saturnalia
-
-
eski romada kış gündönümünde satürn festivali adı da verilen kutlamalar yapılırdı. içki su gibi akar, yenir, içilir, neşe yapılırdı. köleler sahipler * i ile eşit olur, hatta içlerinden birisi geçici olarak sahip konumuna getirilir, royal purple * giymesine izin verilir, o süre için lord of misrule * ünvanını alırdı.
-
2004 yili spinefarm records cikisli bir lowemotor corporation albumu. tracklisti ise soyledir...
01 flyin' g
02 tonight
03 gibson girl
04 soul of a pagan
05 saturnalia
06 child of lies
07 unsigned
08 love me
09 the fool
10 scared
11 lowest of the low -
(bkz: christmas)
-
2008 tarihli (bkz: the gutter twins) albümü. kanımca taş gibi bir albümdür. hiçbir şarkı ıskalamaz. sub pop'tan çıkmıştır.
1. the stations
2. god's children
3. all misery / flowers
4. the body
5. idle hands
6. circle the fringes
7. who will lead us?
8. seven stories underground
9. i was in love with you
10. bête noire
11. each to each
12. front street -
god's children gibi bir şaheseri barındıran şukela albüm.
-
the stations gibi tüyler ürpertici bir vokal şarkısı ile açılan ve daha açıldığı ilk saniyeden "asabın bozulacaksa benden uzaklaş, benim atmosferimde mutluluğa yer yok" mesajını fısıldayan bir acayip albüm.
"...they say for me he died
and now i hear his footsteps
all most every night..." -
öyle böyle değil, şimdiden bu yılın en iyi albümlerinden biri benim için.
ilk dinlediğimde birinci şarkısında ayılıp bayılmışken, sonradan gelen her şarkıda hayranlığım kat be kat arttı.
seven stories underground, front street, each to each, god's children, the stations, circle the fringes derken tek bir şarkıyı bile es geçemiyorum. gerçekten bir müzik ve ses ziyafeti, albümdeki bir şarkı öne çıkarıldığında, diğer güzelliklerine haksızlık olacakmış gibi hissettirecek kadar, bütünüyle.
ve kendi adıma üzücü olanı the gutter twins istanbul'a konser vermeye gelmiş ve fekat ben o zamanda askerdeymişim. onları buraya tekrar getirmek kolay olur umarım. -
kalıntıları günümüzde noel'e kadar etki etmiş olan şenliklerdir. eski sınıfsız toplumun kalıntısı olarak bu festival sırasında sınıfsal farklılıklar yoktur, köle-efendi yoktur. poligami'nin kalıntısı olarak festival süresince efendi'nin cariyeleri, karısı, kızı dahil olarak sınıfsal farklılık gözetmeden herkes birbiriyle sevişebilir. bu bir ibadet sayılır. yani insanlar bu festival süresince geçici olarak eski yaşantılarına döner.
-
el hijo'nun 2007 çıkışlı "las otras vida" albümünün ilk şarkısı.
sözleri:
fue casi hacia el final
de la segunda función
a la vez que el respetable
hacía mofa del error,
el error de aquel actor
se burlaban de un olvido
entonces claramente se te oyó
decir desde tu palco con fina voz
“hasta ahí llegó
el perdón a los esclavos”.
cuando ya no podías más
aún vestida y sin decoro
te dejaste caer
sobre la alfombra de piel
de un mullido animal muerto,
acribillado por placer
“las fiestas ya no son las de ayer”,
dijiste, “y ahora sólo pueden ser
lo que compra el oro
de los esclavos”.
y asomados al atardecer
los barrios del oeste se iluminan
aunque tú no quieras verlo.
encendiste el televisor,
especial informativo
la luz se multiplicó
en las arañas de vidrio
del oscuro gran salón
la locutora temblaba.
aturdida, te parece que ha de haber
quién haga todo eso que hay que hacer
y quién mejor
que los esclavos.
desde más allá del bosque
que rodea la mansión
sientes algo que se acerca,
un sobrehumano rumor
como de enjambre de insectos,
un remolino de voces.
en tus ojos centellean rápidos
gloria y bailes, fuentes y retratos
la vieja europa, uniformes y pianos
jarrones chinos, diademas y palacios
carrozas negras, dos labios cerrados
todo ello será
la energía de los esclavos.
y asomados al atardecer
los barrios del oeste se iluminan
pero tú no puedes verlo.
y en la noche de final de abril
las estrellas y planetas brillan altos
y tú ya no puedes verlo.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap