primal

• ing. birincil, oncelikli. turkce'ye de girmi$tir. turkcede yazildigi gibi okunur:
  "-$imdi mehmet bey, bizim buradaki primal sorunumuz server'dan kaynaklanmiyo, kullanci tarafinda cookie cali$madigi zaman..... hede hodo..." (bir toplantidan)
• (bkz: primary)
• (bkz: cemetary)
  (bkz: sundown)
  
  once so alive - never again
  blinded eyes seek the way
  
  primal
  
  i'm coming down - coming down fast
  once so alive - never again
• symbol of lifeın 5. parçasıdır.
  
  it's deep in the mind
  so slick by design
  i'll end up the same way maybe
  
  don't hold on to pride
  you'll lose if you try
  you'll end up the same way someday
  
  lord i'm on my way, don't let me down
  lord i'm on my way, don't let me down
  
  can't feel it inside
  how long can it hide
  you'll end up the same way maybe
  
  redemption denied
  as life passes by
  i'll end up the same way someday
  
  lord i'm on my way, don't let me down
  lord i'm on my way, don't let me down
  
  gets deeper inside
  so strong the divide
  i'll end up the same way maybe
  don't loose an insight
  abuse till you die
  we'll all end the same way someday
  
  lord i'm on my way, don't let me down
  lord i'm on my way, don't let me down
• slowdive parçası olanın sözleri:
  
  today
  i lost a [...colours fray...]
  watch the games you play
  and when it all force down you
  don't forget the days
  when the sunshine fades away
  remember what they say
  remember what they say
  the right time
  she calls
  to tell
  every time
  she says she's falling
  and every time
  she call us friends
  because
  to the right time
  she calls
  to tell it would
  every time
  she says she's falling
  every time
  she call us friends
  can't believe
  she says she's...
  can't believe
  [...disgusted...]
  [...disgusted...]
  i can't believe it
  [...scares me...]
  [...can't believe it
  
  hem gökyüzüne fırlatan hem de yerin dibine sokan parça.
• oryantalist ezgilerin bulunduğu jason becker başyapıtı. yüz kere dinletir kendisini aynı tadı verir yine. loop'a alınacaklardan.
• 2009 avustralya yapımı güzel bir korku/gerilim (bkz: zombi) filmi. http://www.imdb.com/title/tt1438534/
  
  --- spoiler ---
  bir grup genç ormanda kamp yapmaya giderler ve kamp alanının yanında bir mağara duvarının üzerinde, eski bir çizim olduğunu görürler.
  bir süre sonra içlerinden bir kız hastalanır ve durumu gitgide kötüleşir. ertesi gün kızın artık bir insan olmadığını ve korkunç bir canavara dönüştüğünü görürler. ancak karşılaştıkları tehlike bununla da kalmayacaktır…
  --- spoiler ---
  
  fragmanından da anlaşılacağı üzere, gayet eli ayağı düzgün bir yapım olan primal türün meraklıları için es geçilmemesi gereken bir çalışma. seksenli yılların istismar filmlerini anımsatan afişi karşımızdaki filmi sanki ucuz ve dandirik bir şeymiş gibi gösterse de aslında izlenebilitesi yüksek, ortalamanın üstünde bir seyirlik sağlayıp türünün hakkını da vererek işini iyi yapan bir film kanımca.
  
  ülkemizde pek bilinmemesinin sebeplerinden biri olarak da filme ait bir türkçe altyazının mevcut olmayışına bağlıyorum. eğer olsaydı bizim emici (bkz: leecher) tayfa şimdiye kadar çoktan izlemiş ve olumlu/olumsuz fikir beyan etmiş olurdu. neyse, belki ilerde hayırsever birileri el atar da çevirir.
  http://www.primalthemovie.com/
  
  (spoiler ibaresi içindekiler fragmanika.com diye bir siteden alınmıştır)
• (bkz: primal fear)
• bir grup genç, orman ve beklendiği üzere gerilim dolu dakikalar. hikaye çok bilindik, filmin tek iyi tarafı çok hızlı başlayıp hiç duraksamadan hızlıca bitmesi.
• hope summers gelecekten döndükten sonra ortaya çıkan mutantlardan birisi. x-men ve lights üyesidir. hayvan gibi bir düşünce yapısına ve davranışlara sahiptir. yani normal bir insan olmasına rağmen, düşünce yapısı ve davranışları hayvan şeklindedir. bunun dışında bulunduğu ortama içgüdüsel olarak uyum sağlama gücüne sahiptir.