• öncelikle (bkz: nevruz kutlamalarında türk bayrağı yakan insanlar)

    sonra da konu ile ilgili 22 mart 2005 tarihli genelkurmay açıklaması.

    diyeceklerim ise: bu ülkede her kentten her gün tabutlar kalkarken bile böylesine bir kürt düşmanlığı yaşanmamıştı. aynı şekilde bu ülkede bazı ormanlar, köyler yakılırken bombalanırken bile bayrağa böyle bir saldırı gerçekleşmemişti. peki ne oldu? terörün çok sert estiği, düşük yoğunluluk savaş yıllarında bile yaşanmayan bu düşmanlık nereden çıktı? kentlere yığılan işsizlerin kapkaç işine bulaşmasından mı? belki payı var. anadolu'da, kendilerinden uzak taşrada her gün cenaze kaldırılmasına çok da içerlemeyen büyük şehirdeki orta sınıf, kapkaça uğrayınca içindeki milli duyguları keşfetti belki. belki de kuzey ırak'taki gelişmeler kimilerini gaza getirdi. belki ab istikameti maksadı aşan hareketlere hatta ve hatta şımarıklığa neden oldu. sebepler çeşitlenebilir. ama gelinen yer hiç de iç açıcı değil. 10 sene öncesine oranlara daha yoğun bir kürt ve türk düşmanlığı var. peki 10 sene önce yapmadığımızı şimdi mi becereceğiz? türkiye tarihindeki en büyük etnik gerilim olmaya aday bir gelişmede tuğlaları hep beraber mi öreceğiz? 10 sene önce yapmadıysak, şimdi hiç yapmayalım. çok daha sert sınavlardan geçtik. ilgili herkesin aklını başına toplamasını beklemekten ve bunu yüksek sesle talep etmekten başka bir şey gelmiyor elimizden. ama herkesin.
  • milliyetcilik gazıyla saçmalayan, kan davası güdecek kadar duygusal, her türlü provokasyona gelebilen iki çocuk halk.

    (bkz: durun siz kardeşsiniz)
  • son bayrak yakma olayi bir tepki yaratti elbette. yine de bu tur durumlarda dahi yapilmasi gereken o bayragi yakan birkac kisinin cezalandirilmasidir. cezalandirmanin kanunlar cercevesinde olmasi sarti vardir. bayrak yakmak gecmiste yapilan, faili mechul, dogal bir takim haklari yok sayma, koy yakma gibi eylemlerin hakliligini gostermez. gelinen noktanin vehametini gosterir. ardindan leyla zana ve digerleri tarafindan gelen ve olaya tepki gosteren aciklamalar da dikkate alinmali ve sagduyulu davranilmalidir.
  • milliyetçilikleri birbirlerinde gaz yapan iki halk. ama maalesef piyasada yıllarca birinin milliyetçiliği faşizm*, diğerinin milliyetçiliği solculuk, demokratlık* olarak işlem gördü. şahsen kürt arkadaşlarım içinde diğerlerine göre daha fazla kafalı insan tanıdım. ama en geniş görüşlüsü bile kendisini sosyalist sanarken en hasından milliyetçi duygulara sahip olduğunu idrak edememişti. bu ikili bir şekilde beraber yaşamayı öğrenmezse ebelerininkini görecekler. zira herhangi bir amerikan üssünden bize pek ekmek çıkmaz.
    (bkz: ne seninle ne de sensiz)
    (bkz: hepimiz kardeşiz edebiyatı)
  • birlikte yaşama isteğini kaybetmiş iki millet.

    son 1-2 seneye kadar kürtleri fazla tanımadığım için, son 15 senedeki bütün olaylara rağmen bu ülkede beraber yaşayabileceğimize inanıyordum. ama özellikle askerdeyken gördüm ki, birlikte yaşama isteğini kaybetmiş iki milletiz.

    sanılanın aksine geleneklerden, hayat tarzlarına kadar tamamen farklı iki milletiz. böyle olduğunun bir ispatı da, batıya göç eden kürtlerin kesinlikle adapte olamaması, aynı hayat tarzlarını devam ettirmeye çalışmaları. bu adaptasyon zorluğu kürtlerin batıda dışlanmasına ve daha milliyetçi olmalarına sebep olurken, türk toplumunda da ırkçı düşüncelerin, belki de tarihte hiç olmadığı kadar temel bulmasına sebep oluyor. görüldüğü gibi fasit bir çember etrafında dönüp duruyoruz.

    bu çemberden çıkmanın iki yolu var. ben ilkinden bahsedeyim;

    iki toplumun beraber yaşayabilmesi için eşit seviyede olması gerek. bu yüzden kürtlerin hem kültürel hem de ekonomik anlamda batı seviyesine çıkarılması lazım. fakat bunu batıda değil doğuda yapmanız şart. belki şu ana kadar söylediklerim size hiç yabancı gelmiyor. daha önce bir çok kez dile getirilmiş ama batıda yaşayan bir çok kişi, doğunun zaten vergi vermediğini, yetmiyormuş gibi bütçeden bu bölgeye kaynak aktarmanın haksızlık olacağını söylüyorlar ve karşı çıkıyorlar. kısmen haklı oldukları gibi, zaten devlet eliyle kalkınmanın mümkün olmadığını bir çok kereler gördük. bugün devletin bütün türkiyede sağladığı istihdam sadece 2,5 milyon kadardır.

    ama bugün bizim elimizde 10-15 sene önce olmayan bir silah var. türkiye'nin batısı işgücü maliyetlerinin artması yüzünden yavaş yavaş emek yoğun üretimden sermaye yoğun üretime geçiyor. bu bağlamda söz gelimi türk tekstil sektörü daha ucuz işgücüne sahip ülkeler ile rekabet edemiyor ve yavaş yavaş ülkeyi terk ediyor. halbuki esasında, türkiyenin batısı işgücü maliyetlerinde rekabetçi değilken, doğusu ise çinle bile rekabet edecek düzeyde. üstelik tekstil sektörünün hammaddesi pamuk da çukurovada. geriye tek eksik elektrik kalıyor. eğer bölgeye ucuz ve düzenli elektrik sağlanırsa dışarıya kaymakta olan tekstil sekötürünü hem yurtiçinde tutabiliriz hem de bölgenin sanayileşme hamlesini başlatmış oluruz.

    tekstil sektörünün 3 milyon kişiye istihdam sağladığını düşünürseniz, bu yaklaşık 10 milyon kişiye aş demektir. tekstil sektöründe kişi başına işgücü maliyetinde üst sınır, net ücret olarak 600 milyon tl civarıdır, bunun üstündeki maliyetler, işletmelerin çin ve hindistan'ın kişi başı sadece 100 $ olan maliyetleri ile rekabet etmesine engel oluyor. 600 milyon ise, bugün kürt göçmenleri güneşin altında nerdeyse 16 saat çalıştıran adanalı toprak ağalarının verdiği ücretten çok daha fazladır.

    sonuç olarak tekstil sektörünün güneydoğu ve çevresinde teşvik edilmesi ve kademeli olarak doğuya kaydırılması gerekiyor. böylece bölge ekonmisine yıllık yaklaşık 15 milyar $ ek katkı sağlanabilir, bahsettiğim rakam batı için kayıp olmaz ama doğu için büyük kazanım olur. (not: 15 milyar $, istanbulda kadıköy gibi bir ilçenin gsmh'sına eşittir)
  • bir donem radikal iki 'de bir yazi yayinlanmisti, belki kimileriniz hatirlar: "turkiye kurtlerine" baslikli bir yaziydi bu. her ne kadar yazari tarafindan iyi niyetle yazilsa da, gerek dili gerekse argumanlari ile turkiye'de yasayan kurt populasyona gozdagi verme niteligindeydi bu yazi. bu yuzden de tepki aldi, destekleyenler de oldu. yazi, amerika'nin irak'i isgalinden sonra irak kurtlerinin, abd ile isbirligi icerisine girip orada bir kurt devleti kurma cabalarini elestirirken, turkiye sinirlari icinde yasayan kurt kokenli vatandaslara da bu tur hareketleri desteklemediklerini artik gostermeleri gerektigini ogutluyordu. "yoksa" diyordu, "buyuk sehirlerde surda burda yasayan kurtler turklerce dislanacaktir, hatta olasi bir kurt devleti kurulmasi durumunda ulkeyi terk etmeye zorlanacaklardir". o donemde oldukca tartisma yaratan bir yaziydi, nitekim kullandigi dili ve soylemeye getirdikleri gercekten de tepki gormeyecek gibi degildi. (ne yani? turkiye sinirlari icinde yasayan her kurt ilgili makamlara gidip "vallahi de billahi de kurt milliyetcisi degilim" diye gunde uc kere iman mi tazelemeli?)

    simdi, bir anlamda bu yazida ongorulenlerin gerceklesmeye basladigini gordugumden bu yazinin saptamalarinda dogruluklar olduguna inanmaya basladim. dogru olmasi uzucu olmasini degistirmiyor, cunku son donemde artan turk-kurt gerginligi gorunen o ki boyle bir refleks ile sekil buluyor.

    sunu anlamak onemli; arkadaslar, dostlar romalilar...farkinda olmadiginiz bir bicimde medyada surekli olarak irak kurtlerinin "pervasiz" hareketleri, "turk" devletine karsi hareketleri, kurt liderler hakkinda provokatif yorumlar duymuyor muyuz? musul-kerkuk meselesinin su anda turk devletinin (en azindan belli kesimlerinin) yumusak karni oldugunu bilmiyor muyuz? bizim kendi topraklarimizin disinda bir olusuma bile turk devletinin mudahele bicimi sizce de milliyetci degil midir? allah rizasi icin bir an, biz turkuz butun dunya bize aittir diye dusunmeyi birakip, farkli bir perspektiften olaylari ele almaya calisin.

    diyecegim, catir catir irak'a girmek isteyen bir ordu varken, hukumete bu konuda baski yaptigi bilinirken son donemde medyanin surekli bir kiskirtma politikasi izlemesi tesadufi midir? ha efendim ab simarikliga neden olmus suymus buymus... desenize bize bu reformlar buyuk geldi...seksen anayasasina geri donelim, bize ozgurluk cok, ordumuza sarilalim, iki gram hak gorduk mu sapitiriz biz alimallah bolunuruz. su an gucunu kaybetmekte olan ama hala ulke politikasini sekillendirmekte son derece guclu bir yapinin, kendi konumunu saglamlastirma cabasi degil bu olanlar. aynen devam! bu senenin sonuna kalmadan darbe de olsun, zaten dinciler de hukumeti ele gecirdi, kurtler de kudurdu. ordu gelsin basa, zamani gelmisti!

    bir de sunu belirtelim, irak kurtleri ile turkiye kurtleri tarihsel, kulturel olarak birbirlerinden farkli iki gruptur. turkiye kurtleri bu cografya icinde yasayip, ustelik ulkenin bircok noktasina dagilmis, turklerle entegre olmustur. bu adamlar, dillerini konusmak ve kurt kokenli olduklarini soyleyebilmek ozgurlugunu savunmaktadirlar. bu ulkede azinlik muamelesi gormek istemediklerinden, esit hak ve saygi talep etmektedirler. bu, ulkeyi bolmek demek degildir; bu, irakta bir kurt devleti kurulsun demek de degildir. bu, demokratik bir toplum olmanin gerekliligidir. ulkenin dogusunda onlarca sene surmus olan bir savasta her iki tarafin insanlari olmus, ve fakat bir kesim toplumca ve devletce surekli asagilanip, ezilmistir. koyunden surulen, korucularca oldurulen surekli terorize edilen bir kesim vardir: biz gormesek de, gitmesek de vardir.

    ha simdi, turk milliyetciligi de kurt milliyetciligi de kotu diyene su cevabi vermek gereklidir: turk milliyetciligi daha kotudur. nitekim, soylemsel, pratiksel ve ideolojik olarak baskin olan turk milliyetciligidir. (bu soylem ayni zamanda seksisttir, escinselleri de dislar, islamcidir, diger dini gruplari da yok sayar) diger unsurlarin varligini kabul etmeyen, onlari yok sayan, ezen bir anlayisa karsi tepkisel olarak kurt milliyetciligi dogmustur. bu da turklere karsi degil, turk devletinin kurt politikasina karsi bir tepkidir.arada boyle nitel bir fark vardir.

    bu arada, kuzey irak'ta kurt devleti kurulmasi etik nedenlerle savunulamaz. (bu da bolucu diyeceklere tikac olsun) turkiye kurtlerinin (kimilerinin, zira turkiye kurtleri de homojen bir yapi degildir, bilmeyenlere duyurulur) bu olusumu desteklemesinin tarihsel olarak anlasilabilir ancak, etik olarak savunulamaz ve onaylanamaz oldugunu dusunuyorum. nitekim, bir kisim kurt de bu sekilde dusunmektedir. buyuk bir kesim ise yine baska buyuk bir kesim turk gibi calisip didinip evine ekmek goturme derdindedir. komsusu olan adama da turk diye dis bilemez, geceleri uyurken de kurdistan ruyasi gormez.

    bu nedenle, turkiye sinirlari icerisinde suregiden ve acik olarak tahrik amacli, ulkeyi ic savasa goturme niyetli turk fasizmini uyandirma cabasi icine girenleri siddetle kiniyorum. sozluk bunyesinde kan dokmeye, asmaya kesmeye pek merakli kardeslerimin de "kurtlar kapani", "aslanlar yuvasi" tarzi filmleri izleye izleye kendilerini miroglu suoglu buoglu gibi gormekten vazgecmelerini rica ediyorum. bu toplumda kizginlik duymaniz gereken baska seyler var, donusturmemiz, tepki gostermemiz gereken baska yanlislar esitsizlikler var. yanlis hedefe odaklanmis durumdasiniz...

    turkler ve kurtler kardes degildir, once bunu kabullenelim. "turk ve kurt" kari-koca olmustur, "turk ve kurt" arkadas olmustur, sevgili olmustur, belki kardesten ileri olmustur yazik ki "turkler ve kurtler" kardes olamamislardir, ustelik olmalari da gerekmemektedir. kardeslik siyasal bir iliski hic degildir. siyasal bir topluluk da aile degildir.
  • aynı coğrafyada nefes alan, aynı coğrafyada türemiş, aynı coğrafyada var olmuş yalnız sıfatları farklı iki halk.
  • burdaki ergenleri klavye delikanlılarını ciddiye almazsak iyi dostturlar. irak turkmen cephesi temsilcisi saddam gittiğinden beri kurtlerle aramızda husumet yok diyor. burdaki klavye delikanlıları da musula işid girdi dendiğinde aha ordaki kurtleri kessinler simdi deyip dururken cumleleri bitmeden musuldaki turklerin erbilde ki kürt yonetimine sığındığı bilgisi geldi. ve halbuki musul turklerin yoğun yasadigi bir sehir. turkmenlerin vekil çıkardığı birkac yerden de biri. yani anlayacağınız iyiki ıraktaki insanlar ile anadoludaki turkler ve kürtler bu klavye başındaki ergenlerin yazilarindan bi haberler. yoksa onlar bb'nin yapmak istediği gibi birbirlerine düşman olurlardı. ahaaha diye entryler girecek kadar toz pembe bir tablo yok. bu kadar beceriksiz bir hukumetle psikolojik sorunları olan bir bb ile skandal isler ve tehlikeler bizi bekliyor olabilir. allah sonumuzu hayretsin.
  • suç ve ceza gibi sanki.
  • ikisinin de cahili çekilmiyor
hesabın var mı? giriş yap