loader

• bir$eyi yuklemekle yukumlu program parchasi.. ufak olurlar ve yuklenirken ekrana bi$iiler de cikartabilirler seyreden vakit gecirsin diye..
• 1541 de bi loader vardı. yüklemenin nezaman biteceğini gösteriyodu geri sayarak. oha adamlar neler yapıyo dedirttiydi.
• (bkz: exe loader)
• inşaatlarda kullanılan bir iş makinası türü (bkz: kepce)
• film kameralarinda filmi magazine yukleyen asistan.
• (bkz: turbo loader)
• bir de bazı c64 oyunlarında bu loader sırasında müzik falan çalar, hani beklerken sıkılmayın falan diye. özellikle last ninja serisinin müzikleri aklımda kalmıştır ama şöyle bir düşünsek, ne güzel müzikler vardı o günlerde aman tanrım!!
• commodore 64 tarihindeki en guzel loader'lardan biri rubicon'dadir, raster time'a meydan okurcasina.
  
  frankie goes to hollywood'un teypten loader muzigi ise unutulmazlar arasindadir yine.
• unutulan sanat kollarından biri.
• yuh... yıl olmuş 2016, loader tam olarak nedir, ne işe yarar, bunca zamandır yazılmamış. enteresan... ^**
  
  loader^* yani yükleyici denilen nane, işletim sisteminin bir parçası olmakla birlikte, çalıştırılacak programı ve ilgili kütüphaneleri belleğe yükleyerek, sistem üzerinde koşmaya hazır hale gelmesini sağlayan birimdir. yükleme süreci; öncelikle çalıştırılacak dosyanın^* okunması, program komutlarının belleğe yerleştirilmesi (sanal bellek^*** kullanan günümüz sistemlerinde memory mapping işlemleri vs) ve işletim sistemi tarafından, yüklenmiş programın kontrolünün ilgili process'e devredilmesi gibi süreçleri içermektedir. dolayısıyla bir programı hadi koş bakalım yeğenim diye dürtüklediğinde (affedersin çift tıkladığında...), program counter öyle çat diye programın ilk instruction'ının adresini göstermez. önce bi kendini loader'ın şefkatli kollarına bırakır, naza çeker. alegorik anlatım benimsenerek ifade etmek gerekirse; linker, compiler'ın pezevengiyse, loader, işletim sistemi'nin orospusudur da denilebilir.