• 1920 doğumlu nadir bulunan türden kıymetli bir tarihçi. daha ortaokulda iken babasının vefatı üzerine bir yandan okumak beri yandan da çalışmak zorunda kalmış. sivas oğretmen okulu'nu bitirdikten sonra (1938) giresun'da ilkokul öğretmenliğine başladı. bir iki okul değiştirdi. ama öğrenci olmaya devam etmeye karar verdi. gazi eğitim enstitüsü'ne girdi tarih-coğrafya bölümünden mezun oldu (1946). bu kez tarih öğretmenliği yaptı anadoluda. istanbul güzel sanatlar akademisi'ne tarih öğretmeni olarak atanması hayatının gidişini değiştirdi. deli gibi çalıştı ve 1969'da doçent, 1978'de ise profesör oldu. 1982 senesinde akademi mimar sinan üniversitesi'ne dönüştürülünce fen-edebiyat fakültesi'nde arkeoloji ve sanat tarihi bölümü başkanı oldu.

    hâlâ kullanılan mufassal osmanlı tarihi (1957-1960) isimli 4 ciltlik kitabının yanında yayımlanmış pek çok eseri mevcuttur, bir kaç tanesini belirtelim:
    - osmanlı tarihinde levendler (1965)
    - sanatta batıya açılış ve osman hamdi (1971)
    - anadolu öncesi türklerde şehir ve mimarlık (1977)
    - osmanlı başkenti istanbul (2002)
  • geçenlerde mimar sinan üniversitesi tarafından türk sanat tarihi adına yaptığı araştırmalar ve üniversiteye verdiği hizmetlerden dolayı onurlandırılmış, konuşmasında "geçenlerde öğrendim, bendeki akciğer hastalığı küçüklükten kalma değil arşiv tozu yutmaktanmış. ama ben onları kitap yaparak arşivlerden öcümü aldım" diyerek beni çok duygulandırmıştır.
  • tarihi belgesellerin vazgeçilmez danışmanlarındandır.
  • türkiye iş bankası kültür yayınları tarafından 1971'de yayımlanan sanatta batı'ya açılış ve osman hamdi adlı efsane kitabının ilk baskını bulmuş ve imzalatmak için kendisine uzatmıştım. heyecanlanmış ve kitabı nasıl bulabildiğimi sormuştu uzun uzun.
  • yakınlarının ve sevenlerinin başı sağolsun...
  • mustafa cezar 1920 yılında amasya’da doğdu. 1938’de sivas öğretmen okulu’nu bitirerek ilkokul öğretmenliğine başladı. gazi eğitim enstitüsü’nde öğrenimini tamamladıktan sonra, dörtyol, yalova ve istanbul fındıklı ortaokullarında tarih öğretmeni ve müdür olarak çalıştı. 1959 yılında güzel sanatlar akademisi öğretmenliğine getirildi. burada türk tarihi, türk sanat tarihi, devrim tarihi okuttu. 1962-1970 yılları arasında akademi’nin müdür muavinliğini yürüttü. 1969 yılında akademi’nin üniversite statüsü kazanmasından sonra doçent oldu. 1978 yılında profesörlüğe yükseltildi. akademi mimar sinan üniversitesi’ne dönüştürüldükten sonra fen-edebiyat fakültesi başkanlığını mustafa cezar’ın yaptığı arkeoloji ve sanat tarihi bölümü’nden ibaret olarak kuruldu. 1987’de emekli oldu. 2002 yılına kadar mimarlık ve güzel sanatlar fakültelerinde lisans ve yüksek lisans düzeyinde dersler vermeye devam etti.

    cezar ilk araştırma yazısını 1948’de, ilk kitabını 1949’da yayımladı. o günden bugüne, tarih ve sanat tarihi alanlarında makale, araştırma yazısı, bilimsel kongre ve sempozyumlarda sunulan bildiriler ve kitap hâlinde 160’ı aşkın yayın yaptı. kitap hâlindeki eserlerinden bazıları şunlardır: özlü osmanlı tarihi (1956), mufassal osmanlı tarihi 1-4 cilt (1957-60), osmanlı devrinde istanbul yapılarında tahribat yapan yangınlar ve tabii afetler (1963), osmanlı tarihinde levendler (1965), sanatta batıya açılış ve osman hamdi (1971), hun sanatı üzerine (1974), anadolu öncesi türklerde şehir ve mimarlık (1977), typical commercial buildings of the ottoman classical period and the ottoman construction system (1983), 100. yılda güzel sanatlar akademisi’nden mimar sinan üniversitesi’ne (1983), tipik yapılariyle osmanlı şehirciliğinde çarşı ve klasik dönem imar sistemi (1985), müzeci ve ressam osman hamdi bey (1987), xix, yüzyıl beyoğlusu (1991), sanatta batı’ya açılış ve osman hamdi (genişletilmiş ikinci baskı 1995), osmanlı başkenti istanbul (2002).

    tarihçi, sanat tarihçisi, mimar sinan üniversitesi emekli öğretim üyelerinden prof. mustafa cezar 3 aralık 2009’da istanbul selamiçeşme’deki evinde aramızdan ayrıldı.
  • yavuz cezar'ın babası, barış cezar'ın dedesidir.
  • mufassal osmanlı tarihinin yazarıdır. kendisinin yazdığı ve yeni çağ dönemini kapsayan ilk 4 ciltten sonra midhat sertoğlu'nun kaleme aldığı ve yakın çağı kapsayan iki cilt ile eser 6 cilde tamamlanmıştır.
  • 3 yıl olmuş gideli...
  • üniversite bölümlerinin tek profesör kadrosu açtığı dönemde ki 70 li yıllar olsa gerek, kendisi mimar sinan üniversitesine başvuruda bulunmuştur. aynı kadroya nejat diyarbekirli de "hun sanatı" adlı eseriyle başvurur ve içerisinde oktay aslanapa'nın da bulunduğu jürinin kararıyla kadroyu alır. bu duruma çok içerleyen mustafa cezar haksızlığa gelemez ve sanat tarihi dünyasının en özel metin eleştirilerinden birisi olan "hun sanatı üzerine" adlı eseri yayınlar. bu eserinde nejat diyarbekirli'nin profesörlüğe kabul edildiği kitabının ne kadar içi boş olduğunu yazdıklarının başka eserlerden copy paste yapıldığını , fotoğraflar fazla yer kaplasın diye büyük koyulduğunu çok sağlan argümanlara dayanarak anlatır. ve o dönemde de var olan bütün akademik torpilcilerin ve çakma profesörlerin içinde gezdirir. bu yüzden örnek alınası çok kıymetli ve değeri bilinememiş bir profesördür. akademisyen olmayı düşünen bütün genç sosyal bilimciler tarafından "hun sanatı üzerine" adlı eseri okunmalıdır.
hesabın var mı? giriş yap