• (bkz: glokal)
    (bkz: küreyel)
  • (bkz: impossimpable)
  • hakkında up in the air filminde de bahsedilmiştir.
  • cok gay bir tabir oldugu su goturmemekle birlikte isin daha ciddi taraflari oldugunu dusunmekteyim. kuresellesme denen nane oyle kutuda durdugu gibi masum bir sey degildir. cogu zaman dunyanin ucra koselerinde cirkin yuzunu gosterir, bolgede rekabetin kurallarindan bihaber egitimsiz ureticiyi devredisi birakip bolge halkinin aliskanliklari ve hassasiyetleri uzerinde kar oyunlari oynar. tabi bu ozelde ureticinin genelde de orta halli yasayip giden keyfine duskun halkin rahatini kacirir. sonucta yedigi ictigi giydigi kullandigi urunler piyasadan bir bir cekilmeye baslamistir. rahati kacmis halka sadece daha ucuz ve daha fonksiyonel oldugu icin bir mali satmak her zaman mumkun olmaz, tansiyonun dusurulmesi gerekir. bu noktada favori tabirimiz glocal devreye girer, bolgenin kendine has urunleri kotu bir iscilik ve iyi bir reklam kampanyasi esliginde halka tekrar pazarlanir. cogumuz bu kolpayi yutar vahsi rekabetin sonuclarini pasa pasa kabulleniriz.

    cok degil birkac zaman sonra yitip giden yoresel malzemeler bir nostalji urunu haline gelir, insanlar ya bi ilhan irem vardi ne oldu ona der cevabini beklemeden mac muhabbetine koyulurlar. mevsimler geçer, yıllar tükenir, hayat yenilenir, her şey yenilenir tabi ama aşk için geç değildir.
  • simdi size bunun ne halt olduguyla alakali cok taze ve net bir ornek verecegim. son zamanlardaki fiyat savaslarinin ardindan zonguldak ankara hattinda otobus seferleri bursa kokenli bir firma olan kamilkoc ege kokenli bir firma olan pamukkale ve ne idugu belirsiz metroya kaldi. bununla alakali muhabbeti metro basligi altinda yapmistim zamaninda. (bkz: metro turizm /@oldhand raider) bilenler bilir zonguldaktan gece kalkan arabalar sehirde hastane arabasi olarak da bilinir. otobus sabahin erken bir vaktinde ankaraya varir terminale girmeden belli basli hastanelere ugrar yolculari birakir boylece insanlar da islerini gun icinde bitirebilirler (idi). gecenlerde pamukkale turizmin gece arabasina binmek durumunda kaldim, sanirim sistemdeki degisimden habersiz yolculardan boyle bir talep gelmis olacak ki otobus hastanelere ugramaya karar verdi. ama problem suydu ki ne sofor ankarayi biliyor ne hangi hastanelerin guzergah uzerinde kolayca ugranabileceginden haberdar ne de yolcular soforun bu konudaki cehaletini kavramis idi. otobusun nerdeyse yarisi ankara icindeki bir hastaneye gitmek istiyor muavine kendi hastanesini soyluyor muavin de saskin saskin bunlari not aliyor ama sofor her seferinde ben oraya nasil gidilecegini bilmiyorum diyordu. bu curcuna 20 dakika falan surdu sonra birisi terminalden servis oldugunu soyledi yolcular da ikna oldular ve otobus sadece hacettepeye ugrayip gerisin geri dondu gitti.

    simdi bunu glocal basligi altinda nicin anlattigimi dusunenlere olayi biraz daha yukaridan anlatayim. bu pamukkale firmasi rekabetin son zamanlarinda zonguldak pazarina girmeye karar verdi normalde daha cok ege hattinda sefer yapiyor soforleri yolu cok iyi bilmiyor ve dahasi buradaki olayi tam kavrayamamis. birileri zamaninda yerel firmalarin yaptigi hastanelere servis isini bunlarin kulagina ufurmus olacak ki bunlar da yapalim bir kiyak diye ise girismis oldular. hem ulusal seviyede hizmet veririm profesyonel takilirim hem de yerel talepleri karsilarim hesabina girdiler ama ellerine yuzlerine bulastirdilar. belki sonra duzelttiler, bilemem, duzeltmeseler de insanlar onu talep etmeyi birakirlar muhtemelen, cok da onemli degil yani. benim icin glocal denilen sey boyle bir seydir.
  • bir ara trend olmuştu bu kelime. pazarlama sunumlarında filan think global act local ve benzeri mottolar havalarda uçuşuyordu.

    sonra nedendir bilinmez pert oldu bu söylem. starbucks nargilecisi olacaydi yoksa şimdi her yer.
  • küreselliğe uyarlanmış yerel.

    (bkz: küyerel)
  • beyoğlu ginger ale kutusu üzerinde bulunur:

    the glocal taste of istanbul
hesabın var mı? giriş yap