• 1930'lu yılların sonunda berlin'den istanbul'a gelerek istanbul üniversite edebiyat ve hukuk fakültelerinde felsefe dersleri vermişti. walter kranz'ın tanımıyla "eski hellen bilimcisi ve bilgesi, bir philosophos (bilgeliği arayan ve gerçeği elde etmeye çalışan) ve bir sophos (bilgeliğe ve gerçeğe sahip olduğuna inanılan)" olan von aster'in ismi yeni kantçılar arasında geçiyor. özellikle felsefe tarihi üzerine yaptığı incelemeleri, felsefeye ilgi duyan her bireyin incelemesi gerektiğini düşündüğüm von aster'i, yine "bence" en ilgi çekici kılan taraf, bir hayat biçimi olarak gördüğüne inandığım "objektiflik" ve "açıklık" metodlarını kullanışındaki ustalık. objektifliği, "yalnızca bir kayıt aracının, tutuksuz objektifliği değil, tutkulu bir anlama isteği" olarak tanımlayan von aster'in uzlaşmaz gibi görünen kavramlar karşısında, bu yöntemi kullanarak yakaladığı tutarlı uzlaşmacılık ise, yöntem konusunda arayışını sürdürmekte olan herkeze yeni bir bakış açısı kazandırıyor. tabi bu noktada, "oluş ve bozuluşun kabı maddedir" diyen aristoteles'in karşıtlıklar konusundaki fikirlerinin modern bir yorumunu geliştirdiğini söylemek de mümkün olabilir.
  • felsefe ile uğraşmış insan. kitapları;

    - prinzipien der erkenntnislehre (versuch zu einer neubegründung des nominalismus), 1913
    - immanuel kant, 1918
    - geschichte der antiken philosophie, 1920
    - geschichte der neueren erkenntnistheorie (von descartes bis hegel), 1921
    - einführung in die philosophie descartes, 1921
    - raum und zeit in der geschichte der philosophie, 1921
    - grosse denker, 1923
    - die französische revolution in der entwicklung ihrer politischen iden, 1926
    - geschichte der englischen philosophie, 1927
    - marx und die gegenwart, 1929
    - naturphilosophie, 1932
    - geschichte der philosophie, 1932
    - die philosophie der gegenwart, 1935
  • nominalizm'i (adcılık) epistemoloji'yle (bilgi kuramı) temellendirmek isteyen ve felsefe tarihinin bağımsız bir disiplin olarak türkiye'de gelişmesinde rolü bulunan, 1880-1948 arası yaşamış alman felsefeci.

    prusyalı soylu bir aileden gelen aster, berlin'de başlayan yükseköğrenimini daha sonra münih'te felsefe eğitimiyle sürdürdü. münih üniversitesinde doçent ve profesör oldu. 1920'de giesen üniversitesine geçti. 1933'te naziler politik görüşlerinden dolayı aster'in görevine son verdi. bir süre isveç'te yaşayan ernst von aster, 24 ekim 1936'da istanbıl üniversitesi felsefe bölümünde felsefe tarihi kürsüsünde göreve başladı. hans reichenbach'ın 1938'de abd'ye gidişiyle beraber felsefe bölümü başkanlığına getirildi. yunan felsefesi tarihi, çağdaş felsefe tarihi, felsefe tarihi semineri, bilgi teorisi gibi dersler verdi. hukuk fakültesi'nde de hukuk felsefesi derslerine girdi. tatil için gittiği isveç'teki ölümüne dek 12 yıl içinde alman hocalar arasında türkiye'de en uzun süre kalanlardan biri olarak, walter kranz'ın da desteğiyle oldukça verimli çalışmalar yaptı.

    ernst von aster 30 aralık 1936'da dekanlığa verdiği bir dilekçede, genel felsefe ve bilgi teorisi derslerinin felsefe tarihi dersleri ile aynı elde toplanmasını doğru bulduğunu bildirir. bu nedenle de felsefe bölümü'nde duyulan öğretim üyesi ihtiyacının karşılanabilmesi için almanya'dan halle üniversitesi klasik filoloji profesörlerinden walter kranz'ın getirilmesini önerir. onun bu girişiminin arka planında bölümde oturtmak istediği, reichenbach'a zıt, eğitim çizgisi vardır. aster'e göre felsefe tarihi bilinmeden sistematik felsefe yapılamaz.

    türkiye'de felsefe alanındaki ilk akademik periyodik girişimine önayak olan da aster'dir. felsefe semineri dergisi bu girişimin başlangıcıdır. bu derginin ilk yazısında aster, felsefe bölümü'nde verilen felsefe eğitiminin dayandığı felsefe anlayışını, reichenbach'ın bilim felsefesini temele alan yaklaşımına bir tepki olarak, felsefe tarihini temele alan bir yaklaşımla savunur. lojistiğe dayanan bilim felsefesi ne kadar önemli bir disiplin olursa olsun felsefenin ve bilgi kuramının en temel problemlerini konu almaz ve çözümlemez. felsefenin imkansızlığını ya da gereksizliğini ileri sürmek ve temellendirmeye çalışmak olası değildir. felsefe tarihini dikkate almadan felsefe problemlerini incelemenin asla olanağı yoktur. felsefe porblemlerinin bu özelliği, bunların ebedi bir karakter taşımalarından doğmaktadır. felsefe tarihi, ölünün değil, canlının, halihazırın tarihidir. bu bilimin tarih olabilmesi için felsefe tarihinin bizzat felsefe olması gerekmektedir.

    aster akademik periyodik girişimini bundan altı yıl sonra yeni bir solukla tekrar başlatır. felsefe arkivi adlı bu derginin ilk sayısındaki önsözde, artık yalnız felsefe tarihini değil, felsefenin bütün problem alanlarını kuşatarak aralarında fark gözetmeyen ve herhangi bir felsefe eğitimine hizmet etme gibi bir düşünceye kapılmayan bir yayın politikası izleneceği belirtilir.

    ernst von aster, yayınları, konferansları ve özellikle de hocalığı ile istanbul üniversitesi felsefe bölümü'nü geliştirmeye yönelik önemli hizmetlerde bulunmuştur. onun felsefe tarihinde izlediği yöntem, ne filozofların görüşlerini ve yapıtlarını kendi yaşadıkları dönemin özelliklerine göre inceleyen "kültür tarihi" yaklaşımı, ne de filozofun kendisinden hareket ederek yapıtlarını anlamaya yönelik "biyografi" yaklaşımıdır. onun yöntemi, tarih içinde şekillenen felsefi düşüncelerin kendilerine yönelen, bunların gelişme çizgisini izleyerek mantık düzenini kavramayı temele alan bir yaklaşımdır. daha önce geschichte der neueren erkenntnisttheorie (yeni bilgi kuramının tarihi) adlı eserinde de ifade ettiği gibi felsefe tarihi, felsefenin bir disiplini olarak "felsefe üzerine felsefe yapmak"tır. aster filozoftan ve onun dünyasından ayrılan, her zaman ve mekanda karşılaşılan felsefi düşünceyi, felsefe tarihi içinden çıkarma peşindedir. objektiflik (nesnellik) ve açıklık onun felsefe tarihinde en çok üzerinde durduğu ilkelerdir.

    aster'in derlerini, konferanslarını, eserlerini türkçe'ye çeviren macit gökberk, aster'in kendi üzerinde tutum ve yöntem bakımından olumlu etkileri olduğunu belirtir. gerçekten de macit gökberk'in felsefe tarihi (1961) adlı eseri, aster'in felsefe tarihi ders notlarının yer yer çevirisi ve genişletilmiş biçimidir. buna karşın aster'in kendi felsefi görüşleri doğrultusunda felsefe bölümünün genç akademisyenlerini yetiştirmede hocalığı kadar başarılı olamadığı, bu bakımdan etkisinin fazla derin olmadığı ileri sürülür. aster ile 11 yıl birlikte çalışan william peters, bu durumu bölümdeki genç akademisyenlerin felsefi eğitimlerini yabancı ülkelerde almış olmalarıyla açıklar. aster, almanya'dayken prinzipen erkenntnislehre (bilgi öğretisinin ilkeleri) adlı eserinde nominalizm'i savunmuş ve o dönemde almanya'da etkili olan fenomenoloji akımıyla çatışmıştı. bu düşüncelerini ömrünün sonuna dek sürdürmesi ve kendisinin istanbul'a gelişinden bir yıl sonra bölüme giren takiyettin mengüşoğlu'nun fenomenoloji eğilimi dikkate alınırsa, peters'in görüşü daha iyi anlaşılır.

    türkiye'de başta istanbul üniversitesi olmak üzere tüm üniversitelerin felsefe bölümlerinde gerek felsefe tarihi dersleri geleneğinin, gerekse felsefe tarihini esas alan araştırmaların yerleşmesinde, darülfünun dönemindeki çalışmalar da unutulmadan, aster'in rolü önemlidir. her ne kadar hilmi ziya ülken onun etkisini macit gökberk'le sınırlamışsa da ülken'in eserlerinin önemli bir kısmının, hatta yetiştirdiği öğrencilerin çalışmalarının felsefe tarihi ağırlıklı olduğu görülür.
hesabın var mı? giriş yap