• suriye vatandaşı olandır.
    suriye'nin resmi adının suriye arap cumhuriyeti olmasından dolayı arap olandır.
  • (bkz: #29149060)
  • fucking syrian. (bkz: ashur)
  • geçen haftaydı işte. günlerden cumaydı. kar yağmış, biriken karlar yolun ortasında bir tümsek bırakmıştı, kenarları ise hafif buzlanmıştı. dağınık ve her halimden bakımsız olduğu anlaşılan bir adamdım. biraz kendime çeki düzen vermek için gitmem gereken ilk yerin berber olduğunu düşündüm, girdim bir berbere. sesim cılız çıktı. verdiğim selamı duymaları için arkamızdan geçen belediye otobüsünün dizel olması gerekiyordu. oturdum koltuğa sıramı bekliyorum. birkaç dakika geçti. telaşlı bir şekilde 30-35 yaşlarında, içinde kahverengi bir kazak, üzerinde lacivert bir yağmurluk, saçları hafif dökülmüş ve biraz da kenara yatırılmış, gözlerinden çaresizliğini okuduğum mahzun bir adam girdi içeri. "saçlarını mı kestireceksin?" diye sordu bana. "evet abi." dedim. tebessüm ettim. konuşmasından anladım suriyeli olduğunu, tip de ele veriyordu zaten. hafif kavruk, biraz mahcup. nasıl yapeyim abim, nasıl keseyim abim diyip duruyor bana. hakaret olarak algılamayasınız; aptala anlatır gibi anlattım. abi şurası şöyle olacak, burası böyle olacak, şuraları çok şeetme, buraları hafif kalsın filan. anlattığım şey de şu: "her yeri kes, üstler biraz kalsın." ama adam suriyeli. kendimi ifade edemem de yanlış yapar diye tek tek anlatıyorum, tarif ediyorum. zaten telaşlı. sanki bir şeylerden korkuyor. anlattım ettim, gayet iyiydi. istediğim her şeyi yaptı. eli de oldukça hızlıydı. belli ki suriye'de bu işin ehliydi. kesti biçti uğraştı kırk beş dakika, tam istediğim şekilde bıraktı allah şahit. son 5 yıldır zaten saçlarımı doğru düzgün kestirdiğim yoktu lakin yine de hayatımda ilk defa saçlarımı istediğim gibi kestirebilmenin mutluluğunu yaşadım. çok sağ ol abi diyip elimi omzuna koydum, koydum ki; iyi hissetsin, gece yatarken elini niye omzuma koydu diye ve yüzüme bakarak niye tebessüm etti diye düşünsün istedim. borcum ne kadar abi diye sordum akabinde. 5 lira versen yeter dedi. çocuk tıraşı mı oldum acaba dedim içimden, "5 mi abi? diye tekrarladım. evet 5 dedi. verdim parayı çıktım. bu durumun üzerine çok düşündüm. ideolojileri, siyasi fikirleri, hiçbir boka yaramayan doktrinleri; hepsini bir kenara attım. devletleri ve sınırları sevmiyorum. savaşları ve çıkarları hazzetmiyorum. aidiyetten ve yasalardan hoşlanmıyorum. devletler savaşsın dursun, ben bir ermeniyle kahve içmek, bir suriyeliye tıraş olmak, bir japonla paintball oynamak istiyorum. özgürce, hürce. istediğim her yerde. devletler savaşsın umurumda değil. halkları, hayvanları, bitkileri ve ne olduğunu henüz benim de çözemediğim mavi-yeşil algleri rahat bırakın.
  • salakca bir sekilde medeniyetin dogdugu yer olduguna inanirlar ustune de bunu irkci seviyede savunurlar. lubnanlilarla kedi kopek gibi didisirler. turkleri barbar olarak gorurler. hatay iclerine oyle bir oturmustur ki her suriye'liye sormaktan imtina etmeyin.

    terbiyesiz bir millettir. sonucta arap'lardan da bir tane ince, kibar, uygar adam ciksin be kardesim. hepsi dalaylama.
  • artık 2.4 milyon suriyelimiz var hayaldi gerçek oldu aq:d
  • insandir.
  • türkiye'deki nüfusu dört milyona ulaşmış insanlardır . bu insanların savaştan kaçıp buraya gelmesi sığınacak bir yer araması gayet doğal lakin ülkesinde savaş varken türkiye'de eğlenip gezip tozmaları , çalışmayıp dilenmeleri,kişisel bakımına (duş alsa kafi ) önem vermemeleri ve devlet tarafından biz türklere verilen değerden daha fazla değerin verilmesi suriyelilerden nefret ettirdi. artık gitsinlerdir bir daha gelmesinlerdir.
  • bu günlerde bu kelimeyi duymak bile cümleyi dinlemeden koşarak kaçma isteği uyandırıyor. yetti artık kininiz, ırkçı egolarınız ve insanlığınızı kaybetmişliğiniz. bir partiyi desteklemiyor ya da itin götüne sokmak istiyor olabilirsin. devletin ve ülkenin gittiği yer seni mutlu etmiyor olabilir. ama bunu savaştan kaçan insanlar üzerinden yapma. kendi kendine oluşturmaktan bile aciz olduğun, gazetelerden, amca oğlundan çalıntı bakış açını gözümüze gözümüze sokma. yeter. yetti yani.

    her ülkenin ve coğrafyanın kendi güzelliği, eksikliği, fazlalığı, değerleri, ve değer vermedikleri var. yapamadıkları, erişemedikleri, noksan bırakılmaya mecbur kaldıkları yönleri var. sokakta dilenen insanlar görüp kendini yukarılarda görüyorsun diye bu kadar ırkçı, militarist, insaniyetten yoksun mahluklara dönüşmeye gerek yok.

    bırakın, kendi ağzınızdan çıkan şu kelime artık sizi de rahatsız etsin. bir saniye düşünün ben ne söylüyorum diye.

    tanım: bu günlerde duymaktan kaçtığımız, insanlığımızdan utanmamıza neden olan kelime.
hesabın var mı? giriş yap