fernando pessoa
-
franz kafka'ya öldükten sonra yapılan saygısızlığın bir benzeri portekiz'in bağrından çıkmı$ en muazzam edebiyatçıya da yapılmasa idi herhalde a hora do diabo adındaki kitabını asla okuyamayacak,"iyi bir dü$çü asla uyanmaz" cümlesi ile beyinlerimizi optimal kullanıp uçmayı öğrenemeyecektik.
lakin eserlerinin bir kısmı ölümünden sonra yayınlanmı$tır..a hora do diabo da bunlardan biridir.
tanınmamak kaygısını yoğun olarak ta$ıdığı için yazar,orlando furioso'nun da belirttiği üzere binbirsurat gibi dolanmı$,onlarca takma isim kullanmı$tır..
ayrıca pessoa kelime anlamı olarak da hiçkimseye tekabül eder. -
20.yy portekiz edebiyatının büyük ismi.yaşadığı dönemde cok az insan tarafından tanındı, bir kitap yayınladı, ölümünden sonra sandığında bulunan yayınlanmaya hazır eserleri ailesi tarafından portekiz hükümetine satıldı. pesoa portekizce kişi anlamına gelir ve romalı oyuncuların maskesi olan personadan gelmektedir.maske, hayali kişi, hiç kimse tüm bu kelimeler aslında pesooanın şiirini, kaybolmuş kimliği arayışını anlatmaktadır. hayali şairler, takma isimler* bir başkasının varlığında yol alan özgür arayış.
-
alvaro de campos ya da ricardo reis ya da alberto caeiro ya da fernando pessoa..
"sevmek bu ezeli masumiyettir
ve tek masumiyet dusunmemek".. -
(bkz: venedik usulu işkembe)
-
-
ben hiçbir zaman hiçbir şey olmak istemem
ben hiçbir zaman hiçbir şey olmak isteyemem
ben hiçbir zaman hiçbir şey olmak istemeyeceğim
ama bende dünyanın tüm hayalleri var. -
"insanlara ıstırap veren dertlerle, tanrılara ıstırap veren dertler aynıdır. aşağıda olan yukarıda olan gibidir, der, bütün din kurucuları gibi, var olma hariç hiçbir şeyi unutmayan üç kere yüce hermes. tanrı, kaç kez bana, anthero de quental'ın ağzıyla, 'zavallı ben! zavallı ben! kimim ki ben?' demiştir."
-
özruhsal yazi
şair aldatıcıdır.
öyle mükemmel aldatır ki
acı çekiyormuş gibi yapacak olur
oysa acıdır hissettiği.
ve yazdıklarını okuyanlar
okunan acıda iyice hissederler,
şairin tanıdığı ikiliği değil,
kendilerinin asla hissetmediğini.
ve böylece onun çarklarında
döner, aklın oyuncağı,
bu küçük mekanik tren
adına kalp denen.
çev.: işık ergüden -
acilarin dansi
kimsenin masadan kaldırmadığı
dolu bir kadeh gibi işe yaramaz
kederden yoksun kalbim
başkasının acısıyla taşar
yüzü kederli hayaller
heyecan duymak içindir yalnızca
korkulan onca acı
demek ki yok aslında
ipek kâğıtlarla kaplı bir sahnede
oyun değil, bir kurmaca
bir mim, acının dansında
görmesin diye, hiç kimse... -
bir sey kalmaz geride, hiç bir şey. hiçiz biz.
biraz güneşte, biraz havada geciktiririz
üzerimize çöken solunamaz karanlığı,
küçük düşürülen, dayatma altındaki yeryüzünü.
üreyen, ertelenmiş cesetler,
kararlaştırılmış yasalar, görülmüş heykeller,
bitirilmiş methiyeler...
her bir şeyin kendi mezarı vardır.bizlerin,
bildik bir güneşin kan bağışladığı etin akşamı
oluyorsa
onların neden olmasın
öyküyüz biz,öyküler anlatan, başka hiç
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap