*

  • pek kisa (6 bolum) bir anime serisi pek eglenceli abuk subuk bir anime serisi gitari ile adam doven catlak bir hatunun diyelim ve bir cocugun abstract maceralari

    furi kuri olarakda bilinir
  • aslinda sembolik olarak , olgunlasmayi (cinsel ve mental olarak), sisteme karsi cikmayi ve birey olmayi anlatan bir hikayedir. ama hikaye ve cizimler sanki yazarlar crack alip da oyle yazmis gibi oldugundan gormesi zordur.
  • eva serisi sonunda sapıtmış gainax çizerlerinin başarılı rahatlama girişimi. maksimum tat için hafif alkollüykene izlenebilir.
  • şimdiye kadar yapılmış en çılgın, en uçuk, en absürd anime.

    hikaye haruko isimli manyak hatunun üzerine kuruludur, ancak olaylar naota'nın(esas oğlan) çevresinde gelişir. işte bu yüzden flcl, ilk bakışta ergenliğe girmiş bir gencin geçirdiği buhranları anlatıyor gibi görünse de, bölümler ilerledikçe hikaye derinleşir, olaylar gelişir. "ulen 6 bölümlük seride hikaye ne kadar derinleşebilir ki dümbük?" diye çıkışanlar olacaktır şüphesiz, fakat flcl'de öyle bir tempo var ki, hikaye öyle bir hızla gelişiyor ki, salyalar saçarak gülmekten vakit bulup da nefesini toparlayabildiği zamanlarda "vay vay vayyy" diyor insan.

    flcl'nin en öne çıkan yanı animasyon kalitesi. özellikle robot savaşları ve çatışma sahnelerindeki akıcılık ve patlamalar göz dolduran, alkış tutturan cinsten. ayrıca seri boyunca değişik animasyon teknikleri de seyircinin beğenisine sunuluyor, olaya bambaşka bir tat katıyor. bazen manga tarzına geçilip olaylar kare kare aktarılıyor (dinamik kare), bazen iki boyuttan üç boyuta geçilip seyircinin aklı başından alınıyor, bazen de south park stiline geçilip mavranın dibine vuruluyor.

    seslendirmeleri ayrı, müzikleri ayrı enfes ayrıca bu animenin. özellikle deli hatun haruko'nun ve de naota'nın yavşak babasının seslendirilmesi pek başarılı. ayrıca tüm seri, the pillows grubunun nadide rock parçaları eşliğinde devam ediyor, güzel bir müzik ziyafeti çekiyor izleyicilere. (bkz: jrock)

    kısaca, diğer anime standartlarının çok dışında, hatta kendi sınırlarını belirleyen çılgın bir çalışma flcl. bir animeseverin baş tacı edebileceği, defalarca üst üste izleyebileceği bir eser ortaya çıkarmış gainax; ama flcl o kadar sıradışı, o kadar uçuk ki, normal bir izleyici "bu ne lan?" gibi bir tepki verebilir izleyince. tek kötü yanı konunun ilk izlemede tam olarak anlaşılamaması, ama zaten böyle aşmış bir animeyi bir kere izlemek yetmeyecektir kimseye.
  • bir solukta 6 sını birden izlediğim, başladığım zaman koltuğuma yapışmama neden olan, harika anime, haruko'nun 400x serisi bir rickenbacker bası ile yaptıklarını izlemek ayrıca bir olay
  • gainax'ın serilerinden birisi bu da ancak alıştım artık gainax ürünlerine. daha ilkokul yıllarındayken nadia, yakın zamanda da evangelion adlı serileriyle tanıştım ve genelde hikayeye başta olayların geçtiği yerin kısa bir tanıtımı, sonra anlayamadığımız garip olayların ortaya çıkması ardından da "oha nedir bu kardeşim", "hmm işin aslı demek buymuş" gibi replikler eşliğinde finaline erdiğimiz serileri üretmeyi saplantı haline getirdiklerini gördüm.* flcl de bu tip animelerinden biri. başta hikayenin geçtiği ortamla tanıştık, sonra ütü şeklinde bir fabrika, elinde elektrogitar altında scooter ile garip olaylara el atan bir kız, kafasından mechalar fırlayan bir çocuk vs. vs..
    ancak uçuk hikayesinden ziyade flcl'yi farklı kılan özelliklerinden birincisi serinin başından sonuna kadar eksik olmayan, hikayenin hızlı temposunu ayakta tutan ve bunalım havasından uzak j rock tarzı müzikleri. ikincisi ise mükemmel animasyonu. öyle ki bazen kız scooter ile giderken bile kendinizi onunla birlikte uçuyor gibi hissedebiliyorsunuz. bazı bölümlerde örneğin matrixteki aksiyon halindeki iki kişinin etrafında kamera çevirme olayının aynısını 2d animasyon kullanarak gerçekleştirdiklerini görebiliyorsunuz. bazen de southpark'ın flashbeşvâri animasyon tarzını birebir kullanarak hem göndermelerini eksik etmiyorlar hem de izleyenleri gülmekten altlarına z.çırtıyorlar. (oha demiştim soutpark'daki göz tarzından tutun konuşurken kafalarını yana çevirme hareketleri bile aynıydı.)
    furikuri anlamak için baştan bir kere daha izlemeniz gereken serilerden biri, özellikle benim gibi japoncası olmayıp altyazıyla izlemeye kasanlar için. zaten topu topu altı bölüm. hem böylece gözünüzden kaçan bazı öğeleri de görme fırsatı bulabilirsiniz (örneğin ağzını bir karış açıp bağıran adamın dişlerinin arasındaki yaratık gibi).
  • o kadar karışık ve hızlı ki bazı yerlerde (özellikle manga tarzında olan yerlerde) altyazıyı okuyup sahneye de gözatabilmek için filmi durdurmak zorunda kalıyorsunuz. eğer ingilizcem kötü diyorsanız bu filme bulaşmanızı pek tavsiye etmem çünkü türkçe altyazısı bulunamıyor ve ingilizce altyazılar da çok hızlı geçiyorlar. ben bu filmi crystal player'ımla izledim ve ekrana tıklayarak filmi durdurabilme opsiyonundan oldukça faydalandığımı belirtmem gerekir. sizin de böyle kolay pause yapan bir program kullanmanızı tavsiye ederim bu anime'de.

    hayatımda izlediğim en absürd 'şey' olduğunu esgeçemeyeceğim. filmleri dublajlı izlemekten yana değilim fakat bu kadar karışık bir animeyi başka bir dilden izlemek ve herşeyi takip edebilmek gerçekten çok zor. şayet güzel bir türkçe dublaj yapılabilirse gerçekten gülmekten yerlere yatırabilecek potansiyelde. zaten bu filme çoğu internet sitesinde ya ilk 10'da ya da ilk 50'de kesin rastlıyorsunuz. ilk bölümünde çocuğun başındaki şişliğin akıbetini gördükten sonra hayatınızdaki en büyük "oha"'lardan birisini sarfedeceğinizi garanti edebilirim. anime'ymiş, ova'ymış geçin bunları, bu dizinin türü oha'dır.
  • 6bölüm x 25 dakika ' dan oluşan bu kisa anime tek kelime ile ifaded edilemeyeceklerden ... ilginç , farklı , komik , eleştirsel , hızlı , aksiyon dolu , az biraz dramatik vsvs... 6 bölüme dünyaları sığdırmışlar ... ayrica arada bir değişen animasyon teknikleri ( örneğin kara kalem , manga formatinda karelerin içinde hareket ederek , yada southpark stili ) ve altyazilara focuslanmaz da anlamasaniz bile denilenleri dinlerseniz( kafiyeli tartişmalar , benzer yanlış anlaşilan kelime yağmuru ile tartişmalar vs..) komedi miktari kat kat fazlalaşiyor
  • (bkz: fctl)
  • en yenilikci, en ucuk, en eglenceli, mukemmel muzikleriyle hikayeyi en guzel sekilde susleyen, super kiyafet ve sac stilli karakterlerin oldugu anime. cok anime takip etmeyenlerin bile sanki cok eglenceli ama biraz uzun bir muzik klibi izlermis gibisine bu animeden hoslanicaklarini tahmin ediyorum. the pillows japon guruplarinin da ingilizleri aratmicak kadar basarili olabiliceklerinin bir kaniti bence.
hesabın var mı? giriş yap