*

  • borodin in ünlü bir eseri olup, prens igor operasında yer alır.
  • prens igor operasının en meşhur bölümü. opera 11. yüzyılda ruslarla tatarlar arasında geçen bir savaş sırasında yaşananları anlatır. savaş sırasında prens igor ve oğlu vladimir poloveç savaşçıları tarfından esir edilir. kraliyet soyundan geldikleri için sıradan esirler gibi değil asil konuklar olarak ağırlanırlar. poloveçlerin hanı onurlarına bir festival düzenler. kutlamalar sırasında savaşçılar ve genç kızlar dans eder. parça işte bu danslar esnasında çalınan müzik ve söylenen şarkılardır. parçanın konser versiyonuna son halini borodin, rimsky-korsakov ve anatol liadov vermiştir.
  • polovec diye anilan halk, aslinda batililarin kumanlarin soyundan gelen peceneklere taktigi isimdir; ruslar da 19. y.y.'da bunu yanlis bir bicimde 12. y.y.'da savastiklari kumanlara uyarlamistir. kumanlarin batiya giden boylari pecenekler olarak ayrilmis ve zamanla asimile olup balkan slavlari arasinda erimisken, yerlerinde kalanlari bugünkü tatarlari olusturmustur. dolayisiyla prens igor operasinin bu bölümünün dogru cevrilmis hali kuman danslari veya ruslarin yaptigi anakronizmde israr edilecek olunursa pecenek danslaridir; cünkü bizim tarihimizde polovec diye adlandirilmis bir halk yoktur. bu minik hatirlatmadan sonra operanin bu bölümünün konusu: kumanlar ruslarla carpisirken bir sürü rus kizi esir almis köle olarak calistirmaktadir, günün birinde, daha dogrusu operanin ilk perdesinin sonunda, bu köleler hüzünlenerek asagidaki "gurbet türküsü"nü okumaya baslarlar:

    rüzgarin kanatlarinda uc vatanimiza sevgili sarki,
    seni özgürce söyledigimiz yere,
    seni söyledigimizde kendimizi özgür hissettigimiz yere.
    yakici gögün altindaki havanin sonsuz sevinc dolu oldugu,
    denizin caglamasiyla daglarin bulutlara yaslanip uyudugu yer.
    orada günes öylesine parlaktir ki,
    yurdumuzun daglarini isigina bogar.
    essiz güller vadilerinde cicek acar,
    yesil ormanlarinda bülbüller civildar,
    ve baldan tatli üzümler de orada yetisir.
    orada özgürsün, ey sarki,
    oraya ucmalisin.

    (bu arada kuman kardeslerimiz gelir, nasil sarki söylüyorsunuz lan siz, dercesine, asagidaki metni cigirirlar)
    kaganimiza övgü sarkilari söyleyin, söyleyin!
    gücünü ve yigitligini övün kaganin!
    sanli kaganimizi övün!
    o ki, saninin parlakligiyla günese benzer!
    ve kimse saniyla boy ölcüsemez, kimse!
    kaganin köleleri övün kagani, kaganinizi!

    (bu kadar övgüye dayanamayan kagan koncak da bizzat gelerek sarkiya katilir)
    görüyor musun uzak denizlerin kiyilarindan gelen bu köle kizlari;
    görüyor musun hazar denizi'nin ötesinden gelen bu güzellikleri?
    söyle dostum,
    bana tek bir söz söyle:
    eger istiyorsan sec birisini,
    sana veririm istedigini.

    (bu teklifi duyan kumanlar iyice cosar ve)
    kagana övgü sarkilari söyleyin, söyleyin!
    cömertligini övün, merhametini!
    övün onu!
    düsmanlarina korku salar o, kaganimiz!
    kim kagan kadar sanli, kim?
    o ki, saninin parlakligiyla günese benzer!
    kaganimiz, kagan koncak, atalari kadar sanlidir!
    korku salan kaganimiz koncak atalari kadar sanlidir!
    muhtesemdir o, kaganimiz koncak!
    basimizdan eksik olmasin!

    (köle kizlar ise bu kocaklamadan hic etkilenmez ve giriste söyledikleri metni aynen tekrar ederler, bunun üzerine kizan kumanlar)
    kaganimiz, kagan koncak, atalari kadar sanlidir!
    korku salan kaganimiz koncak atalari kadar sanlidir!
    cok yasa kagan koncak!
    kagan koncak!
    danslarinizla eglendirin kagani!
    kagani eglendirmek icin dans edin köleler!
    kaganinizi!
    danslarinizla eglendirin kagani!
    danslarla eglendirin!
    kaganimiz koncak'i!
    (diyerek danslarla birinci perdeyi kapatirlar)

    operanin bu sahnesi gercekten asmis ve essiz bir müzikal calismadir. özellikle metni anlayip güftenin nasil basarili bir bicimde müzige döküldügünü duyduktan sonra bu kani bir kat daha güclenecektir.
  • bu aksam hacettepe senfoni orkestrasi tarafindan cok basarili bir sekilde yorumlanan, insanin icinde bir yerleri hareket geciren, prens igor operasinin en muhtesem bolumu
  • dedemin vasiyetiymiş arkasından çalınması. meğerse bu sabah son dileğini yerine getirmeye uyanmışız da haberimiz yokmuş.
  • borodin'in 3. senfonisi gibi prens igor operası da yarım kalmış, ölümünden sonra rimsky-korsakov ile glazunov tarafından tamamlanmıştır. operanın en meşhur bölümü olan poloveç dansları'nın tamamı borodin tarafından yazılmış, hatta bestecinin sağlığında 11 mart 1879'da bir konserde seslendirilmiştir. cso tarafından 15 şubat günü 10. cumhurbaşkanımız ahmet necdet sezer'in de katılımıyla (bit tabii benim de) gayet güzel bir şekilde icra edilmişliği de vardır.
  • stranger in paradise şeklinde sarah brightman tarafından seslendirilen bir içim su.
  • şu dünyada en çok sevdiğim şeylerden biri. nedendir bilmem ama yeri ayrıdır bende. alexander borodin kıskanıyorum seni. benim düşüncelerim bile senin yapabildiklerinden sığ. *
  • insanı alıp yeşillikler içindeki ve yalnızlığı dinleyebildiği ilginç diyarlara götüren bir eserdir. romantik dönemi iliklerinizde hissedebilirsiniz.
    sovyet orkestrasının performansında ise tadından yenmez, eymir gölünde oturup eline bir bira alıp gün batımının bal renginin durgun suya yansıyışını izlemek gibi...
    buradan dinleyebilirsiniz
  • en güzel cover'larından biri, ingiliz soprano isobel cooper ,nam-ı diğer "izzy" e ait olan, içinde muzip çocuk oyunu tekerlemesinden, vakar bir komutan karşılama marşına kadar farklı notalar içeren değerli bir eser. izzy coverı
hesabın var mı? giriş yap