*

  • alinan olumsuz cevapla tatmin olmayip soruyu yinelemenin bir$eyleri degi$tirebilecegini ummak. istemem yan cebime koy deyi$inde oldugu uzere, kimi zaman bu eyleme davetiye cikarildigi vakidir.
  • olmaması gereken bir olay üzerine olması yönünde inat etmek
  • sadece bir kez yapilmasi gereken, tekrarlandigi zaman cok ayip olan sey. (bkz: emin misin)
  • yalan soyletmenin prerequisitei.
  • karsi tarafta bayma etkisi yapacak olmasi yuksek ihtimal olandir.
  • ısrar kelimesinin gündelik hayattaki kullanımının zihinlerde oluşturduğu olumsuz anlamdan "ısrar etmek" eylemi de bir anlamda negatif eylem olarak değerlendirmeye alınabiliyor. hayatta her şeyin fazlasının zararı olduğu gibi ısrarında fazlasının zararı olduğu yadsınamaz bir gerçek. üstelik ısrar etmek, eylem itibariyle ısrar eden ve edilen şahısların kişisel duruşları ilede doğrudan ilintili. im juli filminde bir sahne hatırlıyorum. tezgahta yüzük, kolye ucu tarzı şeyler satan bir kızın tezgahının önüne kızın ilgi duyduğu bir erkek geliverir ve ürünlerden bir kaçına üstünkörü göz gezdirir ve bir şeyi beğenir. fakat fiyatı pahalı gelir. tezgahtaki kız o ürünü beğenip beğenmediğini sorar çocuğa. erkek beğendiğini fakat fiyatının pahalı olduğunu belirtir. bunun üzerine de kız madem ki beğendin öyleyse neden ona sahip olabilmek için mücadele etmiyorsun gibisinden bir şey söyler. buradaki ısrar bir kaç aforizmada da süslü bir şekilde belirtildiği gibi istediğin bir şeye ulaşırken karşına çıkan duvarlar senin o şeyi ne kadar istediğini test eder bağlamındadır. bir metaya sahip olmak için, bir pozisyona erişebilmek amaçlı yani netice itibariyle kapıyı itmeden açık olup olmadığını anlayamayacağınız bir inat kapsamında. işin yaş tarafı ise; salt ihtiras ile acımasızca ve etik teamülleri hiçe sayarak ısrar etmekte ve onu kör bir saldırganlığa çevirmekte yatar. ki bu tarz ısrarların sonu sıklıkla nahoş neticelere varır. ya da ısrar sahibi için fecaat olur.

    bir diğer ısrar da gündelik hayatta her daim karşımıza çıkacak ben merkezcil tiplerin yapabileceği rutin ısrar etme prosedürüdür. etrafımızda dolaşan ve sıklıkla diğer insanları kendi benliklerinin bir uzantısı gibi gören kişilerin diğer insanlar üzerinde kurduğu bir üstünlük prosedürü gibidir ısrar etmek. eğer ki bir insana daimi olarak yapmak istemediği bir hususta ısrarda bulunursanız ya o kişinin kendisinden ödün vermesini isteyecek kadar bencil birisinizdir ya da kendi düşünceleriniz doğrultusunda algıladığınız dünyayı bir başkasına dayatma ukalalığı içindesinizdir. bu her iki durumda da sizin kişilik profilinizde bir sakatlık olduğunu gösterir. çünkü genel anlamda toplumda bu şekilde varolamazsınız. sizi seven arkadaşlarınız olabilir, sizi çok iyi anladığını düşündüğünüz sıkıntılı zamanlarınızda güvenli bir liman olarak adlandırdığınız arkadaşlarınız olduğunu sanabilirsiniz ama ne zamanki kendi çizdiğiniz senaryoda bir başkasına zorla rol oynatırsanız o kişi sizinle arasındaki köprüleri bir bir yıkmaya uğraş gösterir. eğer göstermiyorsa ondan iyi bir köle olabilir. ve sizde her ezdiğiniz köleden sonra kendinizi iyi bir sahip sanabilirsiniz. bu sizin egonuzu iyiden iyiye besleyebilir. günün birinde ise sizin gibi yaşamdaki omzu çökmüş kölelerin üzerine basa basa, egosunu şişire şişire gelen biriyle karşılaştığınız zaman egolarınız çarpışır. eğer ki ilişkilerinizi anlamsız ısrarlarınız doğrultusunda köle-sahip konumuna, alabileceğim en iyi oranda marjinal fayda nedir konumuna indirgeyecek kadar alçak irtifadaysanız zaten sizden bir bok olmaz. ya o bu değil de ne diyorduk nerelere geldik amına koyim.
  • "hayır" cevabının nezaketen verildiğinden emin olunan durumlarda belli bir limite kadar yapılması gereken şeydir bence ısrar etmek. karşınızdaki insan hayır derken aslında evet dediğini gayet açıkça belli ediyorsa bir deneme daha yapılabilir. bu bir nevi kibarlik olarak bile değerlendirilebilir. bu anlamda ısrarın her açıdan çok da kötü birşey olduğunu düşünmüyorum ama işte tam da bu mantık, ısrarcılığın bokunun da çıkabileceği noktanın başlangıcı olabilir. sonra “hayır” kelimesini “evet” zannetmeler ve istemiyorsa zorla yapmalara kadar uzayıp gidiyor durum. al sana istismar, al sana boğazına yapışan el ve sıkıntı.
    tamam ağlamayana meme yok belki, ya da gerçekten bir şeyi ne kadar çok istediğimizi göstermek için bazen karşımızdakiler ısrar edilmesini bekliyor. bu bir sınav gibi sanki. aşağıya tükürsen sakal, yukarıya tükürsen bıyık. hayatın anlamını bu ısrar konusunda yatıyor olabilir. şüphelerim var.
  • kararlılık göstergesi değildir. o yüzden ısrarın bokunu çıkarmamak gerekir.
hesabın var mı? giriş yap