şiddetin eleştirisi *
-
ister friedrich engels’in tarihte zorun rolü’nde formüle ettiği haliyle ekonomik amaçların gerçekleştirilmesi için muktedirlerce kullanılan bir araç olsun, ister hannah arendt’in şiddet üzerine’de ele aldığı biçimiyle iktidardaki her türden gerilemenin davetiye çıkardığı bir olgu olsun , ister georges sorel ’in şiddet üzerine düşünceler’de bahsettiği çizgide bir isyan ya da ayaklanma durumuna işaret eden yıkıcı bir pratik olsun, ister pierre bourdieu ’nun çeşitli kereler vurguladığı türden algılanması zor ve bir toplumsal eyleyici üzerinde kendi suç ortaklığıyla uygulanan, sembolik nitelikli bir nosyon olsun; “sembolik” ve “en kaba” haliyle şiddet, hayatın kamusal ve özel yüzlerinde ''olağanüstü hale karar verenler''in ve bu karara direnenlerin arasındaki oyunun merkezinde yer almaktadır ve bu açıdan şiddetin eleştirisi aynı zamanda bir iktidar ve hukuk eleştirisidir. bu türden bir eleştirinin lüzumlu olup olmadığını yeniden düşünmek için:
(bkz: katliam davasında misyonerliğin tahrik sayılması)
(bkz: polisin öldüren tekmesi)
iktidar, hukuk-yasa kavramları üzerinden “şiddetin eleştirisi” adını taşıyan çok önemli bir walter benjamin metni için ise lütfen:
(bkz: zur kritik der gewalt) -
siyasi siddeti 15. yuzyil sonu avrupa siyasi modernlesmesinin baslangici ve kalbine yerlestiren mahmood mamdani de hatirlanmali bu mevzuuda.
o zamandan bu zamana avrupa modernligi diye andigimiz nane, bu tip bir siddet ve bunun elestirisi uzerine kendisini var etmistir.
bahse konu mamdani kitabi icin
(bkz: good muslim bad muslim) -
(bkz: ayıp oluyor ama)
-
(bkz: allah misin be mübarek)
-
(bkz: şiddetin eleştirisi üzerine)*
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap