• uflemeli org denebilir basit anlamda. ilkokul hayatim boyunca sayin muzik ogretmenim emel oke hanimefendi sayesinde ogrendim sonra lise hayatimin sonuna kadar(yani ortaogretimde muzik dersi sona erene kadar) muzik derslerinden hic zorluk cekmedigim gibi kaval-flut vs calmadim.
  • küçükken herkese güzel gelir büyüdükçe garipsenir nedense..
    büyükler pek çalmaya yanaşmazlar
  • bazilarinin (ya da hepsinin, hatirlamiyorum cok uzun zaman oldu melodika gormeyeli) altinda minik bir kapak vardir. bunu actiginizda melodikanin icinde biriken tukurukler disari akar. evet igrenc ama sanat boyle bir sey iste.
  • en sik rastlanan melodika markalari ku$kusuz igrenc hohner ve alimli yamaha'lardir. yamaha melodikalar kucukten buyuge bej, mavi, kahverengi ve cok az ki$inin gordugunu iddia ettigi efsanevi siyah renkte uretiliyordu. yamaha melodikalar orga benzer, hortumunu taktiginizda bir org gibi calinabilme imkani sunardi. hohnerler ise ye$il ve kirmizi renkte igrenc minicik dugmeleri ile sanirim 2 oktavlik bir cihazdi ki, ne tipini ne de sesinin rengini asla begenemedim.
  • annemden kalan hohner markali olanini bulup cikardigim, bu yasimda yaptigim kayitlarin uzerine cok ilginc seyler eklememi saglayan muzik aleti.flute gore kesinlikle daha eglenceli.renginin* gercekten igrenc oldugu konusunda hem fikirim.ama cok eglenceliymis walla.kac gundur elimden dusmeyen oyuncakimtrak.
  • sadece çocuklukta var olan, yetişkinler dünyasına ait olmayan masalsı çalgı.
  • yann tiersenin sıklıkla kullandıgı super calgı. ozellikle le fabuleux destin d amelie poulain * soundtrackinde la dispute isimli sarkidaki kullanimi melodikanin cagristirdigi butun masalsi havayi ve cocukluga ait olan her seyi butunuyle serer onunuze.
  • adını duyduğumda hakkında babamın ortaokuldan kalma hohner'ini müzikal gelişimime katkıda bulunmak adına bana vermesini, elimden geldiğince müzik kitabımdaki şarkıları bu yeni garip alette çalmaya çalışmamı ve büyük bir kısmında başarı da sağlamış olmamı, annemin rutin bir temizlik sırasında ağızlığını kırması üzerine tarihin tozlu raflarına yollanmış olmasını hatırladığım müzik aleti. müzik öğretmenlerinin gözünde mandolinle blokflüt arası bir statüye sahip gibi geliyor bana ayrıca.
  • gecen gun bit pazarinda saga sola bakinirken, yere yigilmis canak comlek arasindan tuslarini gorup chant to king selassie ezgileri mırıldanaraktan pazarlıgına tutustugum yahsı alet. evet 25 ufacık tuslu, kırmızı bi alto hohner kendisi amma sesi mesi altı okka, bol tukuruk attıran, bol nefes acan cinsten.. augustus pablo ya selam olsun..
  • epeydir gözükmeyen armonikayla karıştırdığımı esefle farkettiğim alet. bizdeki iğrenç yeşildi ve ağzı bana yetişene kadar kırılmıştı. çocuk ciğerlerimin yetmediğini sanıyor, birine üfletmeyi, ya da yan tarafa saç kurutma makinası koyup öyle çalmayı içeren fantaziler kurduruyordu. büyüdük kayboldu ortadan.
hesabın var mı? giriş yap