• cozulmezse turkiyenin ve yunanistanın her daim canini sikacak olan bir uluslararasi problem
  • türkiyenin yıllardır çıkarına kullandığı. kıbrıslı türklerin göç etmesine sebep olan politikaların uygulandığı, denktaşın parsellediği, çözümsüzlük çözümdür felsefesiyle işleri çıkmaza soktuğu(40 yılda ne yaptın?) ayrıca yunanistan ve ingiltere nin de rahat brakmadığı, yıllarca sömürülen ve sömürürken halkı düşünülmeyen adamızın sorunu. yakında çözülecek barışa kavuşacak. tarih olacak sorun. ayrıca kendini bilmez bilgisiz ilgisiz insanların yaptığı yorumlar da sorunu körüklüyor. türkiyenin kıbrıs pazarı üzerinden sağladığı gelir ve stratejik önemi sayesinde kazanılanlar ödenenlerden çok daha büyüktür. bunu kanıtlayan yığınla yerel ve uluslar arası rapor vardır. kibrista bariş engellenemez sloganıyla bitecek sorun..
  • 29 yildir cozulmemis olan, "artik cozsunler de kurtulalim!!!" dedirten slogan.
  • çözümü kesinlikle "ver kurtul" değil, "anla kutul", "çöz kurtul" olan sorun.
  • kıbrıs ingiliz denetiminde iken, enosis amacı ile hareketlenmeleri başlatan ve yunanistan tarafından silahlandırılan kıbrıs rumlarına ve eylemlerine karşı türk tepkisi, ingilizlerden rumlara karşı türkleri korumaları ve olaylara izin vermemelerini istemektir. zira o dönemde kıbrısa ilişkin türk dış politikakıbrısın denetiminin ingilizlerde kalmasına yöneliktir. ingiltere, kendisi de rahatsız olmasına rağmen o dönemdeki politikalarına uygun bir şekilde kıbrıstaki üslerinin korunması şartı ile adayı terkedeceği sinyallerini vermeye başladığında ve rumlar da ingilizlerden enosisin sağlanması için destek istemeye başladıklarında, türkiye politika değiştirmiş ve kıbrıs rumlarının isterlerse birleşmek üzere bir devlet kurabileceklerini fakat kıbrıs türkleri ve yaşadığı bölgeler üzerinde hak iddia edemeyeceklerini yani taksim tezini ortaya sürmüştür. bu tezi ortaya atan ingilizler değildir.
  • yıllar yılı irc olsun forumlar olsun yüzyüze olsun bir çok ingilize almana amerikalıya fransıza ispanyola* ve hatta yunanlıya türkiyenin kıbrısı işgal etmediğini bizi* kurtarmak için kıbrısa müdahele ettiğini anlattım durdum, çoğu durumda da başarılı oldum. mamafih türkiyeli soydaşlarımı atlamışım, onlar kıbrısı fethettiklerini sanıyorlarmış.
    canım kardeşlerim, 1974'te yaptığınız şeyi neden yaptığınızı niye unuttunuzu bilmiyorum ama yapmanız gereken şey 1974'te başladığınız şeyi bitirmek kıbrısta kıbrıslı türklerin ve türkiyenin çıkarlarını gözeten bir barış tesis etmektir. bizler ne dünyada haritada olmayan bir ülkede yaşamak ne türkiyeye ilhak olmak ne de ülkemizi terk etmek istiyoruz. biz kendi ülkemizde kendi ayaklarımızın üstünde kendi demokrasimiz kendi ekonomimizle ve dünyada ve güvenle yaşamak istiyoruz. bazı zümrelerin çıkarı ve milyonları uyutmak için uydurulan kahramanlık masalları ve güvenlik paranoyaları için burada rehin alınmak istemiyoruz.
  • içerisinde "kıbrıs türklerine bırakılamayacak kadar önemli bir sorun" cümlesini barındırıyorsa, "türkiye, türklere bırakılamayacak kadar önemli bir ülkedir" cümlesini de haklı olarak nitelendirmek gerekliliğini barındıran sorundur. ha eğer ikinci cümle bünyenizde tiksinti, sinir ve benzeri tepkiler doğuruyorsa o zaman birinci cümleyi tekrar okuyun ve kuzey kıbrıs türk cumhuriyetinin türkiyenin bir ili değil de başka bir ülke olduğunu hatırlayın.
  • yalnızca kktc'nin sorunu değil bütün adanın sorunudur. çözümünü de başta ada halkları (anavatanlara bağlı iki uydu da olsalar) bulmalıdırlar. fakat bunu beklemek, özellikle kendi kendine yetemeyen kktc'den ve rum kesimi'nden beklemek polyannacılık olur.

    kıbrıs'ta şu anda var olan durum, acı da olsa kktc için korunması gerekecek bir durumdur. denebilir ki, "kktc'dekiler kendi özgürlüklerinden vazgeçmiştir" buna denecek bir şey yok. buna karşılık denktaş ülkesini kurtarmaya niyetli bir lider olarak kendi doğrularının peşinden ayrılmayacağını gösteriyor.

    "iki tarafta da biraz vizyon olsaydı da son dakikaya bırakılmasaydı bu köklü sorunun çözümü" demekten öteye yorum yapılamayan sorundur aynı zamanda. (bkz: hocam bu veriler eksik gibi)
  • bugün itibari ile yunanistan ve rum kesiminin "türk heyetinin imza yetkisi yok, dolayısı ile görüşmeler anlamsız" şeklinde görüşmeyi kestiği ve ertelediği sorundur. bu aşamada, türk tarafının eline çok önemli bir koz geçmiştir, zira kıbrıs rum kesiminin ve yunanistanın iddia ettikleri ve dünya kamuoyuna kabul ettirdikleri tez;
    türkiyenin kıbrıs rum kesimi olarak isimlendirdiği ve tanımadığı ülke kıbrıs cumhuriyeti adında ve türkiyenin de garantörü olduğu ülkenin kendisidir. kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti ise türkiyenin kıbrıs cumhuriyetinin bir kısmını işgali sonucunda kurduğu bir korsan devlettir ve tanınanamaz.

    oysa ki, bugün ki itiraz arkasında "görüşmeleri yapacak kişilerin ülke adına yetkili olması gerekliliği" özünü tanıdığı için, farkında olmadan rum kesiminin, kktcadında bir devlet olduğunu kabul etmesi anlamına gelir. zira, varlığını kabul etmedikleri bir devletin imza yetkisinden bahsetmek abestir.

    türk görüşmeciler ısrarla bu konunun üzerinde durmalıdırlar çünkü diplomaside böyle fırsatlar çok önemli sonuçlar doğurabilirler.
hesabın var mı? giriş yap