraya yöneliyor. 5000 kadın ve erkeği kapsayan finlandiya çalışmasının sonuçlarına göre de strese bağlı yeme davranışı kadınlarda kilo artışıyla ilişkili.

    dondurma, en çok tercih edilen rahatlatıcı besin. sonrasında seks varmış. kadınlar genelde çikolata, kurabiye, erkekler pizza, et tercih ediyor. 2000 american demographics'e mutsuzlar dondurma ve kurabiye yerken canı sıkkın olanlar büyük boy bir patates cipsi tercih ediyor.

    strele başa çıkmak için:
    *(bkz: meditasyon), mindfull eating * (bkz: #86409975)
    *egzersiz, yoga
    *sosyal destek

    duygusal beslenmede sık karşılaşılan davranışlar:

    *farkında olmamak: genelde neyi neden yediklerinin farkında olmazlar. "bilinçsiz yeme", tabağınızda ne ve ne kadar olduğunu bilmeden yemek. sırf elinizin altında diye kraker, bisküvi, kuruyemiş atıştırmak.. bence buzdolabı açıp bakanlar, her açtığında ağzına yiyecek bir şey atanlar bu gruba dahil.
    çözüm: mindfull eating.. bilinçsizce elinin gidip geldiği tabakta ne olduğunu, ne kadar yediğini, neden yediğini düşün.

    *yemeğin tek zevk olması : şeker ve yağ içeriği yüksek besinler opioid salınımını arttırdığı için çekici geliyor, gevşetiyor. bir kase dondurma ya da soslu patates cipsi yediğinizde hissettiğiniz rahatlama olur. bunlardan vazgeçmek bu nedenle yoksunluk benzeri etkilere neden olabilir.
    çözüm: kendinizi yiyerek rahatlatmak ya da ödüllendirmek yerine başka seçenekler bulmak. aynı şekilde rahatlama sağlayamasa da tıkınırcasına yemenin önüne geçilmiş olacak.

    *zor duygularla başa çıkamama:çocukluğumuzdan beri zor/kötü duygulardan kaçınmayı öğreniriz. kardeşine kızma! şimdi ağlanacak ne var? vb bu tür duyguları yatıştırmak için kendimizi yemeğe verebiliriz.
    çözüm: iyi kötü demeden tüm duyguları yaşamak, farkında olmak. kızgın, reddedilmiş, üzgün hissetmek ve bunu olağan karşılamak oldukça zor. duygunun kaynağını bulmak, duygusal rahatlama için yapılan yeme gibi davranışları değiştirmek için işe yarayabilir.

    *bedeninden nefret etme: vücudundan nefret etme, duygusal beslenmedeki en büyük faktörlerden biri. genelde hedeflenen kiloya ulaşınca kendimden nefret etmeyi bırakacağım derler. oysa duygusal yeme kısırdöngüsünü kırmak için önce kendinden nefret etmeyi bırakmak gerek.
    çözüm: beden algısı için hem tıbbi hem sosyal destek olabilir.

    *psikoloji: çok acıkmadan ya da fizyolojik açlığı hissetmeden yemek yememek.

    fizyolojik açlığın özellikleri:
    -zaman içinde yavaşça olur.
    -çeşitli besinlere karşı istekli olursunuz.
    -doygunluk hissiniz olur, yemeyi durdurmanız gerektiğini bilirsiniz.
    -yemeyle ilgili olumsuz duygunuz yoktur.

    duygusal açlığın özellikleri:
    -birden ortaya çıkar.
    -özellikle bazı besinleri canınız çeker
    -tıkınırcasına yersiniz ve tokluk/doygunluk hissetmezsiniz.
    -yemeyle ilgili suçluluk ve utanç hissedersiniz.
    çözüm: iyi bir uyku ve gün içinde küçük ve sık öğünler

    besin ve duygu günlüğü tutmak yardımcı olabilir. duygulara 1-10 arası puanlama yapılabilir.

    yemeden önce 5 dakika beklemeye çalışmak belki de vazgeçmeyi de sağlayabilir.

    tüm bunları okurken ve yazarken aklımda etk bir şey vardı, bunları sigara için uygulayabilirim..

    1
    2
    3
    4

    ekleme: multidisipliner bir yaklaşım en iyisi olacaktır. psikolog, diyetisyen, tıp doktoru gerek en azından..
  • bir de duygusal meme var ama konumuz o degil.

    benim gibi duygusal memeleri ay duygusal yemeleri olan insanlar icin intermittent fasting den daha mantıklı bir çözüm yok. bizim gibilere sınırları sert çizmek gerek. başka türlüsünden anlamıyor o şımarık ruh.
  • var mı şöyle ben bunun tedavisini oldum aslan gibi söktüm attım diyen biri nolur olsun. kimse doktoru yazsın neyse ilacı yazsın yeşillendirsin.. duamızı alsın.
  • mutsuzluk, yalnızlık, can sıkıntısı gibi olumsuz duygularla başa çıkma biçimi olarak, yeme davranışının ortaya çıkmasıdır. fiziksel açlıkla açıklanamaz. bu tür yeme davranışının duygularla olan bağlantısı, her zaman kolaylıkla farkedilir olmayabilir.
  • "hissetmediğim bir duyguyu sergilememe artık gerek kalmayınca, o iştah da muhtemelen kendini yok etti." italo svevo - zeno'nun bilinci
  • bende duygusal yeme bozukluğu var kötü hissedince yemeğe küsüyorum çözümünü bulan biri varsa yeşillendirsin lütfen
hesabın var mı? giriş yap