• (bkz: kostantiniye)
  • philip mansel'in "dünyanın arzuladığı şehir 1453 - 1924" alt başlığını taşıyan, istanbul'un tarihini anlattığı kitabının adı.

    http://www.idefix.com/…asp?sid=n8sgpji7u5rd6dftqni8
  • türkiye'de yayın yapmaya başlamış ışid yanlısı dergi. tahmin edeceğiniz gibi bütün "mürtedlere" sallıyorlar. son yayınlanan sayısında (2. sayı henüz) erdoğan'ın kürt devleti başlıklı bir yazı ile türk milliyetçilerine de kaş göz etmekten imtina etmemiş.

    "..son dönemde garip tavırlar sergileyerek islam devletini karşısına almak isteyen türkiye devletinin pkk'ya verdiği destek ve tavizlerle bölünmeye doğru yol aldığını da izah etmeye çalıştık..

    ..doğu ve güneydoğuda halkın üzerindeki etkinliklerini propaganda, tehdit ve değişik araçlarla günden güne artırdılar. dağdan inip teslim olduğunu iddia eden bu teröristler yeni bir iç yapılanma başlattılar. bölgede mahkemeden tutun, vergi toplamaya, yol kesip kimlik kontrolüne hatta askeri eğitime kadar birçok alanda büro, yer, karargâh açtılar. bu örgütün elinde kalan bölgedeki halk istemeye istemeye bunlara teslim oldu. çoğu zaman tehdit ve baskı ile sindirilen bu halk, sığınacağı bir devlet kucağı bulamadı..

    ..türkiye’de ilk etapta özerk bir devletin temelini atmayı düşünen bu ateist örgütün türkiye’yi bölmesi an meselesidir. en ufak bir kıvılcımla, bölgede özerklik ve bağımsızlık elde edebilirler. bölgedeki birçok belediye ve devlet dairelerini ellerinde tutan bu çete, kuzey ıraktan ve içerden hazırlanan militanlarıyla türkiye’nin doğu ve güney doğusuna çok basit hamlelerle el koyabilir.."

    meseleyi "çözmüşler". türkiye bölünecek ha. esas düşman ışid değil, "erdoğan destekli ateist bölücüler".
  • yeni sayısında hedefe (bkz: türk silahlı kuvvetleri)ni ve türkiyeyi almış olan sözde islam devletinin türkçe dergisi.

    türkiye ışidi destekliyor diyenler bu yazıları görmüyor mu acaba?

    http://www.darulhilafe.online/…ntiniyye5-303874.pdf
  • takip ettiğim süreli yayınlara eklemeyi düşündüğüm dergi. nerede ölme ihtimalimiz var en azından haberimiz olur.
  • 5 sayısında türk silahlı kuvvetlerini tehdit etmiş dergi.

    tesadüf mü?
  • bu dergi ile ilgili herhangi bir yasal işlem yapılmış mıdır merak ediyorum.
  • tam ismi "konstantiniyye dünyanın arzuladığı şehir 1453-1924", orijinal ingilizce adı "constantinople city of the world's desire 1453-1924" olan philip mansel kitabı. kitap, bizans ve osmanlı'nın ölümsüz başkenti istanbul'un 500 yıllık tarihine ışık tutan kaliteli bir çalışmaya benziyor. kitabın arka kapağında şu yorumlara yer verilmiş:

    elinizdeki kitap konstantiniyye'nin (istanbul'un) beş yüz yıllık tarihi... osmanlı'nın en parlak döneminden çöküşüne, türkiye cumhuriyeti'nin kuruluşuna uzanan zaman dilimini kapsayan, dünyanın en güzel şehrinin tarihsel haritası.

    son yıllarda istanbul hakkında yazılmış en iyi kitap. klasik olmaya aday bir yapıt.

    -metin münir

    doğup büyüdüğüm istanbul'un büyülü hikâyesi... tarihçi philip mansel'in romansı üslubu zengin araştırmasına hayat katıyor. konstantiniyye çok makbule geçen bir ikram kitap.

    -ipek çalışlar

    konstantiniyye, batılı ziyaretçileri uzun zaman büyülemiş ve bunun sonucunda da raflar dolusu güzel kitap yazılmış hakkında. elinizdeki kitap, en görmüş geçirmiş, en karmaşık şehirlerden biri olan istanbul hakkında yazılmış en iyilerden bir tanesi; philip mansel olağanüstü bir araştırmayla ve modern tarihin her yönünü başarıyla irdeleyerek kaleme almış bu kitabı. şimdilerde istanbul 'avrupa kültür kenti'olarak anılırken, konstantiniyye mutlaka okunmalı.

    -norman stone

    philip mansel, önemsediğim ve değer verdiğim bir yazardır. yazdıklarından her zaman çok şey öğrenirim, çünkü müthiş çalışkanlığıyla inanılmaz bir ayrıntı zenginliğini ortaya serer. bu kitabını da ingilizce'de yayımlanır yayımlanmaz almış ve keyifle

    okumuştum. şimdi türkçe yayımlanıyor olması güzel bir haber.

    -murat belge

    idefix - http://www.idefix.com/…taplari/urunno=0000000254352

    d&r - http://www.dr.com.tr/…itaplari/urunno=0000000254352

    amazon.com - https://www.amazon.com/…24a_1_7/144-1039716-9975913
  • philip manselin everest yayınlarından çıkan ve şerif erol tarafından çevrilen inceleme - araştırma türünde kitabıdır.

    kitabın içeriği hiçbir yerde bulunamaz bilgiler içermemekte, internetten bile kolayca araştırılıp bulunabilecek bilgiler çoğu. fakat hepsini bir arada görüp istanbulun (bkz: byzantion)(bkz: byzantium) (bkz: constantinopolis) (bkz: konstantiniyye) geçmişine şöyle bir tepeden bakmak isteyenler için biçilmiş kaftan kitaplar.

    kişisel olarak kitabın metninden daha çok kaynakçası önemli benim için. bütün derleme kitaplarda olduğu gibi.

    fena değil, hiç fena değil ama birinci elden tanıklık için (bkz: edmondo de amicis) (bkz: istanbul)

    aynı tadı vermedi.
  • isminin bu şekilde olması hiç de tesadüf değildir. yunanlar tarafından "konstantinopolis" , ruslar tarafından "tsarigrad" , farslar tarafından "âstâne" , türkler tarafından "istanbul" olarak adlandırılan bu şehir; araplar tarafından "konstantiniyye" olarak adlandırılmıştır.

    araplar da bir zamanlar istanbul'u kuşatmıştı. sonraları ise bizans ve latinler arasında el değiştirmişti istanbul. ışid de istanbul'da bayrağını dalgalandırmanın peşinde. ırak ve suriye merkezli olarak kurulmuş bu örgüt, bir islâm devleti kurmayı amaçlıyor.

    fakat bu örgüt ne sünnidir, ne şii. bu örgüt vehhabi veya diğer adıyla selefidir. nedir peki selefilik? 19. yüzyıl zamanlarıydı. ingilizler, artık arap yarımadası'nda söz sahibi olmak istiyordu. bugünkü katar, bae, umman, bahreyn gibi yerleri sömürgeleştiren ingiltere; mekke ve medine'yi de işgal etmenin peşindeydi. tabii bir de hilafetin merkezi istanbul vardı.

    arapları türklerden koparmanın yegâne yolu, yeni bir mezhep oluşturmaktı. zira sünni islâm'ı osmanlılar, şii islâm'ı da iranlılar benimsemişti. ve araplar bu iki milleti de sevmediği için üçüncü bir mezhep şarttı.

    ingilizler bölgeye casuslarını yollarak selefi islâm propagandası yapmaya başladı. ingiltere'nin o dönemde en büyük düşmanı olan almanya da, osmanlı tarafında sünni islâm propagandası yapmaya başlamıştı.

    hattâ istiklâl şairimiz mehmet âkif ersoy da almanların yolladığı casuslardan biriydi.
    1.dünya savaşı'na nihayet katıldığımızda, ittihatçılar ilk iş olarak cihat çağrısı yaptı. ingilizlere karşı bir cihat. ama ingiliz sömürgelerinde yakalanmış alman casuslar, planın ters tepmesini etkiledi. diğer müslüman halklar da bu çağrıya cevap veremedi. halifeliğin sağladığı bir birlik artık yoktu.

    araplara da "türklere karşı cihat" çağrısı yaptı ingilizler. "sizi sömürüyorlar, barbar türklerin kölesi olmayın!" diye çağrıların ardı arkası kesilmiyordu. ve istedikleri oldu. mekke'nin, medine'nin, kudüs'ün ingilizlerce işgali sevinçle karşılandı. yıldırım orduları komutanı liman von sanders de mehmetçiklere yeniden taarruz emretti. ancak mustafa kemal paşa bunu reddetti. çünkü her şeyden önce bu, ordumuzu intihara sürüklemekti. ikincisi, o topraklar yeniden alınsa bile arapların isyana devam edeceği bir gerçekti.

    bu yüzden geri çekildik. 13 kasım 1918 günü istanbul işgal edilince de, "allah türklerin cezasını verdi!" diyerek kutlama yaptılar.

    bugün ışid zihniyeti de aynı yöntemi kullanıyor. türkiye cumhuriyeti'ne "tağut" diyerek bizi kâfir ilan etmeye çalışıyorlar. o yüzden istanbul şehri, hâlâ bunların ağzını sulandırıyor. ama başaramayacaklar!
hesabın var mı? giriş yap