• galatasaray kaptanlığı yapmıştır uzun dönem. kısa kıwırcık saçları, mercan gözleriyle klasik bir alman çocuğuydu, türk'lükten uzak.

    orta sahanın gerisinde nazlı bir gizli forwet görüntüsünde, nice maçlar çıkarmıştır. pek fazla çalım yapmadığından "awrupai futbolcu" sıfatını kazanmıştı. zaten almanya'dan geldiğinden ötürü, futbol yazarları hep örnek gösterir, "biliyo da oynuyo" derlerdi bu abiye.

    beşiktaş'la oynadığımız bi kupa maçında, topu ortasahadan alıp, 5-6 adam geçerek ceza sahasına kadar girmesi ve zalad'ın kenarından topu yuwarlamasını asla unutamam. trt1 yayınlamıştı maçı ve 1-0 yenmiş kupayı almıştık.

    cüneyt tawrında, oğuz ifadeli "efendi"liği "değer" bilen, sakin bi adamdı, futbol hayatındaki boyunca sahada en çok yaptığı iş "barajda durmak"tı.
  • simoviçle beraber ersim futbol okulu'nu açtı sonra kapattı.
  • 1961 dogumlu, borussia dortmund, sariyer ve galatasaray formalarini giyen, turkiye 1. liginde 202 mac oynayip, 64 gol atip, 26 sari ve 5 kirmiz kart gordukten sonra 1994 de futbolu birakan, bir aralar milli takimin yurt disi faaliyetlerinden sorumlu olan eski futbolcu.
  • top mu kale mi sorusuna "topla başlayan iyi başlar/topla başlayan kazanır" gibi oldukça ilginç cevaplar veren bir futbolcu idi. o gün bugündür ben hep takımımın* maça başlamasını, kale seçimini karşı tarafa bırakmasını isterim.
  • zamanının en karizmatik futbolcusuydu bu.
    birkaç dil bilmesinin yanı sıra kültür seviyesinin yüksekliği,yakışıklılığı ve tam bir profesyonel oluşuyla dikkat çekerdi. hep estetik gollere imza atardı. şimdi oynasaydı değeri çok daha iyi anlaşılırdı.
  • federasyona bağlı olarak yurtdışında kelle avcısı olarak çalıştığı dönemde basınımızın çok üstüne gittiği adam. acaba işe yaramayışının semerelerini mi yiyoruz bugünlerde...
  • kesinlikle iyi bi berberi olmayan biriydi erdal.
    orta alanda mac boyu 3 calım hakkı vardı. bunları kullandıktan sonra yatardı. bi bayram gunu oynanan macta be$ikta$'a cok güzel bi gol atmı$tı. bi de garibim dardanelspor'a daha adı sanı duyulmamı$ken turkiye kupasında 2 golu vardır.
    sopa yutmu$ gibi yürürdü, bi de o kıvırcık saclar. sanki top sahibi oldugu icin zorla oynatılan uyuz cocuklar gibiydi.
  • 2005-2006 sezonunda galatasaray'da eric gerets 'in yardımcılığını yapacak olan..
  • 19 mart 2006 galatasaray kayseri erciyesspor maci sonrasında kendi kendini zora sokmuştur.
    gerets'i tercümesi esnasında galatasaray'ın yürekten oynamasını türkçe'ye çevirirken hızını alamamış, "kalpten.. ee damardan.. damardan oyunuyor takım" demiştir..
    daha sonra oğuz tongsir'in*usta bir pijlikle yönelttiği "gs zorda mı ki, damardan oynuyor" sorusu üzerine bunalıma girmiş, 6 kelimelik soruyu 17 bin kelimede tercüme edememiştir.
    gerets'in "anlamadım la" uyarısı üzerine, çeviriyi başarıya ulaştıramadığını itiraf etmiş, böylece tongsir'in ince bir daşşak sezilen gülümsemesine maruz kalmıştır..
    ayrıntının ayrıntısı bir kaza olarak erdal keser'i sıkıntıya sokan bu kısa an, güzel bir maçın sonrasında izleyenlere keyif vermiştir..
    mevzubahis hatıra, gerets'in tercümanı olarak sık sık meşru sahanın dışına çıkan bu yardımcı antrenör için iyi bir ders niteliği de taşımaktadır...
  • türkiye'de futbolculuk ve teknik direktörlük yapan yabancılara sürekli yöneltilen "onca senedir ülkemizde futbolculuk/teknik direktörlük yapıyor ama adam iki kelime türkçe öğrenmiyor" şeklindeki yorumların doğrudan muhattabı olduğunu düşünülen futbol adamı ve nasıl oluyorsa bir de tercüman.
hesabın var mı? giriş yap