*

  • ticaret hukuku'nun sportif biraz da agresif hocası. tevatür odur ki hüseyin bey lise yıllarında pek çalışkanmış. fizik, kimya, matematik için günlerce çalışır ve anca geçer bir not alırmış. bir hırs küpü olduğunu duymuştum bir sınıf arkadaşından. ticaret hukuku derslerinde bilgiyi hap hâline getiren tarzı ve yüzündeki hiç bir zaman anlaşılamayan ifade ile hatırlanacaktır. gülüyor zannederdiniz, bağırırdı, öfke dolu sanıp korkardınız, güldüğü ortaya çıkardı. yüz kaslarında bir sorun mu vardı diye de kafa patlatmışlığımız da vardı...
  • bugun itibariyle tanışmış olduğum hocadır kendileri, hakkaten de pek bir agresif tavır takınmıştır daha ilk dersten. bi çocuğa karşı kullandığı "seni perişan ederim, rezil ederim, ocağını söndürürüm" ifadesiyle, ilk dersten herkesi şoka sokmuştur.
    diğer ticaret hukuku prof'u için (bkz: ömer teoman)
    ülgen soyadlı başka bir agresif hoca için de (bkz: zeki ülgen)
  • kendisinin öğrencisi olmamama rağmen, kendisi hakkında anlatılanları dinledikten sonra içimde dayanılmaz bir "gıcıklık" yapma hissi uyanan adamdır kendisi.
    mesela dersine girip, en ön sıraya oturup, sakız çiğneyip alakasız bir kitap okumak, adamı hiç takmamak, hatta kulaklıkla müzik dinlemek istiyorum.
    bana bağırıp çağırırısa da gayet sakin bir şekilde "faşist eğitime hayır" diye bağırıp, zıplaya zıplaya sınıftan çıkmak istiyorum...
  • kendisiyle tanışma fırsatını bu sene bulduğum ve tanıyanların tahmin edebileceği gibi hoş bir intiba bırakmamış istanbul üniversitesi hukuk fakültesi hocasıdır. kendisini bize türkiye'nin en iyi ticaret hukuku prof.u olarak tanıtmış benim üstüme kimse yoktur diyerek megolomanlığın da böylesi dedirtmiştir..
    ayrıca dersteki asabi tavırları ve öğrencilere bağırdıktan sonra yüzünde oluşan tatmin ifadesiyle ruh sağlığının pek de yerinde olmadığı konusunda ciddi şüpheler oluşturmaktadır kafalarda..
    gerçi bunca yıllık profesör yok canım ruh sağlığında bi sorun yoktur vardır bir bildiği ondan böle yapıodur demek geliyor insanın içinden öledir di mi? öledir öledir...
  • alman ekolündendir. yaşam biçimi olarak da tıpkı bir alman gibi erken kalkar, çok çalışır. magazin, televole kültürünü izlemek şöyle dursun, bunları takip eden insanların varlığına bile tahammülü yoktur. düzgün adam olmaya, disipline çok önem verir. dedik ya alman ekolü diye.

    doğumgünlerinde pahalı hediyeler almanın, duşta 20 dakika geçirmenin türklere özgü görgüsüzlükler olduğunu da kendisinden öğrenmiş idim.

    ben öğrencisi iken ünal tekinalp'ten sonra türkiye'de ticaret hukukunu en iyi bilen kişi olduğunu söylerdi. sonradan ünal tekinalp'e karşı dava mı kazanmış, klasman mı oynamış bilemem ama türkiye'nin en iyilerinden biri olduğu, en azından bilgisiyle en çok para kazananlarından biri olduğu kesindir.

    bir ticaret hukuku profesörü olarak biz öğrencilerine verdiği en büyük öğüt, çek, bono, poliçe gibi şeylerin aslında "oyun" olduğu, çoğu insanın kendisini ticaretin havasına kaptırınca bunlara daldığı, aslında bunların tehlikeli şeyler olduğuydu. sözlüğe yazdık ama belki de bunu kayıtdışı söylemişti. neyse artık.

    ayrıca yıllar önce, meşhur bir otelin büyük bir davasını kazanmış olmasının karşılığında o otelde yaşamını sürdürmektedir.

    1990'ların başında bir zamanlar yine sınıfta dehşet rüzgarları estirdiği bir vakit basın-yayınla arası iyi olan bir öğrenci yüzünden gazetelere: "baskıcı hoca", "bu ne biçim eğitim" gibi manşetlerle kapak olmuş, yargısız infaz edilmiştir. o olayı hatırlayıp anlatışından edindiğim izlenim odur ki, ömründen 10 yıl götürmüştür. üstelik tarzında da hiçbir değişiklik yaratmamıştır.

    iyi yönlerine bakarsak, diğer birçok profesör gibi: "bilginin iyisini kendime saklayayım" diye bir kaygısı yoktur. eğer öğrencisi ilgilenir, sorarsa bildiği her şeyi, her türlü ticaret hukuku trickini öğrencileriyle paylaşır. sırf öğrencileri olduğu için paylaşır. öğrencilere haddinden fazla saygı gösterir. aynı karşılığı öğrenciden de beklediği için de sık sık cinleri tepesine gelir ve dağıtır.

    bütün derslerine girip, not tutup; sınav kağıdında da anlattığı "hap" şeklindeki bilgileri yazıp da tam not almamak mümkün değildir.
  • spor olarak kürek sporuyla iştigal etmiştir. halen fiziksel anlamda çok iddialıdır. (bkz: hepinizi döverim)
  • "ben 3 yerde hukuk konuşurum 1-öğrencilerimle,2-akademisyenlerle,3-danışmalık yaptığımda. size tavsiyem hukukçu olmayanlarla öyle her yerde hukuk konuşmayın. bana sorduklarında 'ben çekten anlamam' diyorum" diyen,cidden iyi ders anlatan,öğrenciyle ilgili,saygılı öğrenciye güleryüzünü göstermekten çekinmeyen,antitelevoleci hoca. her kullandığında gözümü alan çok da şık bir kalemi vardır kendisinin.
  • adaşı koç üniversitesi 2001 mezunu ve antalya 'lıdır.
  • ders esnasında öğrencilerin çok soru sormasına dayanamayarak,"çocuklar..böyle giderse bu ders uzar.bir süre daha ders yapmak zorunda kalırız" demesinin ardından öğrencilerin verdiği "aaaa uuuu oooo" tarzı tepkilere şok edici bir cevap vererek bünyeleri sarsan adam:"yapmayın istirham ederim! siz neden üzülüyorsunuz ki burada ben size vaktimi verirken? istanbul'un 3/4 ü beni bekliyor çocuklar!şimdi asistanlarıma bildireceğim ve hepsi tek tek randevum olan yerleri arayarak geç kalacağımı söyleyecekler!ben size böyle bir fedakarlık gösterirken...istirham ederim lütfen!"
    havan batsın hoca!
  • konuştukça coşan; coştukça sinirlenen adam; profesör...
    hayri domaniç pek hazzetmezmiş...
hesabın var mı? giriş yap