kovalamak
-
-
takip etmek, izlemek, arkasına düşmek, ardına düşmek.
-
(bkz: kova yapmak)
-
(bkz: kaçan kovalanır)
-
bir nesneye kova atmak. seytan taslamak
-
kovalamanın ''yakalamak'' değil de 'kovmak' anlamında da kullanılması sebebiyle, bazen yanlış kullanılan fiil. birisini kovalayarak nasıl yakalayabiliriz ki? yakalamak istiyorsak kovalamayız. buna göre 'kaçan kovalanır' deyiminin anlamı da kaybolmuyor mu? kaçanı kovalamakla yakalamaya çalışıyoruz anlamına bakılırsa. amacımız yakalamaksa neden kovalıyoruz. yanlış kullanıyoruz sanki, değil mi?
-
-
(bkz: peşlemek)
-
kovalanan şey "hayat" olunca pek bi işe yaramıyo. sırtınıza biri binmiş, önünüze bi çubukla havuç tutuyo. havucu yakalamak için koşuyosun ama havuç gelmiyo. halbuki hiç sallamasan, tepene binen ibibik eninde sonunda sıkılıp "hadi al lan ye hadi" deyip gidicek yani. falan.
-
-kovaladığım sevdiğimi yanıbaşımdan.. her yanımdan..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap