• haaaaaalaaaaaaa hasal da görevini yapmaya çalışan tarihin ilk kadın öğretmeni.
    cnm arkım ays'a göre en rahat espri yapılacak gayet bereketli kısabaşlık.
    eski mezunlar nurten çebiyi pek severler vakti zamanın tek ve iyi bir öğretmeni olduğu belki de doğrudur ama
    hasal artık ona coğrafya derslerini bile emanet etmeyecek kadar tekin olmayan gözüyle bakmaktadır.
    nesiller arasındaki yaş farkı açıldıkça anlaşma platformlarınında o denli küçüldüğünün canlı kanıtıdır.
    değil anlamak artık öğrencilerin dediklerini bile duymamaktadır.sorarım emeklilik yaşını çoktan geçmiş bir insan için bile bu ne hırstır?
    nurten çebi artık çevre ve insan gibi doldurma derslere hazırlıksız girer.
    bir derste bu kadar çok konuşup bu kadar az şey söylemiş bir öğretmen varmıdır hala merak eder dururum.
  • şu anda sevgili yeğeninin ossiloskop adlı fizik dönemödevinin kapağını yapmaya mecbur olduğum hoca işte...
  • giydiği mor renkli muz çoraplar, yeşilin üzerine pembe çizgili çılgın elbiselerle hasal moda camiasına ayrı bi akım katan, sözlü sınavı en rahat olan coğrafya öğretmeni. siz bi 5 dakkalık giriş yaptıktan sonra kendini tutamayıp konuyu sizin elinizden alıp başlıyo anlatmaya.
    hele kıbrıs, yunanistan, suriye falan fistan diyerek gaza getiridiğimiz zaman ilk yazılıya kadar hiç ders işlemediğimizi hatırlarım.
  • 'beşeri ve ekonomik coğrafya' dersinde nüfusun tanımına başlayan; konuyu afganistana, beyin göçüne, almanyadaki türklerin sorunlarına getirdikten sonra bir kaç saniyelik duraklamanın ardından "işte nüfus çocuklar..." diyen; konuyla ilgili bir kaç şey söyledikten sonra lafı yunanistana, kıbrısa, doğudaki kızların eğitim sorunlarına çekip tekrar "işte nüfus çocuklar..." diyerek konuyu bağlayan ve bütün bu süreç boyunca tüm dış etkilere kapalı kalan hüseyin avni sözen anadolu lisesinin uzun soluklu coğrafya öğretmeni.
  • "ahh bu gençlik nereye gidiyor.." nidalarıyla, o her daim yana eğik başıyla sınıfta tur atıp duran çılgın bişiy bu..
  • asabi, rüküş, arıza, komik, dalgın, bir tür coğrafya öğretmeni.
  • karda, kışta camı açtırırdı. "hocam, çok üşüdük." dediğimizde de "türk üşümez." derdi.
  • tam anlamıyla bir efsane. bir keresinde sınıfta gülen arkadaşımıza vatan haini hatta koynumuzda yılan besliyoruz bile diyebilmişti. ama yine de onun gibi dersinden zevk almayı bilirseniz bir daha coğrafya konusunda hayatta sıkıntı çekmezsiniz. çünkü ayrıdır, bir tanedir. okulun en renkli kişisidir. en renksiz için ise
    (bkz: necla coşkun)
  • portakal rengi ojesi vardı 6.5 cm tırnaklarına sürdüğü, aradım taradım bulamadım aynı kıvamı hiç bir yerde öksürük şurubundan başka..
  • o portakal rengi ojeyle aynı renk* sallantılı küpeleri ve kilotlu çorapları da vardı.. portakal rengi çizgili döpiyesiyle takım olurdu. o zamanlar o turuncu çoraplar bir onda vardı.. sadece turuncu mu.. ? değil tabii ki..
hesabın var mı? giriş yap