jamestown

• saint helena nın baskenti.
• the movielife’in bir parcasi. sozler;
  
  focus (fuck you!)
  commitment and trust give in to me
  friendship (friendship)
  forced through broken bones and tragedy
  can't fucking believe
  this joke has gotten out of hand
  won't pretend (won't pretend)
  that i don't feel the break, but i feel the bend
  
  "late night, snow fall
  get us to the hospital
  jamestown, 94 west,
  and a forty hour train back to penn"
  
  leaves fall (leaves fall)
  if it means anything, it just means we're dead
  snow falls (snow falls)
  it means my feet just flew over my head
  can't fucking believe
  this joke has gotten out of hand
  won't pretend (won't pretend)
  that i don't feel the break, but i feel the bend
  
  "late night, snow fall
  get us to the hospital
  jamestown, 94 west,
  and a forty hour train back to penn"
  
  there's no setback
  that can set me back
  i think the punch is (wore me thin)
  and i'm weakening
  the one thing that keeps me in the ring
  are the people that would never exist to me (to me)
  
  if my mind's a weapon, my heart's the extra clip
  
  "late night, snow fall
  get us to the hospital
  jamestown, 94 west,
  and a forty hour train back to penn"
  
  we're all broken
  endure, i'm still fucking here
• abd'nin en eski ve kalıcı ingiliz koloni merkezidir, virginia eyaletindedir. bu yerleşim yerinin insanları 1609 yılı kış aylarında yaşanan açlığı yamyamlık yaparak atlatabilmiştir. ortaya çıkan yeni bulgulara göre, jamestown halkı, ölen 14 yaşındaki bir kız çocuğunu parçalara ayırıp yemiştir.
  
  kaynak
• ı-64 dan richmond'dan virginia beach'e dogru giderken ormanliklar arasina gizlenmis neffis tarihi bir mekandir jamestown. virginia'ya ugrayanlar ve amerikan tarihine ilgi duyanlar kacirmasin bu guzel kasabayi. neffis bir dogasi var.
  jamestown'u anlatan en iyi film the new world'dur.
• (bkz: colonization)
• haberlere göre, fakirlik ve işsizlik nedeniyle abd başkanı donald trump'ın kahraman olarak görüldüğü abd şehri.
  
  http://www.bbc.com/news/world-us-canada-40686613
• begendigim turlerde sallama is yapilinca deli oluyorum, zaten piyasaya nadiren cikiyorlar. ulan dunya tarihindeki en kritik konulardan birini ele aliyorsun ama yapim uc ciftin etrafinda donuyor, pembe diziden hallice. zaten genel hikaye arti her bolum bir sorun cozmece tipi senaryolardan kolay kolay iyi isler cikmiyor.
• kadınların ve varlıklarını koruyabilmek için çevirdikleri entrikaların ekseninde dönen dizi; erkekler ise hırsları, kof güç gösterileri ve o uğurda sergiledikleri şapşallıkları ile etkisiz eleman gibi kalmışlar.
  
  aslında tarihten esinlenilerek yazıldığı için, keşif kılıfı altında hırslarını saçmaya gidenlerin, ektiklerini biçerek nasıl kendi silahlarıyla vurulduklarına dair ibretlik bir dönemi anlatması gerekiyordu, lakin daha fazla izleyici çekmek uğruna kolaya kaçarak konuyu basit aşk vukuatlarına boğmuşlar ancak. senaryo ise kopuk kopuk, acınası derecede saçma diyaloglarla dolu. üstelik mercy gibi alabildiğine absürt, tam bir karikatürize ve sinir bozucu bir karakteri bile var. yani dönem dizisi nitelikli olur düşüncesiyle bakacak olanlar pek çok açıdan hayal kırıklığına uğrayabilirler.
  
  ki bu tür dizilerin çoğu, oyunculuklarda ve detaylarda sınıfta kalır, bu dizi de öyle olmuş. en basit örnek: henry gibi kural tanımaz, neredeyse vahşi bir karakterin yemek yeme şekli ne kadar sakin, neredeyse küçük parmağını salon erkekleri gibi havada tutacak. üstelik barut dolu kayıkta patlayan ve yüzü yanan biri olarak saçlarına da neredeyse hiç zarar görmemiş şekilde makyaj yapılmıştı, yüzünün o hâline rağmen kulağının hiç mi hiç deforme olmaması da ayrı bir komediydi. makyaj için suzan kardeş'i çağırsalar o daha başarılı iş çıkarırmış.
  
  müzikleri iyi ve john lunn yapıyor, birkaç oyuncusunu da beğeniyorum ama onlara rağmen üçüncü sezona katlanabileceğimi hiç sanmıyorum. böyle bir saçmalık nasıl devam onayı alır, o da ayrı bir garip ya neyse.
• ilk kez bu kadar göz alıcı bir konunun bu kadar kötü senaryo ile mundar edildiği bir ingiliz yapımı izledim ve ilk sezondan sonra bıraktım. zaman kaybı.
• amerika kıtasındaki ilk kalıcı ingiliz yerleşmesiydi. powhatan nehri'nin kuzeydoğu kıyısında, günümüz williamsburg merkezinin yaklaşık 2.4 mil (4 km) güneybatısında yer almaktadır. 4 mayıs 1607'de, virginia sömürge başkanlığı tarafından "james fort" olarak kuruldu. 1610'da kısa bir terkin ardından resmi olarak kuruluşu kayıt edildi. 1585 yılında roanoke adası'nda kurulan kaptan roanoke kolonisi de dahil olmak üzere birkaç başarısız yerleşke girişimi izledi. jamestown, 1616'dan 1699'a kadar sömürge başkenti (merkezüssü) olarak hizmet etti.