eugene hütz ^*

• gogol bordello'nun keyfimize etkisi bir yana, everything is illuminated'da da alex rolüyle bizi neşelendirmiş süper insandır..
• - size gogol bordello diyen oluyor mu hiç?
  + arada bir öyle akıllılar çıkar. ama ekseriyetle gogo bodega derler ki, bu da ispanyolcada "strip joint- deli" demek. eh bu da çok uzak sayılmaz.
  
  *rollama*
• rock'n coke 2006 konserleri öncesi seyircilerin arasına dalıp kendisiyle tanışma imkanı vererek bizleri mutluluk kumkuması yapan pek tatlı insan
• rollcülerin "gitarınızda bir türk bayrağı var, neden?" sorusunu kendine yakışır bir biçimde cevaplamış kişi. ayrıca rock'n coke da yer almasıyla ilgili idealist eleştirelere de "truva atı gibi içeri sızıyoruz böylece" cevabını yapıştırmıştır. zeki adam.
  
  gitarındaki türk bayrağı için yorumu şöylece;
  "...seyahat hastalığının bir parçası (...) seyahatlerin bıraktığı izler gibi düşünmek lazım. yanlış anlaşılmasın biri çıkıp "biz bıktık bu bayraktan ne halt etmeye yapıştırdın!" demesin. şu anda bir dekorasyon malzemesi yani. zaten bayraklara genelde bu gözle bakmak lazım. milliyetçi boklarla işimiz olmaz yoksa..."
• 26 mayıs 2007 gecesi dokundum ben buna. tamamına değil, koluna sadece. otuzu geçkin yaşlarda böyle çocuksu heyecanlar duymama neden olduğu, dünyanın derdini, tasasını iki saat için de olsa bana unutturduğu için seviyorum onu. kendisine, grubuna diyeceğim şu: bin kere gelsinler, ben bin kere ezilme tehlikesi geçireyim bacak kadar boyumla, yaşımdan utanmadan zıp zıp zıplayayım her seferinde...
• "there are many of us for whom music is an irreplaceable part of life... we rely on it to take us out of sadness, pressures of poverty, youth, age, etc... mixed with alcohol it seems to be a remedy for just about anything..." demiş. buna bizi de ikna etmek için müzik yapıyor sanırım. alkol olsa da olmasa da yaptığı müzik her derde derman olma iddiası taşıyor gözümde.
  devamında "of course, sometimes when sober, we can say, 'well, after all, it's just music...'" de diyor.
  "ne sen işe gitsen, ne ben ayılsam" be eugene hütz.
• kendisiyle karşılıklı delicesine garip hareketler yapıp hoplayıp zıplayıp dans etmek, halay çekmek, hatta kusarcasına öksürmek istediğim^*, moral veren her derde deva kişilik.^**
• evde insan besleyebilecek olsam, direk besleyecegim adamlardan biridir bu... dursun bir kosede calsin, soylesin, dansetsin... oyle bir sirin, oyle bir deli ki kesin hergun bayram olur ve ayrica life is illumunated da izleyip vay vayyy oynarmis da bu diyebiliyorsunuz... biyiksiz halini tanimadim once, biz onu biyiklariyla sevdik, bagrimiza bastik o hali iyidir efendim... bu arada zekiligi tartisilmaz... sahnede muhtesemlesenlerden degil o... o kadar hemen inip sizle de dansedecem havasi var ki uzerinde konserde filan degil, bir partide egleniyor havasi yaratiyor... keske yine gelse de yuciinnn we are in purpleeee, lets start wearinnn purplleee diye cigirsakkk... bak nasil gaza geldim iki saniyede....
  
  ama cidden oyle icten ki rock n cokeda sahne mahne takmayan, kendisi de insan icine karisip, hem konser izleyip hem eglenip, insanlarla tanisan bir tip... bildigin insan, sindirmis, egleniyor, yasiyor ... ozenmemek elde degil...
  
  bu arada gogol bordello tabi ki...
• the pied piper of hutzovina adli filmin esas oglani.
• madonna'nin yeni filminde oynayacagini aciklayan kankasi.