• kanda parçalanarak glikoza dönüşen* beyaz, tatsız* karbonhidrat.
  • hayvan ve mantar hücrelerinin karbonhidrat depo şeklidir. çok sayıda glikozdan oluşur. yapısı nişastaya benzer. iyot çözeltisi damlatıldığında rengi kahverengiye döner.
  • alfa-1.4-glikozidik bağları ile bağlanmış ve her 10 glikoz biriminde alfa-1,6 glikozidik bağları ile dallanan bir polisakkarittir. glikozun depo şeklidir. bu depolar kas ve karaciğerde bulunur, glukoneogenezden yararlanılmazsa 12 saat yeterli olur. karaciğerde konsantrasyonu daha fazladır ancak kasta toplam miktar daha yüksektir. karaciğer bu glikojeni gerektiğinde tüm vücuda gönderirken kas daha çok kendi için enerji kaynağı olarak kullanır. sentezi sitoplazmada olur ve sentez hızını glikojen sentaz enzimi belirler. bu enzim insulin bağımlı olarak çalışır, insulin tarafından fosforile edildiğinde aktive olur ve etkinlik gösterebilmesi için en az 4 glikoz molekülü birleşmiş olmalıdır. yıkımını ise hız kısıtlayıcı enzim glikojen fosforilazdır, glikojenden glikoz koparır. toklukta glikojen sentaz aktive olurken, glikojen fosforilaz inaktivedir.
  • bitkilerdeki kar$iligi ni$asta olan, hayvansal hucrelerde glikozun ziplenmi$ hali. bitkiler rar kullanir.
  • gunluk hayatta bosalan glikojen depolarinin tekrar dolmasi 2 gun surmektedir. insan vucudunda glikojen asla tamamen tukenmez.
  • organizmanın enerji üreten önemli dört adet kimyasal bileşeninden biri. diğerleri sırasıyla; atp* cp* ve yağ asitleridir. yapılan spora ilişkin antrenmanlarda yüklenme ve dinlenme prensiplerinin kurulumu ve ayarlanmasında en önemli kriter yüzücünün laktik asit değerleridir. laktit asit, anaerobik glikolizin bir metabolik yan ürünüdür ve pürivatın indirgenmesiyle oluşur.
  • karaciğerde bulunan ve hidrolizle şeker veren karbonhidrat. glikojen'i bulan claude bernard, bu maddenin kandaki glikozun su kaybederek polimerleşmesinden meydana geldiğini gösterdi. bu dönüşüm özellikle karaciğerde olur ve bu organda yedek karbonhidrat depo edildikten sonra organizmanın ihtiyacına göre hidroliz yoluyla kana karışacak olan glikozu yeniden üretir. glikojen suda erimeyen bir polisakarittir. su ile birleşince eriyiğe benzeyen koloidal bir madde verir. iyot etkisiyle aldığı kırmızı renk sıcakta kaybolur. böylece dekstrinden ayırt edilir. glikojeni mayaların ve seyreltik asitlerin etkisiyle hidrolize uğrayarak glikoz verebilir. alkali suya yatırılan karaciğerden elde edilir.
  • "1 haftada 5 kilo verdim" muhabbetlerine sebep olur.
    aslında çok aşırı kilolu olmayan kimse, 1 haftada 5 kilo yağ yakamaz. vücuda çok az karbonhidrat almak, glikojen depolarının boşalmasına sebep olur.

    1 hafta boyunca çok düşük miktarda karbonhidrat tüketmek, gerçekten tartıda 5 kilo eksilmeye sebep olur ama verilen kilonun ancak yarısı yağdır.
    diyet bozulduğu gün, glikojen depoları hemen dolar ve "1 günde 2 kilo aldım" muhabbetlerine sebep olur.

    sporcuların glikojen depoları çok daha fazladır.
    maçtan bi kaç gün önce tartıda 80 kilo çıkan boksör, maça 90 kilo bile çıkar.
    bu süreçte yaptıkları şey, tartı gününden bi kaç gün önce karbonhidratı düşürüp, sonra maça kadar çok fazla karbonhidrat tüketmektir.

    glikojen depolarını boşaltan diğer şey, yüksek şiddetli aktivitelerdir.
    ağırlık çalışması, yumruk, depar gibi.
    bu aktiviteler yapılmadan önce, glikojen depolarının dolu olması çok daha verimli geçmesini sağlar.
    bu aktivitelerin sonrasında yine depoları doldurmak gerekir, yoksa ayakta duracak mecal kalmaz.

    sünger düşünün.
    yüksek miktarda karbonhidrat tüketimi sonrası o sünger, suya batırılmış gibi olur.
    şiddetli aktiviteler ve günler süren düşük karbonhidrat tüketimi sonrası, sıkılmış sünger gibi olur.
hesabın var mı? giriş yap