• trakya'nın karadeniz sahilinde kırklareli iline bağlı, güzel plajı ile bilinen bir köy
  • dehşet güzel bir manzaraya sahiptir, cok ucuza oldukça güzel bir balık ziyafeti çekebilirsiniz.
  • bulunduğu civarda "midye" olarak bilinen kasaba. midye kasabanın 1940'a kadarki resmi adıydı, kasabanın rumca adından (medea) kaynaklanır.
  • (bkz: kastro)
  • bu arada yazmayı unutmuşum, kıyıköy saray veya vize tarafından girişlerde kırmızı tuğlalardan örülmüş surlarıyla karşılar sizi, surların büyük kısmı bakımsızdır fakat yıkılmamıştır. bu haliyle kıyıköy ortaçağ kasabalarını anımsatmaktadır. ayrıca surların içinde, kasabada, ahşap ve taştan yapılmış rum evleri bulunmaktadır mübadeleyle birlikte türklere terkedilen; trakya'nın karadeniz kıyısındaki nadir rum yerleşimlerinden biridir, ayrıca rumlar zamanında şimdiye göre çok daha önemli ve daha kalabalık bir kent olduğu söylenir. bir de aya nikola manastırı vardır, vize yolunda biraz yürüdükten sonra, aşağı, kavaklıklara kıvrılan bir yoldan gidilir. dere yakınlarındaki toprak yolda 15 dk kadar yürüdükten sonra kaya duvara oyulmuş bir manastırdır. odalar, taht (niye taht var orada bilmiyorum), mezarlar herşey yerli yerinde. hatta yunan alfabesi biliyorsanız en son gömülen rahiplerin adlarını okuyabilirsiniz duvarda (giorgios-1906 yanlış hatırlamıyorsam). manastırla da ilgili bir söylenti vardır, kanlı gelin isimli bir hikaye. bu manastırdaki rahibelerden biri yasak olduğu halde aşkına dayanamayıp biriyle evlenmiş. gel zaman git zaman bunu bir başrahip duymuş ve evlenen rahibeye gelinlik giydirip carkkadan boynunu bir bıçakla kesivermiş. o gün bugündür o rahibenin ruhu bu mağara-manastırda her gece duyulur-hissedilirmiş. bunu manastırın şimdiki bekçisi anlatmıştı, biz önceden duyduğumuz bu hikayeyi sormuştuk, o önce yok öyle bişey demişti, ardından ısrar edince bu şekilde anlatmıştı bize. ayrıca ölmeden önce şimdiki bekçinin kör abisi bekçilik yaparmış, o geceleri de manastırda kalırmış ve her gece o rahibenin seslerini duyarmış (şimdiki bekçi gece kalmadığını söyledi). arada sırada yunanlılar gelir bu manastıra mumlar yakıp giderler, duvarlar komple is olur.
  • hani lise tarih kitaplarında ruslarla yapılan ayastefanos antlaşması'ndan sonra midye - enez hattının üstünde kalan bölge ruslara bırakılmıştır yazar ya, işte burdaki midye kıyıköy'ün eski adıdır.
  • günübirlik gidilebileceği gibi tek geceli kalmalar için de gidilebilir. daha uzunu depresyonun derinliğine bağlıdır. kalacak pek öyle gelişmiş turistik tesis felan aramayın, bi kaç pansiyon yıl boyu, birçok yarı ev yarı pansiyon yaz boyunca sizi konuk edebilir. balığı güzeldir, rüzgarı boldur. denizi fena değildir ama saros'u bilen trakyalıları kesmes yine de. tarihin gördüğü en miskin köpekler bu köy/kasaba'da yaşar. zamanında rumların yerine buraya yerleşenler selanik göçmenidir. bu nedenle iyi müzisyenler ve süper içicilere bu köyde rastlamak gayet mümkündür. ve tabi ki romanlara da. istanbul'dan götürdüğüm bi arkadaşım hala orada 20 saniye kadar görebildiği roman kızına aşıktır, dikkat.
    köyün surları bi aralar restore edilmiş ve tüm orijinalliği yok edilmiştir. şu an restore edilen yerleri lego gibi görünmektedir.
    köy iki dere arasındadır. istanbul'a doğru olan aşağı derenin pek bi numarası yoktur. bulgaristan'a doğru olan diyelim, yukarı dere ise benzersiz bir güzelliğe sahiptir. burada sandal kiralayıp nilüferlerin arasında, bir jean renoir filminde dolaşır gibi kürek çekebilirsiniz.
    çok ilginç insanlara rast gelmek de mümkündür kıyıköy'de. örneğin 50sinden sonra ailesi ile bozuşup zamanında askerliğini yaptığı bu köyde yaşamaya başlayan ortaköy'lü bir gayrimüslim amcaya rastlayabilirsiniz burada. bütün köy onu sahiplenmiş ve koruması altına almıştır ama o hala köylülere çaktırmadan içki içip alkolizmini besleyebilmenin yollarını bulur. bi de yazları orada bi lokantamsı işleten bi tip vardır, kıyıköylü kurt cobain. kışları istanbul'un andırgıravnd'larında takılır. yazları kıyıköy'e iner kurt, köyün derelerini andırgıravndlaştırmaya çalışır.
    kıyıköy'de bi de ay doğar, dolunay. hem de başka hiçbir yerde olmadığı kadar kocaman. yaz aylarında köyün yukarısındaki dere kenarından izlerseniz, ay köyün üzerinden, tepeden doğar. önünden köylüler geçerken yakaladığınız manzanaya inanamazsınız.
    ha bi de unutmadan, balık tutmaya gidecekler için bi tüyo: köyün altındaki derenin suyunun biriktiği bir yer genelde oraya gidenlere balık tutmaları için önerilir ama burada yakalayabileceğiniz tek balık rıfat'tır. rıfat, küçücük bir balıktır, "bu daha küçük" diye geri atarsınız. oysa rıfat küçük değildir, cücedir. oraya balık tutmaya gelmiş turistler en azından biraz tatmin olsun diye gelir oltanızı ısırır. nasıl olsa ona acıyıp geri atacağınızı bilir. köyde turizmi canlı tutmak bir görevi vardır yani. diğer balıklar rıfat'ı takdir ederler bu özverisinden dolayı. ama rıfat ters bi balıktır, her zaman yaralı ağzıyla küfürü basar onalar: "mnskym, heph biszs yiyosss oldayıh" der. sazların arasında uzaklaşır.
  • istanbul'dan çıkıp edirne tabelalarını takip edip, çerkezköy'den çıktıktan sonra saray'a doğru devam ederek 2-2.5 saat (~160-170 km) gibi bir sürede ulaşabileceğiniz, günübirlik gidilebilecek, harika manzaraya, balıkçılara ve sıcak insanlara sahip köy. bi de yol ortasında yatan, kalkmaya niyeti olmayan, zorla yürüyen, uyuşuk köpeklere sahip, evet.

    ayrıca insanın manastıra giresi geliyo ama bi yere kadar.. ıssız olduğu için bi yerden sonra geri dönüyo tabi insan.
  • sabah kahvaltiya gittiginiz lokantanin diger masalarinda, gulec yuzlu fosfor gozlu sakinler raki tokustururken cay bardaginizla selam verebileceginiz yer..

    kisin giderseniz uyutmayan soguguna ve yazma arzunuzu korukleyen havasina, denizine, deresine, ormanina hazirlikli olmaniz gerekir..

    bilgisayarla degil bol kagit kalemle gidilmeli..
    dolasirken hem sizin hem gilgisayarin akusu bitebilir, ama yazma isteginiz bitmez..

    gidilmisken refik amca`nin elinden balik yiyip, hikayeleri dinlenmeli, kumsalda yurunmeli..
  • müthiş bir doğaya sahip karadeniz sahilinde şirin bir kasaba. uğur dündar'ın kafasını dinlemek için tercih ettiği mekan. gidilir, dönülmez, ne de olsa karadenizdir.
hesabın var mı? giriş yap