• normandiya dogumlu fransiz ressam. 1594-1665 yillari arasinda yasamistir.

    fransiz olmasina ragmen hayatinin buyuk bir bolumunu roma'da gecirmis bir ressamdir kendileri. italya ronesansini ve dini ogeleri incelemis, barok donemin etkisi altinda kalmisti bu guzel ressamimiz.

    hayatinin buyuk bolumunde normal barok resim kalibinin disina cikmadan guzel eserler resmetmis, barok resimlerinde bol bol gorulen roma ve yunan tarihini islemistir.
  • azmin zaferi. incil'i resmetmiş, mitolojiye olan tutkusunu da eserlerine taşımıştı. küçük bir köyde, çiftçilerin çocuğu olarak dünyaya geldi. paris'e ilk defa açıldığında, tutunamamış ve köyüne geri dönmüştü. ikinci paris seferinde başarılı olan poussin, burayı zıplama tahtası olarak kullanmış, medicilerin saray şairinin yardımları ile roma'ya varmıştı. roma'da geçirdiği bu ilk 16 senede şehrin en güçlü insanlarının ressamı olmuştu. roma'da o kadar meşhur olmuştu ki, ünü paris'e bile yayılmıştı. richelieu onu fransa'ya geri dönmesi için ikna etmişti. başta louis xiii olmak üzere, bakanların, soyluların dünyasının bir parçası olmuştu. fakat paris'te pek alışık olmadığı görevler yükleniyordu. louvré'un büyük galerisini dekore etme görevi bardağı taşıran son damla oldu. yaptıkları pek de takdir görmeyen poussin, roma'ya geri döndü. hayattayken ülkesinde pek takdir görmeyen ressam, ölümünden sonra ancak anlaşılabilmişti. ikinci roma döneminin ilk yarısı oldukça depresif bir havada geçmiştir. bu dönemde yaptıklarının özellikle görülmesinde fayda vardır. mitolojiye düşkünlüğün bir sonraki yüzyıldaki müzik şubesi christoph willibald gluck ile pek kesiştiğinin altını çizmeli; orfeo ed euridice ya da nam-ı diğer orpheus ve eurydike, echo et narcisse. poussin çizmiş, gluck bestelemiştir...
  • resimlerine kendi degimiyle "delectatio" ile bakilmasi gerektigini dusunen ilginc ressam.erwin panofsky'nin one surdugu gibi "et in arcadia ego" adli resmi hem ve arcadia'da yani cenneteyim anlamina gelebilir hem de cennette bile varim (belki olum icin) anlamina gelebilir ve belki bu ikilik ve genel olarak figurlerinin bakislarindaki belirsizlik ve resimlerini anlayabilme istegi bahsettigi bu zevki veren seydir
  • "phokion" için iki muhteşem resim yapmış ressam.

    sert bir siyasetçi olan atinalı general phokion, popülerliğini kaybettikten sonra, ciddi suçlarla itham edilip baldıran zehri içmeye zorlanmış.

    düşmanları cesedini bile attika dışına çıkarmak istemişlerdi. ceset megara'ya götürüldü. yakıldı. karısı da, yanında hizmetçisi külleri toplamaya gitti.

    işte, bu iki resim, cesedin kefen içinde iki kişi tarafından taşındığı ve karısının külleri topladığı anları gösterir. ancak her iki resimde de bu olaylar, resmin küçücük bir yerinde gösterilen devasa panoramalardadır.

    belki de büyük bir resmin küçücük köşesine koyduğu için bu olayları, resimlerin de adları bu yüzden "phokion'un cenazesinin olduğu manzara" ve "phokion'un küllerinin olduğu manzara"dır.
  • müthiş etkileyici resimler yapmış rönesans ressamı . "et in arcadia ego" adlı tablosu ben- yani ölüm- arkadiya da bile varım diyerek pitoresk zevkle resmedilmiştir. bu tablo sağlıklı huzurlu bir görünümle idealize edilmiş güçlü figürlerin yüzlerindeki şaşkınlığı ve ölümün karşısında sessizlikle boyun eğişi, kabullenişi ağırbaşlılıkla sergilemektedir
    .
  • arkadyada bile varım tablosu ile dan brown’un da vinci’nin şifresi adlı kitabına ilham kaynağı olmuştur.
  • 1594-1665 yılları arasında yaşamış fransız klasist ressam. genellikle incil ve mitolojide yer alan olayları resmetmiştir. en sevdiğim resmi: a dance to the music of time. resimde o kadar çok detay var ki hepsine değinecek yeterlilikte olmayı isterdim.

    resme genel olarak bakıldığında hemen her figürde zaman vurgusu göze çarpıyor. ilk olarak yukarıda bulutlarından arasında elinde zodyak tutan kişi güneş tanrısı apollondur. bulutların arasında en önce uçan ise şafak tanrısı auroradır. resimde sağ tarafta lir çalan kişi ise titan kronostur. kronos zaman anlamına gelen khronos kelimesinden türemiştir. aslında başlı başına kronos figürü resmin mesajını anlamak için yeterlidir. çünkü kronos babası uranosa yaptıklarının kendi başına gelme ihtimalinden korkarak kendi çocuklarını yemeye başlar. artık buna dayanamayan karısı, zeusu doğurduğunda kronosa kundağa sarılmış bir taş verir zeusu kurtarır. sonrasında ise kronos, zeusun önderliğindeki tanrılar tarafından tahttan indirilecek ve duyduğu kehanet gerçekleşecektir.

    resmin ortasında ise el ele tutuşmuş dört kişi vardır. sırasıyla bu dört kişiden yeşil elbiseli yoksulluğu, turuncu elbiseli çalışmayı, beyaz gömlek ve turuncu etekli zenginliği ve mavili olan ise sefahati simgelemektedir. zaten elbiselere, takılara, ışık ve gölgelere bakıldığında da bu durum anlaşılabilecektir. ancak dikkat edilmesi gereken nokta sefahatin bir tarafında zenginliği temsil eden, diğer tarafında da fakirliği temsil eden bir kişinin olmasıdır. bu dört kadın figürünün her şeyden önce zamanın geçmesini ve değişimi ifade ettiği açıktır. ancak zenginlikten sonra tekrar fakirliğe geri dönülmesi bir döngüyü ifade etmektedir. zamanın aktığı bir gerçek ama zamanın içinde değişmeyen bir döngünün olmadığını söyleyemeyiz. bir yorum da bu kadınların her birinin birer mevsimi işaret ettiği yönünde. yeşilli olan sonbaharı, turunculu olan kışı, yanındaki ilkbaharı ve mavili olan ise yazı ifade etmektedir. zaman geçmekte ve bu döngü böyle devam etmektedir. iki yorum birbirinden farklı değil aslında. insan hayatını farklı mevsimlere ayırdığımızda, bu değişkenlik ve döngü aslında bizim hayatımızda ve içimizde.

    resmin solundaki iki başlı heykel başlangıçlar tanrısı ianustur. yani janus. yılın ilkayı olan january kelimesi de janustan türemiştir. janus, bir yüzünün kente girenlere diğer yüzünün ise kentten çıkanlara bakmaası için açık kapıların önüne konulmaktadır. bununla birlikte insanın zaman içindeki değişimini ve olgunlaşmasını ifade etmektedir.

    sağ alttaki meleğin kum saatiyle ve sol alttaki meleğin ise baloncukla oynaması yine zaman kavramına bir gönderme içermektedir.

    elbette üzerinde konuşulması gereken pek çok figür mevcut. resmi hakkıyla değerlendirebilmek için sanat tarihi ve mitolojiye hakim olmak gerekiyor.

    ayrıntılı değerlendirmeler için:

    tık

    tık
hesabın var mı? giriş yap