safran

• guzel cicekli ve kokulu bir bitki
  bir de istiklal'de barakanin altındaki alternatif olmaya çalışan tiki mekanı
• bir boya markası
  
  safran
  boyanın arkası
  sağlam
  
  gibi abuk bi sloganları vardı
• renault un bi araba modelinin türkçe söylenişi
• -mekan olanına arkadaşlarla beraber gittiğimizde kapıda "içeride doğum günü partisi var" diyerek bizi almadıkları tapir gece klübü-lokanta-bar.
• eczacılıkta, boyacılıkta ve yemeklere katkı maddesi olarak kullanılır. boya olarak kendi ağırlığının yüz bin katı suyu boyayabilir
  soğanlı, çiğdeme benzer, eflatun-mor çiçekleri olan bir bitkidir. (bkz: safranbolu)da yetistirilir
• safran elde edilen çiçeğin latince veya batı dillerindeki yaygın adı krokus (crocus) dur.
• istiklal caddesinde halkbank ile mudurnu arasındaki sokaktan girince soldaki ilk apartmanin birinci kati olan mekan.
  yazligi da eski nese taverna yerine acilmis olan mekan
• vaktiyle aslı altan hanım kızımızın açtığı merdiveni döner mekan..
• (bkz: safrane) ya da doğrudan: (bkz: renault safrane)
• en pahali baharattir, pilava, paellaya -gerci o da bi nevi pilav sayilir ama olsun- cok yakisir, agirliginin kat kat fazlasi siviyi sapsari boyama ozelligi vardir. safranbolu'nun adi orada yetisen safrandan gelir. saffron burrows vardir bir de (saffran mi saffron mu yazılıyor emin degilim, kusura bakmasin hanim kizimiz), oyuncudur, hojjj ve ariza oldugu sinyalleri veren bir hatundur. mike figgis'in hem sevgilisi hem de gozde oyuncusudur. en son ifistanbul'da figgis'in "otel"inde izledik, takdir ettik kendisini.