• vekil tayin etmis kisi.
  • (bkz: mütevellit)
  • avukata para bayan adam.
  • (bkz: müşteri) *
  • tıp hâdisesi...
    hani ülserin mikrobu bulunmuştu ya...
    yok, mikroptan olmuyor o...
  • avukatlar elma,armut vs. gibi somut, elle tutulur şeyler değil de "bilgi" sattıklarından dolayı onlara genelde emeklerinin karşılığını vermeyen hizmet alan kişilerdir. müvekkiller davranış türlerine göre çeşitli kategorilere ayrılabilirler (bu liste sınırlı olmayıp, her an yeni bir müvekkil türüyle karşılaşılabilir):

    -bir çantaya bilmem kaç milyon para bayılan, estetik için doktorlara milyarlar harcayan ama bir avukata işi düştüğünde ofise gelmeye bile tenezzül etmeyip, senin yıllarca beynin sulanıncaya, gözlerin yorgunluktan görmez hale gelinceye kadar uğraşıp didinip öğrendiğin şeyleri 5 dakikada telefonla kendilerine söylemeni bekleyen müvekkil.

    -sanki davasını sana verecekmiş gibi ofisine gelip,senden öğrendiği bilgileri sırf başka bir avukata caka satmak adına, bak beni kazıklamaya kalkma ben de bişiler biliyorum'u göstermek için kullanan müvekkil türü.

    -ne var ki canım bu davada, ben de açarım diyip, davanın içine edip, artık kaybetmeye yakın bir zamanda kurtar beni diye kapını aşındıran ve bir anda mucize yaratmanı bekleyen müvekkil modeli.

    -borcunu tahsil için seni alelacele hacze gönderip, borçlunun yusuf yusuf hissetmesini sağladıktan sonra, senden habersiz borçluyla anlaşıp, kendi borcunu tahsil eden ama senin vekalet ücretini hiçe sayan ve daha sonra telefonlarına bile çıkmayan müvekkil modelidir- ki en yüzsüzü bunlardır-

    -her işi ayrıntısına kadar soran, her gün seni telefonla arayıp taciz eden, kendi kendine kanunları okuyup, sonra da bak ben okudum aslında böle böleymiş diye seni yönlendirmeye çalışan sakıncalı müvekkil türü.

    -az da olsa yaptığın işe saygı duyan, senin gerçekten bir hukuk adamı olduğunu hissettiren müvekkil modeli.
  • çoğunlukla avukatlarını adam yerine koymayan, parasını veriyorum istediğim herşeyi yapmak zorunda zihniyetiyle avukatları sonuna kadar sömürülmesi gereken insancıklar olarak gören, dizilerde gösterildiği üzere istediğini yapmadığı taktirde avukata diplomanı yırt at zira bu iş olmazsa o diploma hiçbirşeye yaramayacak diyerek avukatı yerin dibine sokan, hatta yeri geldiğinde avukatı tokatlayan ve her ne hikmetse hiçbir zaman avukatın ismini bilmeyen (avukat gel avukat git şeklindedir diyaloglar) ama aslında bi bok bilmedikleri halde bi taraflarından kanun maddeleri uyduran ve avukatı da bu maddeler gerçekmiş gibi yemeye çalışan ve asla avukatın açıklamalarını bir seferde anlamayan bir kısım topluluk.
  • türk hukuk sisteminin olması gerektiği gibi işlemesinin önündeki yegâne engel müvekkildir.
  • bir avukatın ömrünü en az 20 sene kadar kısaltma yeteneğine sahip, kafa ütüleyicileri. hele de elinizdeki dava dosyası boşanma davası ya da velayetin nez'i ise yandı gülüm keten helva, konuştukça konuşuyorlar efenim durduramıyoruz.

    ''a.g. kadınları ya, ben mi buldum size sikimsonik herifleri, ben mi evlen dedim, bu kadar veryansın ediyorsun ya şimdi bana, beni şöle dövdü, böle aldattı, bık bık bık, tüketiyorsun ya beni, bir parmak şıklatsa koşacaksın adamın kollarına yeniden, g.t gibi kalacağım duruşma salonunda, keşke senin kadınlık gururunla oynayan bu adamların üstüne tükürebilsen de birlikte tükürsek.'' demek isterken, diyememek sinir bozucudur.

    çok açık, net ve kısa tanımla ömür törpüleri.
  • yemin ederim kafayı yedirtir bunlar insana. hep derlerdi okulda hocalar falan, önce müvekkilinizden koruyun kendinizi diye de dinlemezdik.
    bayramdan önce bi senet getirdi adamın biri. fakat anladığım kadarıyla rahatsız yahut işi inada bindirmiş. senet elinde, hadi alın gidin icraya oradan hacze dedi. tamam bilmiyor olabilir. usulü anlattım güzelce. önce bir vekalet çıkarın, masraf yatırın, icra takibini başlatalım, icra takibi kesinleşmeden hacze gitmek vs. söz konusu olamaz diye. borçlu da tanıdığım biri ve kaçak maçak değil, ödeyecek denkleştirememiş bayram önü.
    neyse abi gitti, vekalet çıkardı getirdi çarşamba saat 11 civarında. tamam dedim. bayramdan sonra başlatalım. hadfi şimdi başlat şimdi git başlat, yetişirsin adliye buradan 5 dakika diye yedi beynimi. yine anlattım güzelce, takip hazırlanması gerekiyor, icra dairesine ''takiiiiiiiiiipppppppp'' diye bağırarak girince takip açılmış olmuyor vs. tamam dedi, ikna oldu gitti sağolsun. pazartesi masraf yatırırım, salı başlatırsınız dedi. tamam dedim.
    salı günü, dün yani, parayı yatırmaya gidiyorum, gittim postanedeyim, sıra bekliyorum, yatırdım çıktım, ve son olarak takip başladı mı, takip başladı mı, takip başladı mı sebepleriyle 7 kere daha aradı. -başlamadı takdir edersiniz ki.
    ve bugüne geldik sabah 8 de başlayarak, ağzına sçtığımın telefonuna 6 cevapsız arama bıraktı. aramayacaktım da, ulan dedim adam ödeme falan yapmıştır, ona yazık olur arayayım bari.
    aradım.
    - alooooo?
    - beni aramışsınız ali bey, kusura bakmayın duruşmadaydım, açamadım.
    - he aradım avkatım, nooldu bizim iş? sonuçlandı mı?
    - sonuçlandı ali bey. dün siz masrafı yatırdıktan sonra çektim parayı, gittim sıktım şerefsizin ayağına.
    - ağır sessizlik-
    kapan telefon.
    sonra vay efendim git niye ters.
    amına koycam ya!
hesabın var mı? giriş yap