• lolitadaki şair adam, kitabın ana karakterlerinden
  • versiyonlarindan birinde jeremy irons in oynadigi nabokov karakteri... o kucuk kiza* nasil sevgiyle bakar* - inanilmaz...
  • sapkınlaşmış, kendi deyimiyle "canavarlaşmış" cinsel arzularıyla vicdanı arasında kalmış, nabokov tarafından şekillendirilmiş eylemlerinden yola çıkarsak cinsel arzunun kişinin sahip olduğu her türlü ahlaki değerden daha yönlendirici bir motivasyon olduğuna işaret eden bir karakterdir. kitabın sonunda yaptıklarından dolayı kendisinden nefret ettiğini hissettirir bize; kitap boyu takındığı alaycı tavra karşılık finalde arınmayı arar gibidir. quilty'yi lolita'yı elinden aldığı için değil, kendisine bu kadar benzediği ve lolita'ya çektirdiği için öldürür sanki. bile isteye polise yakalanması da bu arınma isteğinden midir?

    sonuçta çok trajik bir karakterdir, kitabın son sayfalarını okurken gırtlağınıza kuru köfte tıkanmış misali tüylerinizi ürpertir...
  • lolita'nin "senin yuzun nasil oluyor da surekli boyle yumusak kalabiliyor" sorusuna humbert soyle cevap verir: "klas erkekler gunde iki kez tras olur; sabah ve aksam"...

    oysa ki aslolan, iki gunde bir tras olmaktir.
  • bir türlü empati kuramadığım karakter.
  • robot resmi çizilen edebi karakter. ben böyle canlandırmamıştım ama... bu ve diğer karakterlerin robot resimleri burada bulunabilir.
  • nabokov'un okurunu ters köşeye yatırması, humbert humbert'ın modern bireyin, ehlileşmiş, entelektüel erkeğin timsali olması, sapkın olmaktan ziyade, erkeklik kavramından hiçbir edebi, hiçbir kültürel, hiçbir entelektüel araçla/cilayla kaçamamasıdır. kaldı ki, bu estetlik kisvesindeki erkek şeytan, kendini acındırmasında bile o kötücüllüğü gördüğümüz bu varlık, aslında şunu kanıtlar: (erkek) eşeğe altın semer ne denli yakışabilir?

    üstelik, onu yaratan modern dizgenin sapkınlık diyerekten cezai yaptırımlar biçtiği davranışlarını, tacizlerini, nymphet tamaşalarını kendini ve elindeki esiri türlü kısıtlamalara tabi tutarak yaşar. belli etmeden bakar, belli etmeden taciz eder, belli ettiği ölçüde küçük, okunaksız yazılarla içini yazıya döker.

    her şeyden önemlisi, kuralları küçük evreninin sınırları dahilinde de kendisi koyar. statüsü ve maddi gücü ve toplumsal sözleşme de onu kısıtlayan ya da ona izin veren şeylerdir.

    ama erkek eşek olayını unutmayın. kendilerine altın semeri vuran da o erkeklerdir ki, 500 sene önce meşru saydıkları şeyi, pedofiliyi ancak sanayi devriminden, serbest ekonomiden sonra yasaklarlar. işlerine böyle gelmiştir fakat içlerinde hala bir fırtına kopmaktadır. bunları toplumdışı, ama hep bu masum toplumların dışında 3. sayfa vakaları olarak okuruz. erkekliğin bu devirde nasıl işine gelirse, aynen o şekilde. (misal bu romanın ceremi ayrınslı uyarlamasında lolita küçük fırsatçı bir kaltaktır, bir tecavüz mağdurundan ziyade)

    yasakladıktan sonra yine istedikleri ölçüde, kendi koydukları kurallar dahilinde yaşamakta ve yaşatmakta özgürdürler. çünkü aslında erkeklik budur.

    fakat lolita altın semeri o adamın sırtında ilk görendir. öyle ki, kendi esaretinin daha ilk andan beri farkındadır.
  • lolitanin en karmasik karakteri ve ayni zamanda da hikayenin sesi. onun gozunden okuruz bu muhtesem kitabi; sizi kandirir, yalan soyler, ama o kadar tatli anlatir ki kaptirirsaniz kendinizi, sizi igrenclige inandirir. uyanik olmak, yalanlarini fark etmek farzdir. yoksa kendinizi bir pedofilin safinda bulursunuz animallah.
  • #32398601 numaralı girisiyle ucuz edebiyat yapan yazar.
  • müslüm gürses'le ilgili aklına gelen en iyi şey... en iyisi diyorum bak... o başlık içindeki "baba" kelimesini aratıp bu lakabı kendisine takanların annelerine gönderme yapmak olan bir cins klasik ergen troll.

    adam baba kelimesini anne ile cinsel ilişkiye giren kişi olarak öğrenmiş.

    bugüne kadar kendisine "babalık" eden çıkmamış demek.
hesabın var mı? giriş yap